"Chanyeol kapa çeneni! Görüntümüzü cümlelerin ile bozuyorsun!"Chanyeol hala yüzündeki salak gülümse ile etrafa bakarken göz devirdim. Zaten etrafta olanların bakışları rahatsız ediyordu ve Chanyeol konuştukça bakışları daha çok etrafımıza topluyorduk.
"Peki içeri nasıl gireceğiz?"
Hah, sonunda mantıklı bir soru sormuştu.
"Merak etme şifreyi biliyorum"
Chanyeol olduğu yerde dururken bıkınlıkla bende durdum. Yuvarlak büyük gözleri daha çok büyümüştü ve dudakları aralanmış bir şekilde bana bakıyordu. Bunda bu kadar şok olacak ne var diceksiniz değil mi? Ama 'Dirty Blood Gangster'ın' şifresini öğrenmek her yiğidin harcı değildi.
"Bunu nasıl yaptın?!"
Sesini yükseltmesi bizi biraz daha rezil ederken elimle çenesini kapatım ve tehditkar bir ses tonu ile konuştum.
"Chanyeol, kardeşim bir daha sesini yükseltirsen o ses tellerini koparırım bir daha rap yapamazsın!"
Ellerimi çenesinden çekip eline götürdüm ve hızlıca çekip yürümeye başladım. Şu lanet yere gidip bir an önce yapılan rap kapışmalarını izlemek istiyordum ve de bir şeyler öğrenmek. Eminimki Chanyeol'da bunları istiyordu ama sadece her olaya fazla tepki veriyordu.
Kısa süre sonra klübün önüne geldiğimizde aslında şifreyi dair hiç bir fikrim yoktu. Bu yüzden sıranın sonuna geçmiştik, eh eğer içeri girmesek bile rezil olmayalım dimi. Tabii bizim salak Chanyeol benim şifreyi bildiğimi sanarak havalara giriyordu. Önümüzdeki kişlilerde gittikten sonra sıra bize gelmişti. Evet kader geldik yine karşı karşıya. Karşımızdaki takım elbiseli ve siyah gözlüklü adamlar monoton sesleri ile konuştular.
"Parola?"
"Dirty Blood Gangster1234?"
Chanyeol'ın tuhaf bakışlarla bana baktığını hissedebiliyordum. Normaldi sonuçta bu kadar ünlü bir yerin şifresi bu olması hem komik hemde tuhaftı.
"Sen bizimle taşakmı geçiyorsun?"
Şimdi sıçtık. Ortaya sahte bir kahkaha atarken durumdan nasıl kurtulacağımı bulmaya çalışıyordum.
"Hayır canım kesinlikle hayır sadece şaka yapıyordum"
Şimdide sıvıyordum, ne halt yiyecektim şimdi? Düşün Jennie düşün!
"Şimdi parolayı söyle"
Alt dudağımı kemirirken Chanyeol kolumu dürtükledi.
"Hadi Jennie şakanın sırası değil dostum"
Senin sokak aksağına sokayım Chanyeol! Artık aklıma gelen ilk şeyi söylicektim ya da kıçımıza tekmeyi basacaklardı.
"Kötü günler gangster"
Tanrım lütfen attığım tutsun lütfen. Adamlar kapının önünden çekilirken yüzündeki şaşkın ifadeye engel olamadın. Chanyeol içeri girerken benide arkasından çekiştirdi. Sanırım şanslı günümdeydim. Önümüde uzun bir koridor ve sonundada tahminen aşağı inen bir merdiven vardı. Kulağıma dolan uğultular karnımda kelebeklerin uçuşmasını sağlıyordu. Hala girdiğimize inanamıyordum. Chanyeol etrafa bakarak hızlı hızlı yürürken bana doğru dönüp geriye doğru yürümeye başladı.
"Kardeşim kulağına dolan sesleri duyuyorsun değil mi?"
Yüzümde büyük bir gülümseme oluşurken alt dudağımı ısararak onu onayladım. Beraber yürürken duvardaki aynalardan kendimi inceliyordum. İyi gözüküyordum belki onun gözüne çarpabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Undergroung Rappers'1
Fanfiction"Sana Agust D yada Suga diye seslenmek istemiyorum, gerçek ismini söyle" Soğuk bakışlarını bana atarken fransız sigarasını pembe dudaklarına götürdü. Duman etrafa yayılırken ondan bir adım uzaklaştım. Sigara kokusu beni rahatsız ediyordu. "Sana ismi...