-23/Sen hiçbir zaman sorun değilsin.

23.9K 674 47
                                    

"Tanrım on ikilere kadar kalmana izin vermemeliydim. Ah Yağmur!" Yağmur kendini çok suçlu hissediyordu. Kıvanç oda da tur atarken Ayça Yağmur'a bakıp sırıttı ve dudaklarını oynattı. 'Daha yeni başlıyoruz.'

"Kim dedim Ayça!"

"Berk." Ve Kıvanç dışarı doğru koştu. Ayça işte bunu beklemiyordu. Berk'in ağzı burnu dağılacaktı hem de boş yere. Yağmur bağırdı,

"Yalan söylüyorsan durdur onu! Boş yere saldırmaktan altı ay hapis yiyebilir!" Ayça ayağa kalktı. Yağmur'un defolup gitmesi mi -ki kesin değil- ağabeyi mi? Tabi ki ağabeyi!

"Ağabey! Dur! Şaka yaptım!" Kıvanç hızla dönüp kıza baktı.

"Hemen çık odana." Her kelimenin üstüne bastırarak söylemişti. Ayça,

"Ağabey ben-"

"Kapat o çeneni ve çık odana!" Ayça başını çevirdi ve odasına çıktı. Merdiven başında beklemeye başladı.

"Ona koyduğum sınırları genişletme Yağmur! Ben ona hak ettiği vakti veriyorum! Anlıyorum! Sen ona kendini sevdirmek istiyorsun, yardım ediyorsun ama benim işime karışma!" Yağmur'un o şapşal yaşları yine doluyordu gözlerine.

"İyi geceler..." diye mırıldandı ve yukarı doğru çıkmaya başladı.

"Bilmediğin bir şey var yengeciğim(!) Ben her zaman kazanırım." Yağmur sesin geldiği yöne çevirdi başını. Ayça hızla odasına girdi. Yağmur onun peşinden gitti ve kapıyı çaldı.

"Gel."

"Benim."

"Git."

"Lütfen... Sadece konuşmak istiyorum." Ayça şaşırmıştı. Hep yaptığı o testi yapmaya karar verdi,

"Gel."

"Bak Ayça... Çok özür dilerim... Lütfen ağabeyini senden çaldığımı düşünme. Onu... Çok seviyorum ve o benim için çok değerli. Ben fark edememiştim bunu önceleri. Sadece ne bileyim? Çimen gözdü o işte. Ukala, gıcık, sinir bozucu ama çimen göz."

"Ağabeyimi benden alıyorsun."

"Öyle düşünme lütfen. Hem ağabeyini senden almakta ne demek? Ne haddime! Sen onun kız kardeşisin. Tabi ki görüşeceksiniz. Gerekirse gelecek ve ağabeyinle kalacaksın. Ben asla sizi ayırmam." Ayça şaşırmıştı. Gerçekten. İnanıyor gibiydi. Gözleri nasıl bu kadar içten olabilirdi ki?

"Evleneceksiniz." Yağmur anında öksürük komasına girdi. Deli gibi öksürüyordu. Evlilik lafı geçince bu kadar telaşlanmasına gülümsedi Ayça. Tabi fark ettirmeden.

"Önümüzdeki iki yıl içinde öyle bir planım yok." Dedi gülümserken.

"Ayrıca evlenince ne oluyor ki? Afrika'ya gidecek halimiz yok ya. Ayrıca ağabeyin Afrika'da olsa bile gidip görebilirsin."

"Ama seni benden daha çok sevecek."

"Asla Ayça asla. İnan bana sevgi çok büyük bir şey. Ve herkesin içinde fazlasıyla sevgi var. Herkese yetecek kadar. Hepimize yetecek kadar..." Ayça gözlerini Yağmur'a dikti. Gerçekten çok içten konuşuyordu. Ya çok iyi bir oyuncuydu ya da doğru söylüyordu. Cevap vermedi. Bu sözlerin aynısını Burcu'ya söylediğinde o; bunların hepsinin denge olduğunu ve kendisinin de hayatına bir koca gerçeğinin gireceğini söylemişti. Oysa Yağmur öyle yapmamıştı. O birbirlerinden asla kopmayacaklarını söylemişti. Ayça,

"Tamam artık çıksan. Yaptın konuşmanı." Dedi kabaca. Düşünmesi gerekti.

"İyi geceler Ayça."

*Baş Belası*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin