"Fena laf soktu"Gülerek Chanyeol'u onayladım. Yine derste Youtube'ta olan atışmaları izliyorduk. Felsefe'ye giriş dersinin hocası ismini dahi bilmiyorum sadece üç kişi ile ders işliyordu. Bizi taktığıda yoktu zaten, bizde internet paketimizin anasını ağlatana dek video izliyorduk. Chanyeol'un sesi irkildim.
"Hasiktir ya internet bitti"
Kahkahama engel olamadım hocada dakkasında konuştu.
"Bayan Kim bir daha ses çıkartırsanız dışarıyı boylarsınız"
Göz devirerek Chanyeol'a döndüm. Yan sırada uyuklayan Kris'e bir şeyler söylüyordu.
"Oğlum uyansana"
Fıslıtıyla konuşurken elindeki kalem ile Kris'i dürtmeye çalışıyordu.
"Dostum izin verde uyuyayım"
Kris yarı açık gözüyle konuşurken Chanyeol bir anlık atakla kalemi ona fırlattı.
"Lan oğlum git şu yanındaki zengini bana çağır sonra ne yaparsan yap!"
"Dostum milleti çağırmak benim tarzım değil"
Gülmemek için alt dudağımı ısırdım. Bu arka tarafa bayılıyordum ya!
Chanyeol onu yine dürttü."Tarzına sıçtırtma Kris bi şu Suho'yu çağır"
Kris söylene söylene Suho'yu çağırırken Chanyeol boynunu bükerek konuştu.
"E benim zengin kankam bu zavallı interneti bir ergenin duşta geçirdiği zaman kadar uzun kullandı şimdide aniden babası kapıdan girmiş gibide yarıda kaldı bir hayı-"
Suho fazla bağırmadan sinirle konuştu.
"Oğlum beni sömürdün lan!"
Chanyeol birden celallendi.
"Oğlum aç şu internet-"
"Bay Park sizde Bayan Kim gibi çıkmak istiyorsunuz herhalde"
Chanyeol sessizce özür dilerken yere eğildi ve emekleyerek Suho'nun yanına doğru ilerlediğinde yine gülmeme engel olamadım. Felsefeci'ninde beni dersten atması uzun sürmedi. Çantamı omzuma takıp dışarı çıktığımda adımlarımı kantin katına yöneldim. Derste olmaya pek halimde yoktu zaten. Aklımda hala 2 gün öncesi vardı. Agust D ile olan maceram. Onun bana baktığı gerçeği kalbimi yerinden oynatıyordu. Kantinciden latte isterken tırnaklarım ile tezgahta ritim tutturmaya başladım. O yere sürekli gitmem lazımdı bana neden odaklandığını merak ediyordum. Latte tezgaha koyarken cebimdeki kuruşları tezgaha bırakıp selam verip bahçeye yöneldim.
Kahvemi mutlulukla yudumlarken gözlerim kapıda duran lüks arabada sabitlendi. Kesin Suho'nun arkadaşlarından biridir. Sonuçta kampüs'te durumu nirvana seviyesinde olan kişi oydu. Arabanın yakınlarındaki banklara ilerlerken o lüks arabanın arkasına onun gibi bir araba daha geldi. İyide Suho arkadaş çevresi böyle olan bir insan değildi. Bizle ve kampüsten bir kaç kişi dışında kimse ile arkadaş değildi. Yani bildiğim kadarıyla. Banka oturduğumda çantamı bankın ucuna çantamı koydum ve sırtımı oraya yaslarken bacaklarımı uzattım.
Sanırım felsefecinin dersine hiç bir zaman girmemeliydim. Bu saatte hava çok güzel oluyordu. Cebimden telefonumu aldım ve D-12-Rap Game'i açtım. Bu adamlara bayılıyordum ve özelliklede bu şarkıya. Gözlerimi gökyüzüne diktim ve yine kahvemi yudumladım. Huzur bu olsa gerekti.
Tahminen bir kaç dakka sonra bacaklarımın banktan itilmesi ile irkildim.
"Ne yapıyorsun be?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Undergroung Rappers'1
Fanfiction"Sana Agust D yada Suga diye seslenmek istemiyorum, gerçek ismini söyle" Soğuk bakışlarını bana atarken fransız sigarasını pembe dudaklarına götürdü. Duman etrafa yayılırken ondan bir adım uzaklaştım. Sigara kokusu beni rahatsız ediyordu. "Sana ismi...