"Sana Agust D yada Suga diye seslenmek istemiyorum, gerçek ismini söyle"
Soğuk bakışlarını bana atarken fransız sigarasını pembe dudaklarına götürdü. Duman etrafa yayılırken ondan bir adım uzaklaştım. Sigara kokusu beni rahatsız ediyordu.
"Sana ismi...
Kalbim bir kaç dakka önce olan acısını bir kenara atmıştı. Heycan kelimesini her zerremde hissediyordum, nefes almam zorlaşmıştı adeta. Hala burda olduğuma inanamıyordum, hayalde olup olmadığımdam emin değildim. Umrumda da değil de burdaydım işte ve arkamda o vardı. Ona kısa bir bakış attım elindeki kahveyi yudumlarken koltukta otutuyordu. Ona olan öfkem azalmıştı ama yine de kırgınlığımı yüzümde belli etmeliydim değil mi? Tamam her şey mükemmeldi de neden ben buraya gelmiştim? Daha doğrusu neden beni buraya getirmişti.
"Neden burdayım?"
Arkamdan alayla gülüşünü duyduğumda ona doğru döndüm. Kahvesini yanında ki kitaplığın bir rafına koyarken ayağa kalktı.
"Ödülün"
Ona anlamaz bakışlarımı atarken bana daha çok yaklaştı.
"Ne ödülünden bahsediyorsun?"
Agust D gülerek yanımdan geçti ve arkamda olan büyük bilgisayarın klavyesine dokundu. O bilgisayar ve onun arkasında ki duvarda asılı olan büyük televizyonda açıldı. Bilgisayarların yanında ki ses sistemi klavyenin yanında ki müzik yapmasına yardım eden aletler çok mükemmeldi. Bunların hepsine milyarlar yatırmıştır herhalde. Şaşkın bir ifade yüzümde oluşurken konuştu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Aslında orda kazanan sendin, oldukça iyi rap yaptın ama ilk önce yenilgiyi tatmanı istedim..."
Dudaklarım aralanırken kolumdan tuttu ve bilgisayar sandalyesine beni oturtturdu.
"Şimdi sana eski müziklerimde ki alt yapıları dinleticem ve sende onlardan birini seçicek-"
"Daha sonra?"
Arkamdan alayla güldüğünü duydum.
"Sözümü kesme Jennie, bir daha ki ne kötü olur"
Susmayı seçtim ve dediklerine odaklandım.
"O alt yapılardan birini seçip kendi sözlerini yazıp kaydediceksin daha sonra ise bana dinleticeksin"
Yüz ifadem ve vücudum kontrolümden çıkmıştı. Yüzümde ki büyük gülümsemeyi saklıyamıyordum. Bana kendi müziklerinden vericekti ve bende kendi sözlerimi yazıp burda kaydedip ona vericektim. Ben nasıl bir sevap işlemiştim de her şey bir anda rüya gibi olmuştu? Boynumda hissettiğim nefes bu soruyu daha çok sorgulamama yetmişti.
"Ödülünün tadını çıkartmıcaksın galiba?"
Sandalyeyi kendine doğru çevirdiğinde Agust D ile olan yakınlığımız bütün vücudumun gerilmesini sağlamıştı.
"Şimdi sen ordan kalkıyorsun ve ben kendi işimle uğraşırken burdan ayrılmıyorsun...anlaştık?"
Samimi sözlerine aldanmayın bu sözleri soğuk yüz ifadesi ile söylemesi biraz hevesimi düşürmüştü. Bu şey gibiydi hani misafir çocuğu gelir ve bilgisayarında oynamak ister, sen istemezsin bu yüzden de ona uğraşması için bir şey verirsin ya, aynı bu şekilde söylemişti. Koltuktan kalktım benim yerimi o alırken bende bu küçük oda da gezinme kararı aldım. Etrafta olan küçük oyuncaklar gözümde ki Agust D modelini siliyordu. Demek ki ne kadar soğuk olursan ol kalbini eritebilecek şeyler varmış dünya da.
