53.Koray koluna Asrının verdiği bezi sararak arabaya binince peşinden gittim.
"Hastaneye gitmemekte emin misin?" diye sordum.
"Evet önemli bir şey değil zaten"
"Eve gidince bir pansuman yapmak gerek umarım malzemelerin vardır"
"Prensesim yanımdayken pansumana gerek var mı sence? Bir dokunuşun yeter " diyerek elimi tutup öptüğünde kalbimin yerinden çıkacağını hissettim.
Sevdiğim adamın Dudaklarını, tenini hissetmek çok farklı duygulardı.
Arabaya binip Korayın evine geldiğimizde etrafı incelemeden edemedim.
Evleri çok aşırı büyüktü ve giriş- çıkış kapılarında korumalar vardı. Evdeki lükslüğü saymıyorum bile..
Böyle biri nereden nasıl bulup da sevmişti beni anlayamıyordum.
Ev , tek yaşayan biri için aşırı büyüktü.
Belkide tek yaşamıyordu? Sonuçta Korayın hayatıyla ilgili pek bir şey bilmiyordum.
Yine de bir erkek evine göre oldukça tertipliydi.
"Gel" deyip Koray elimi tutunca etrafı incelemeyi bırakıp korayın peşine takıldım.
Merdivenlerden çıkıp odasına gelmiştik.
Odasına girdiğimde tek dikkatimi çeken sadelikti. Hep düz renkler kullanılmıştı.Korayın kiyafet dolabını açması üzerine ona baktım. Eline siyah renk bir tşört alarak bana uzattı.
"Kendi evin gibi takıl" deyip göz kırptıktan sonra odadan çıkmak için hareketlendi.
Bunun üzerine bende hızlıca pantolonumu ve üstümü çıkartıp Korayın verdiği tşörtü giydim.Tşört Üzerimde oldukça uzun dursa da yinede rahatsız olmuştum. Her yanım meydanda gibi hissediyordum.
Boy aynasından kendime bakarken burnuma buram buram Korayın erkeksi kokusu geliyordu. Tşörtünde ki parfümü beni büyülüyordu.
Tşörtü giyip aşağıya indiğimde Korayın salonda elinde içki bardağıyla oturduğunu gördüm. Hemen masanın üzerinde de viski şişesi duruyordu.
Merdivenlerin başında dikilerek "İyi misin?" Diye sormadan edemedim.
Bakışları anında beni buldu. Utanarak tşörtü biraz aşağıya doğru çekiştirdim.
Korayın gözleri üzerimde gezindikten sonra gözlerimde durdu. Dudaklarını dilinde gezdirdikten sonra "İyiyim , gelsene" diye seslendi.
Yumuşak adımlarla korayın yanına oturdum.
Viski yi göstererek " ister misin?" Diye sordu.
"Olur"
Hemde çok iyi olur. Aklıma damlanın yaptıkları gelince çıldıracakmış gibi hissediyordum. Neyse ki koray yanımdaydı.
Koray oturduğu yerden kalkıp bana bir bardak getirdi. O arada onu incelemeden edemedim. Oldukça sıkı bir vücudu vardı.
Viskiyi doldurduktan sonra bardağı bana uzattığında alırken ellerimizin hafif değmesiyle içimin titrediğini hissettim.
Koray beni çok fazla etkiliyordu.
Tek bir bakışı, tek bir dokunuşu, tek bir sözü beni kendimden etmeyi başarabiliyordu. Ona kapılıp bir daha kendime gelememekten korkuyordum.
İçkiyi yudumladıktan sonra korayın kolunu göstererek "Şu yaraya pansuman yapmak lazım" dedim.
"Bir şey olmaz" diye diretti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı :Karanlık |texting. (Tamamlandı)
Short StoryHiç tanımadığı, hiç görmediği ve hiç bilmediği birinden gelen bir mesaj.. Karanlık bir adamın, yıllar önce kendini genç kıza kaptırmasıyla yola çıkan bir aşk.. Adam, genç kız için onu üzenlerden sessizce, habersizce intikam alırken genç kızın...