-43/Hormonlu Hıyar

12.6K 566 21
                                    

Selam arkadaşlar! Bütün yorumlarınızı tek tek okumama rağmen cevap veremiyorum çook üzgünüm anca vakit buldum yb paylaşmaya :(

1-) Düğün Zeynep ve Ceyhun çiftinin millet sakinnn :D Konuşuyolardı ya hep. Birde düğünüm olduğunu Efe'ye söyledin mi diyordu Zeynep.  Ufacık bir hatırlatma :D

2-)Kimse bu yazıları okumuyor belli ki. Murat'ın adını Fırat yapacağımı söylemiştim geçen bölümlerde. Çünkü bir yakınımın adı Murat ve onu dövmek hoşuma gitmiyor :D

Her neyse. Hemen paylaşıp çıkmam lazım sizleri çok seviyorum lütfen o mükemmel yorumlarınızı ve mükemmel oylarınızı eksik etmeyin. seviliyorsunnnnuzzzzz! :)

Samet’e bakıp iç çekti Ayça. Çocukluk aşkıydı Samet onun. Hatırlıyordu da hep onların peşine takılırdı ve her zaman Kıvanç tarafından kovulurdu. Böyle zamanlarda Samet ona yaklaşıp ‘O benim şans meleğim’ der ve kızı da alırdı. Tabi evde Kıvanç onu saatlerce kovalardı yalnız bırakmadığı için ama olsun. Onun için değdiğini düşünüyordu. Onu görmesiyle duyguları yeniden su yüzüne çıkmıştı sanki. Derin bir nefes aldı ve ayağa kalkıp mutfağa ilerledi. Kendisine su koyarken ensesinde hissettiği nefesle ürperdi.

“Ona âşık mısın?” bu Fırat’tı.

“Ne sinsi sinsi yaklaşıyorsun, geri zekâlı! Ödümü kopardın!” dedi elini kalbine koyarak,

“Doğruyu söyle. Samet’ten hoşlanıyorsun değil mi?” Fırat içinde neden bir şeylerin acıdığını anlamıyordu. Bu garipti. Çok garip. Yağmur’ların hayatına giriş yaptığından beri hep farklı duygular yaşıyordu ya neyse. Asıl sevdiğiyse çevresindeki insanların ona değer verdiğini bilmesiydi. Bu oldukça yabancı bir histi ona. Ama güzeldi. Bunu şimdi fark ediyordu. Yalancı sırıtmasıyla kıza iyice sokuldu,

“Doğruyu söyle vahşi kedi.”          

“S-saçmalama be!”

“Saç malanmaz taranır canım.”

“Git ötede oyna Fırat ya.”

“Ne Fırat’ı ya? Ben senin ağabeyin yaşında adamım!”

“Ondan dört yaş küçüksün cicim.”

“Çok fark var ya!”

“Var tabi! Hoş olmasa da sana ağabey demem ya.”

“O niyeymiş?”

“Ağabey dışında her şeye benziyorsun çünkü. Ablaya bile!” dedi kız kahkaha atarak. Fırat her ne kadar onu ağabey olarak görmediğine sevinse de, abla olarak görmesine sevinmiş değildi. Göz devirdi,

“Bende seni yedi cücelerdeki somurtkana benzetiyorum, söylüyor muyum bunu yüzüne?”

“Söyledin ya gerzek!”

“Ne zaman!”

*Baş Belası*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin