Undergroung Rappers'1

.37.

Suga'nın göğsünde yatmak dünya'nın en güzel şeyi olabilirdi. Ben onun göğsünde uyurken saçlarımla gezinen parmaklar, omzumda gezinen parmaklar, alnımda hissettiğim dudakları. Beni nasıl iyi hissettireceğini iyi biliyordu ama korkuyordum. Eski halimize döneceğimizden çok korkuyordum, her şey iyi gidiyordu ama ben kendime ve ona güvenmiyordum. Birbirimizi derinden etkileyen şeyler yapıcağımızı hissediyordum. Sadece tek umduğum o anların geç gelmesiydi.

"Çok derin düşüncelere daldın, bir şey mi oldu Jen?"

Güldüm ve başımı yukarı doğru kaldırdım. Bir süre gözlerine baktıktan sonra konuştu.

"Yok bir şey, şu an nasıl kötü bir şey düşünebilirim ki?"

"Ama ben düşünüyorum"

Kaşlarımı çatarken dirseğimi yatağa dayarak doğruldum. Yüzünde bir sırıtma oluşurken elini belime koydu ve dudaklarımızı yakınlaştırdı.

"Şu an sen üstümdeyken bana olan bakışlarını hayal ediyorum...vücudunun vücudum ile olan ahenk'ini, bana yaşattığı her zevki ve diyorum ki..."

Dudaklarıma kondurduğu uzun öpücüğü gülerek sonlandırdık.

"Hay sikeyim bu benim kızım ve ona sadece ben sahibim"

Gülerken elimi onun saçlarına daldırdım ve alnına düşen saçlarını geriye doğru atarak alnının açılmasını sağladım. Yüzünün her bir hattını hiç unutmamak üzere ezberliyordum, onu unutmak istemiyordum. Yanağımda hissettiğim eller ile dikkatim dağılırken yüzünde ki buruk gülümsemeyi gördüm.

"Nasıl bu kadar güzel sevebiliyorsun beni sevgilim...beni yetersiz hissettiriyorsun"

Parmaklarımı yanaklarında gezdirirken gülümsedim.

"Nasıl seviyormuşum?"

Suga baş parmağını alt dudağımda gezdirirken konuştu.

"Gözlerinle seviyorsun, acı gerçek annem bile daha önce bana böyle bakmamıştı...kimse senin gibi bana bak-"

"Min-Hii?"

Suga güldü ve ellerini saçlarıma daldırırken konuştu.

"Onu kıskanmıyormusun?"

Kaşlarımı çattım.

"Onu nasıl kıskanabilirim? Bunu dile getirmek istemesemde ölen birini ve de masum bir insan olarak ölen birini kıskanamam özellikle de senin ilk aşkını bu benim hakkım değil...tamam dürüst olursak eğer hala hayatta olsaydı evet biraz kıskanabilirdim, sen de Yury'i kıskanamazsın çünkü o da benim-"

Suga'nın bakışları ile susarken gözlerini benden kaçırıyordu. Şüpheyle ona bakarken konuştum.

"Yoksa kıskanıyormusun?"

Yine benden gözlerini kaçırırken konuştu.

"Yanii belki...siktir tabii ki de kıskanıyorum sana dokunması ve senin duygularını alt üst etmesi ayrıyetten hala hayatta olması benim için bir tehlike"

Gülerken konuştum.

"Bu hiç bir şey fark ettirme-"

"Fark ettirmez mi! Sende hayatta olsaydı kıskanıcağını söyledin!"

İkimizde gülerken yanağıma uzun bir öpücük kondurdu. Başını boynuma gömerken bana ağarlığını verdi ve yatağa yatmamı sağlarken vücutlarımızı birleştirdi. Bu sefer o göğümde yatıyordu. Bir süre sessiz kaldık, nefes alış verişlerimiz odada ki tek sesti. Onun sessizliği hoşuma gitmemişti, bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamıştım.