Aile Olmak

1.3K 111 135
                                    



''Bülent artık dur bir yerinde valla içim daraldı!'' dediğinde ekrem koltukta bir oraya bir buraya kımıldayıp duruyordu. ''Yahu sen de ne kadar geniş bir adamsın ya! Torunumuz oluyor sen maşallah sessizsin!'' dediğinde ekram ellerini göğsünün altında birleştirerek yan bir bakış atarak ''sen hiç düşünmüyorsun değil mi bülent?'' dediğinde ekreme dönerek tek kaşını kaldırıp ''neyi düşüneceğim? Ortada düşünecek bir şey yok olan olmuş!'' dediğinde ekrem derince bir nefes çekip oflayarak ''kızını ulan kızını! Ya bu bebeği istemezse? Ya aldırdıysa? Bunu hiç düşündün mü?'' dedikten sonra devam etti. 


''Düşünmedin çünkü sen düşünmezsin direk olayın içine dalar mahvedersin! Ama ben düşünüyorum. Defnenin halini ne hissettiğini daha doğrusu ne hissedebileceğini!'' dediğinde ekrem ''yok benim kızım bunu yapmaz'' dediğinde ekrem ''sen kızını ne kadar tanıyorsun ki?'' diye sorduğun da ekrem devam etti. 


''İşlerinden fırsat bulup kızınla hiç ilgilendin mi? Sadece bir gece gidip onun başını okşayıp kızım dedin mi? HAYIR! Bana şimdi çıkıp benim kızım yapmaz deme!'' dediğinde bülent omuzları düşmüştü. ''Sen defneyi zerre tanımıyorsun! Sana rest çekti gitti! Ama bu seni çok sevdiği anlamına gelmiyor işte. Sonuçta sen onun babasısın! İlk aşkısın ilk.'' dediğinde ekrem yan gözle bülente baktığın da gözlerinin dolduğunu görmüştü. 


''O bebeği nasıl kabul etsin ki? Düzenli bir hayatı mı var?! Senin duyduğun da vereceğin tepkiyi geçtim bile! Sen sadece kızının hayatını mahvetmedin bülent torununun hayatını da mahvettin! Şimdi hiç bana üzülüyor gibi yapma!'' dediğinde bülent gözünden akan tek yaşı silerek ''evet ben kızımla hiç ilgilenmedim! Bir kere bile ona sevgimi göstermedim çünkü ben sevgi nasıl gösterilir bilmiyorum ekrem! Ben babamdan hiç sevgi görmedim. Babam hep işiyle ilgilenirdi ki bana da hep öyle nasihatler verirdi. Ben de babamı dinlerdim belki bana bir güzel bir şey der oğlum diye gururlanmasını bekledim ama ben hiç babamdan sevgi görmedim kızıma da karıma da hiç sevgimi yansıtamadım'' dediğinde ekrem kafasını sağa sola doğru sallamıştı. 



''Bu bir kaçış bülent. Kaçma. Babana atıp kaçma. Madem babandan sevgi görmedin neden kızına sevgini göstermedin. Neden onu sevgi yumağı yapmadın?'' dediğinde ekrem devam etti. ''Çünkü alıştın. Baban gibi oldun! Şimdi bir şansın daha var bülent onu iyi değerlendir!'' dediğinde ''kızımı kaybettim ama torunuma sevgim vereceğim'' dediğinde ağlamaya başlamıştı. Başını ekremin omzuna dayadığında ekrem bülentin gerçekten üzüldüğüne inanmıştı. İlk defa böyle görüyordu çünkü. 


Bu bebek bülente iyi gelecekti. Kızı ile arasını düzeltmek için tek şansı idi. Tek o da değildi. Bülent ile ekremin arasında ki kavga da bitmiş olacaktı. En önemlisi de büyük bir aşk doğuracak mıydı? İplikçi ve Topal ailesi arasındaki gerginlik çocuklara bulaşmadan hallolucak mıydı? Defne ile ömer bu bebek sayesinde birbirlerini anlayabilecekler miydi? Bülente iyi gelen bu bebek herkese de iyi gelecek miydi. 


İzmir Adnan Menderes Havaalanına geldiklerine dair anons duyulduğun da bülent göz yaşlarını silerken ekrem de elini bülentin omzuna koyarak ''her şey güzel olacak merak etme'' diye telkinler veriyordu. 


||


Neredeyim? Ne haldeyim bilmiyordum. Ama ihtiyacım olan tek şey sert ama çok sert bir kahve idi. Gözümü açtığım da tanımadığım bir ev, tanımadığım bir oda ve en vahimi de tanımadığım ten bana dokunuyordu. Elimin tersi ile onu ittirdiğim de ''sen kimsin? Ne arıyorsun benim koynum da?'' gibi sorular yönelttiğimde yanımdaki çakma sarışın bana garip garip bakıyordu. 

Mucize Bir HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin