"Sana Agust D yada Suga diye seslenmek istemiyorum, gerçek ismini söyle"
Soğuk bakışlarını bana atarken fransız sigarasını pembe dudaklarına götürdü. Duman etrafa yayılırken ondan bir adım uzaklaştım. Sigara kokusu beni rahatsız ediyordu.
"Sana ismi...
İç çekerken dalgaları izlemeye devam ettim. Onlarla uzun zamandır bir şey paylaşmıyordum ama Suga'yı onlara anlatmaya çekiniyordum. Tabii onunla öpüştüğümüzü ve daha ilerisinin olduğunu söylemicektim ama aramızda geçenleri onlara anlatmak istemiyordum. Büyük ihtimalle bana gerçekleri söylicekleri için istemiyordum. Ne olursa olsun onlar benim arkadaşlarım ve onlara anlatmak zorundayım. Dudaklarımı aralıyacağım sırada Kris'in beni daha sert dürtmesiyle dengemi kaybedip Baekhyun'a doğru düşerken o da Chanyeol'a doğru düştü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hyungg! Benim ne suçum var dı?!"
Baekhyun aegyo'su ile konuşurken Chanyeol onun tatlığına gülerken Kris ile birbirimize baktık. Bu bakışın ne anlama geldiğini ikimizde bildiğimizden gülmeye başlarken arladan Suho'nun sesini duydum.
"Bensiz çok mutlu gözüküyorsunuz!"
Omzumdan arkaya baktığım zaman Suho'nun elinde ki biralar ile bize doğru koştuğunu gördüm. Hepimiz birbirimizden tuhaftık.
"Öyleyiz zaten"
Kris ayağa kalkıp kendi ve benim için Suho'dan biraları aldı, geri yerine otururken birayı bana uzattı. Tembel bir gülümse ile birayı aldığım gibi kafama diktim. Büyük bir yudumdan sonra biraz kendime gelmiştim.
"Onun yanına gitmelimiyim?"
"Kimin yanına?"
Suho merakla araya girerken Chanyeol dirseği ile onun karnına vurdu.
"Jennie sence kimin yanına gidebilir?"
Suho sessiz kalmayı seçerken devam ettim.
"Benden ne istediğini anlamıyorum, hem bana istediğini sayıyorhem de beni yanına istiyor!"
