Hastane flashback
Masaya uzandığım da dayımın söylediği bir şey aklıma gelmişti. ''Allahın verdiği canı Allah alır kızım sakın ona karşı gelme inan sonra çok üzülürsün'' demişti bana zamanın. Şimdi dayımı anlayabiliyordum o zamanlar dayımın ne demek istediğini anlayamıyordum. Şimdi yerine oturuyordu her şey.
Seda ile nihan haklılardı galiba. Beraber hep birlikte bakabilirdik. Belki babam da bana zamanla destek çıkardı. Dayım zaten hep yanımda olurdu. O.. Ona gerek yoktu. Bebeğime biri babalık yapacaksa o da babam olurdu. Yok yapamayacaktım. Ondan vazgeçemeyecektim.
Tam narkozu serumuma ekleyecekti ki birden elini tutarak ''dur vazgeçtim'' dediğimde doktor ile göz göze gelmiştim. Yüzüme bakıp gülümseyerek elimi tutarak ''doğru karar'' dediğinde tam odadan çıkıyordu ki ''teşekkür ederim'' demiştim. Bir an durup bana dönerek ''ne için?'' diye sorduğun da ''bana bebeğimin kalp atışlarını dinlettirdiğin için..'' dediğimde gözlerimden bir damla yaş süzülmüştü.
Hemşirelere işaret verip onları odadan çıkardıktan sonra elini bana uzatıp doğrulmamı sağlamıştı ilk. Sonra yanıma gelip oturduğun da ameliyat masasının üzerine ''sen ona kıyamazdın ki zaten vicdanın bunu kaldıramazdı..'' dediğinde tek kaşım kalkmıştı. Gözlerim büyümüştü. Beni nereden tanıyordu ki?
''Pardon da ben sizi çıkartamadım? Siz kimsiniz?'' diye sorduğum da çarpık bir gülüş atarak ''beni tanımaman normal biraz evrim geçirmiş olabilirim'' dediğinde gülerek elini bana uzatarak ''murat.. Artist murat senin deyiminle'' dediğinde iç sesim konuşmaya başlamıştı.
Oha yok artık bu bizim ilk okuldaki artist muratmıydı şimdi. Bu küçükken çok artistti bir havalar filan vardı o yüzden pek sevmezdim birde biraz kiloluydu ne ara değişmiş ayol bu.Tabi sonra bu orta öğretim de çok değişmişti. Biraz kilo vermiş artisliği gitmişti hatta gözüme baya iyi anlaşıyorduk. Hatta dövmemiz bile vardı onunla. ''Murat sen misin gerçekten?'Dövme dövme duruyor mu' diye sorduğum da ayağa kalkarak doktor üniformasını çıkarmıştı.
Ben elim ile gözlerimi kapattığım da murat gülerek ''hiç değişmemişsin ya aynı şapşal defne'' dediğinde gülmeye başlamıştı. Omuz ile kalbinin üzerinde küçük bir göçmen kuş dövmesi vardı. Tabi aynısından da bende. O zaman bir dövme muhabbeti geçmişti aramızda. Bana sen korkarsın yaptıramazsın gibisinden konuşunca bende o gazla yaptırmıştım. Aslında bu dövme bizim arkadaşlığımızı temsil ediyordu. Tabi herkes yanlış anlamıştı o zamanlar ama murat herkesi susturmuştu.
Çıplak göğsüne baktığım da dövmenin hala durduğunu görmüştüm ki benimki de hala duruyordu oda ayrıydı tabii. Ayağa kalkıp murata sımsıkı sarıldığım da hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım. Murat elleri havada kalmış şaşkınca bana bakarken sonra elleri yavaş yavaş belime dolanmıştı.
Neden böyle bir şey yapmıştım bende bilmiyordum ama şuan bir erkeğin gölgesine sığınmak istiyordum. Bu bir ilkti. Ben ilk defa bir erkeğe sarılarak hüngür hüngür ağlıyordum. Babam yok. Dayım yok. Sevdiğim adam yok. Beni sessizce dinleyebilecek ben ağlarken bana bir omuz olabilecek kimsem yoktu hayatımda.
Ama murat öyle değildi. O beni hep dinlerdi. Küçüklüğümüzden beri de böyleydi bu. Üstümde ki bu yük ile murata sığınmıştım ki oda beni reddetmemişti. Bana kol kanat gelmişti. ''Ağlama tamam geçecek ağlama'' gibi cümleler kurmak yerine kısa ama beni güvende etkileyecek cümle kurardı. ''Ben varım halledeceğiz'' cümlesi ona güvenmemi sağlayan en önemli etkendi. Kendine güvenen kendinden emin duruşu yetiyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/104248653-288-k793987.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize Bir Hayat
FanfictionUmut nedir biliyor musunuz? Umut etmek, bir insanın başına gelebilecek en kötü şeydir çünkü acıyı arttırır, diyenler yanlış söylemişler. Umut, acıyı arttırmaz. Çünkü umut etmek son noktadır. Zaten o kadar çok acı çekiyorsundur ki yaşamak için elinde...