"Bende seninle birlikte geliceğim!""Nah gelirsin! Sence ben seni oraya sokarmıyım?"
Dudaklarımı büzerken elimde ki büstiyeri ona doğru attım.
"Ama en güzel kıyafetlerimi giyiyordum!"
Suga kaşlarını çattı koltukta olan yastığı bana attarken neyse ki yastığı tutabildim. Eli ile kapıyı gösterirken agresifçe konuştu.
"Sen o kıyafeti giy bak bakalım şu kapıdan çıkabiliyormusun!"
Ayağımı sinirle yere vururken masa da olan telefonunu aldı, oraya gitmek istiyorsam gidicektim de. Hızlıca önüne geçtim ve kollarımı boynuna doladım. Tek kaşını kaldırarak bana bakarken cilveli olmaya çalıştım.
"Lütfen Suga bende geliyim"
Göğüslerimi ona bastırırken dudaklarına doğru yaklaştım, Suga'nın iç geçirişi kulaklarıma doldu.
"Jennie oraya seni sokamam"
Kaşlarımı çatarken dudaklarımı büzdüm.
"Ama neden?"
Elini saçlarıma götürdü ve okşarken konuştu.
"Senin zarar görmeni istemiyorum çünkü, bak ben oraya gidiceğim işimi halledip geleceğim daha sonra eve geleceğim ve beraber fil-"
"Eğer bende seninle gelirsem sana yatakta babacık diye seslenirim"
Kararlı ses tonum karşısında durdu, hala düşündüğüne emindim. Beni oraya götürmek neden bu kadar zordu anlamıyordum? Benden kurtulurken telefonunu arka cebine koydu masadan cüzdanını da alırken konuştu.
"Eğer seslenmezsen seninle 1 hafta boyunca sevişmem ona göre"
O kapıya doğru ilerlerken güldüm ve konuştum.
"Eğer o kadar dayanabilirsen sana süprizlerim olabilir"
Suga kapıdan çıkmadan önce bana orta parmağını gösterirken yine güldüm. Hızlıca yerde ki büstiyerimi aldım ve üstüme geçirdim, pantolonumun düğmesini iliklerken koptuğun üzerinde olan kırmızı kareli büyük gömleğimi aldım. Kapıya doğru yönelirken içime tuhaf bir his doğdu. Kapının yanında ki aynada saçımı düzeltirken çantamı da aldım, karnımda tuhaf bir ağrı oluştu. Bu iyiye işaret değil di, kapıdan çıkıp hızlıca aşağı doğru indim. Suga'nın hala bana söylemediği şeyler olduğunu hissediyordum. Ne işini halledicekti bunu bana söylemiyordu mesela veya neden beni oraya sokmak istemediğini anlamıyordum. Hazırda bekleyen arabaya hızlıca bindiğimde onun sert cümlesi ile yerime sindim.
"Orda yapıcaklarımın hiç birini ciddiye alma Jennie unutma hayatımda ki tek kadın sensin oraya sadece iş için gidiyorum"
Kaşlarımı çattım, neyden bahsediyordu bu?
.
Onun neyden bahsettini çok iyi anlamıştım. Elimde ki bardağı ne kadar sıkı kavrayabilirim diye düşünüyordum. Suga'nın kucağında ve kollarının altında olan kızlar sinirlerimi bozuyordu. O ise yanında ki adam ile hararetli bir şekilde konuşuyordu, buraya neden gelmemi istemesini lanet olsun ki anlamıştım. Ama bunu yapmak zorunda değildi ki! Eğer iş konuşuyorsa o kadınların yanında ne işi vardı. Veya girerken onun önden girmesi ve benim ondan sonra giremem, beni tanımıyormuş gibi davranması açıkçası biraz kırılmıştım. İçkimden bir yudum daha alırken gözlerimi ayırmadan ona bakıyordum, benimle göz göze dahi gelmiyordu.
İç geçirerek kendimi duvara yasladım, burda durmak istemiyordum. Ve biraz da onu sinirlendirmek için biri ile yakınlaşmak istiyordum sadece bekliyordum. Sonucu umrumda değil di onun da sinirlenmesini istiyordum. Aslında getirmesi bir yana iyi olmuştu ben evde onu saf saf beklerken o burda kızlarla birlikte olucaktı. Omzuma değen başka bir kol ile irkildim. Yanımda ki kişiye baktığımda dudaklarımın aralanmasını engelliyememiştim. Woah ne kadar da güzel bir yüz ve ya ateşli mi demeliydim. Bakışlarım Suga'nın tarafına dönerken onun sert bakışları ile birleşti. Gülerek vücudum ile yanımda ki yabancıya döndüğümde konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Undergroung Rappers'1
Fanfiction"Sana Agust D yada Suga diye seslenmek istemiyorum, gerçek ismini söyle" Soğuk bakışlarını bana atarken fransız sigarasını pembe dudaklarına götürdü. Duman etrafa yayılırken ondan bir adım uzaklaştım. Sigara kokusu beni rahatsız ediyordu. "Sana ismi...