Bizi anlamıyordum, cidden anlamıyordum. Birbirimizi çok sevip aynı anda nasıl canımızı yakabiliyorduk bu bir sırdı. Kalbim kırsada iyileştiğinde yine ona atıyordu şüphesiz. Koltuğun bir ucunda o oturuyordu diğer ucunda ben, sadece birbirimize bakmak ile yetiniyorduk. Sinirlimiydik? Belki biraz, kırgınmıydık? Ondanda biraz, aşıkmıydık? Fazlasıyla. Dudaklarımı yaladım, şu an daha sakindim. Birimizden birinin bunu yapması gerekiyordu, tuhaf bir şekilde beni bırakıp kızıp gitmemişti eskisi gibi. Değişmişti bunu daha iyi anlamıştım, beni bırakıp gitmemişti eskiden olsa böyle yapardı. Onunla konuşmak istiyordum ama cesaretim yoktu veya sadece istemiyordum. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve parmaklarım ile oynamaya başlarken konuştum."Tatil meselesinde ciddimiydin?"
Yüzünde küçük bir gülümseme oluşurken koltukta emekliyerek onun yanına doğru ilerledim. Tek bacağını koltuğa dayarken diğerini dışarı verdi, onun kucağına yerleşirken elleri bel boşluğuma yerleşti.
"Oldukça ciddiydim"
Güldüm ve bir elimi onun ensesine yerleştirerek saçlarıyla oynamaya başladım.
"Şu aralar başka işlerimiz yokmu Suga?"
Suga sırıtmaya başlarken dudaklarını yaladı.
"Başka işlerimizi tatil'de de yapabiliriz"
Hafifçe kaşlarımı çatarken ikimizi de güldürücek o tanıdık konuşmayı devam ettirdim.
"Stüdyon'u gittiğimiz yere nasıl götürüceğiz?"
Sahte bir merakla sorduğum soruya karşı kahkaha atarken bende güldüm.
"Bu konuşma bir yerden tanıdık geliyor"
Gülerek ona doğru yaklaşırken dudaklarına kısa bir öpücük kondurdum, geri çekilecekken bana küçük bir öpücüğünü bahşetti. Gülerek geri çekilirken konuştu.
"Nereye gitmek istersin?"
Dudaklarımı büzerken düşünmeye başladım. Kore dışında bir yere gitmek istiyordum, ikimizde çok romantik kişiler olmadığımızdan paris olmazdı kesinlikle. Japonya kulağa hoş geliyordu, oraya her zaman gitmek istemişimdir.
"Japonya?"
Beni başı ile onaylarken ellerini saçlarıma daldırdı.
"Uzak bir yerde seçebilirsin Jennie, biraz daha düşün"
Başımı iki yana salladım ve cevapladım.
"Japonya'ya gitmek istiyorum her zaman orayı merak etmişimdir"
Elini yanağıma yerleştirdi ve baş parmağı ile tenimi okşarken konuştu.
"Sen nasıl istersen"
Bedenimi onun üstüne bırakırken gözlerimi kapattım.
"Rap oyunlarında daha profösyonel kişileri seçmen gerekmiyor mu? Biz bu işe yeni girmiş kişileriz"
Suga ellerini saçlarıma daldırırken konuştu.
"Sizde ki potensiyeli gördüğüm için buna karar verdim, bazı prof olarak gördüğün rapçiler orda batırabiliyor..."
Boğazını temizledikten sonra devam etti.
"Siz sadece eğlenmeye bakıyorsunuz, tutkunuz var...Kris sahneye tuhaf bir şekilde oldukça hakim Chanyeol ise aurası ile insanları kendine çekip onları havaya sokabiliy-"
"Ben?"
Merakla dikilerken güldü ve dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu.
"Seni rap oyunlarından sonra göreceğim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Undergroung Rappers'1
Fanfiction"Sana Agust D yada Suga diye seslenmek istemiyorum, gerçek ismini söyle" Soğuk bakışlarını bana atarken fransız sigarasını pembe dudaklarına götürdü. Duman etrafa yayılırken ondan bir adım uzaklaştım. Sigara kokusu beni rahatsız ediyordu. "Sana ismi...