6*Aniden gelen İhanet*

229 33 9
                                    

C-"Izaya kolumu bırakır mısın ah acıyor"

I-"Pardon"

Dalgın gözlerini kırpıp özür dilerken arkadaşının kolunu sıktığını fark etmemişti.

I-"Şimdi nereye gideceğiz Chi-chan"

C-"Sadece beni takip et ahaha"

Izaya adımlarını hızlandırırken kendisini nelerin beklediğiyle ilgili endişelenmeyi bırakmıştı.
Olacakları engelemeyeceğinin bilinceydi. Chikage durduğunda Izaya'nın yanına gelmesini beklemişti.

C-"Ilk önce hangimiz girelim"

I-"Ben vazgeçtim"

Chikage bunun dönüşü olmayacağını söyleyip Izayayı arkasından sürükleyerek bara girmişti.
Izaya çevresini incelerken kızarmıştı.

I-"Burası..."

C-"Seni gay bara getireceğimi sandın değil mi ahahahah seni iyi kandırdım.
Demek ki Herşeyi bilen Orihara Izaya da kandırılıyormuş"

I-"Kapa çeneni! "

Izaya Chikageye yumruk atıp masalardan birine geçti.
Chikage gülerek onu takip etti ve yanına oturdu. Chikage yanlarına gelen garson kıza asılmaya çalışırken Izaya da çevreyi gözlemliyordu.
Böyle ortamlara önceden çok gelirdi bir an geçmişini hatırlayınca istemsizce  titremişti.
Kızarmış gözlerini kapatıp Chikage ile garsonun boğuk konuşmalarını dinlerken gözünün önünde beliren sarışının gözleriyle aniden yerinden sıçradı.
O sırada  önüne gelen içkiyi farkedip içmişti. Kendine biraz izin verneye karar vermişti.

Insanın içini boğan grimsi duvarlar barın ortamını daha çok kasvetlendirmişti sanki. Eskimeye başlamış bir zamanın cilalı parlayan sandalye ve masaları insanları mutlu etmiyor gibiydi. Garsonlar doymak bilmeyen  insanların isteklerine yetişmeye çalışıyordu. Barın ortasında çok içip kendini kaybetmiş insanlar çılgınca dans ediyordu. Müzik kulakları delecek kadar yüksekti. Izaya birkaç bardağı devirdikten sonra bunların hiçbirinin önemli olmayan alışılmış şeyler olduğuna karar vermişti.
Chikage de onla aynı durumdaydı.
Hatta daha fazla içmişti.
Izaya Chikage'nin yanına oturan kıza bakmaya başlamıştı. Ardından bir kız daha gelmiş ve Izaya'nın yanına geçmişti. Izaya kadının gözlerinde sarışında gördüğü ışıltıyı derinliği arasada bulamamıştı. Bunla birlikte yüzüne yayılan hüzünlü ifade yanındaki kadını da rahatsız etmiş olacak ki huzursuzca kıpırdamaya başlamıştı.

-"Istersen odaya geçelim eminim seni mutlu edebilirim"

Izaya karşısındaki kadının kulandığı kelimelerin ağırlığını hiç bilmediğini farketmişti. "birisini mutlu edebilmek" dünyaya yapılacak en güzel şey olduğu gibi en kötü şeydi aynı zamanda...
Izaya dolan gözlerini saklama gereği duymadan kadına döndü. Adını dahi bilemediği kadın yüzündeki ağır  makyajla yarattığı maskenin arkasına saklanmıştı.
Izaya sırıtırken gözlerinden yaşların akmasına izin vermişti.

I-"Beni mutlu edebilmek ha... Bir gece birlikte olacağız ve mutlu olacağım öyle mi, Bu ne saçma mantık ne kadar adice bir düşünce, senin beni mutlu etmen mümkün değil, Kalbimdeki ismi silmen kazıyıp atman imkansız ne ben ne de sen o ismi kazıyıp anılarımla birlikte yakabilirsin olurda belki karaktersiz birini karşına alır bunu dersen, emin ol o karaktersiz ruhunu sana satar. Şuanda istediğin şeyle çok yanlış kişinin yanında  oturduğunu o küçük beynine sokabilmiş olmanı umuyorum"

Sarışın kadın Izaya'nın sözleriyle morali bozulurken yüzünü asıp onun yanından hızla kalktı.
Izaya arkasından el sallayıp sırıtırken çevresine bakmaya kaldığı yerden devam etmişti. Chikage'nin kızı niye gönderdin istemiyor musun bakışları ve ağzından dökülen sözlerini bardaki çalan  müzikle duymaz olmuştu.

Karşısındaki garsonun gitmesiyle gördüğü kişiyle gözlerinin sonuna kadar açılmasına engel olamamıştı genç adam.

C-"Ştt noldu Izaya neye bakıyorsun öyle"

Chikage Izaya'nın baktığı yöne döndüğü zaman ağzını açıp şaşkınlığını belirtircesine bir ifade takılmıştı.

C-"Söylesene şimdi ne yapacaksın bu büyük bir skandal olur aklından neler geçiyor Izaya"

I-"Tabiki bunu Shinraya söyleyeceğim"

Izaya karşı masada oturan Celty'e sinirle bakmaya başlamıştı. Karışındaki adam en yakın arkadaşı Shinra değildi kızıla çalan saçlarıyla geniş omuzlu karşındakine güven veren bir gülümsemesi olan Shinrayla yakından alakadan benzerliği olmayan bir yabancıydı.
Celty'nin adamın elini sıkıca tutup  birbirlerine daha çok yaklaştıklarını görmüştü.
Celty olmasına onu inandıran tek gerçek giydiği aynı kıyafetten çok  herzaman taktığı o sarı kasktı.

Izaya üstündeki şoku atınca Celtyle karşısındaki yabancı adamın fotoğrafını çekmişti.
Onlara doğru yaklaşırken farkedilmemeye özellikle dikkat  ediyordu. Barlardaki sütunlardan birinin arkasına saklandığında Chikage'nin aşırı dikkat çeken hareketlerine sinirle  karşılık vermişti.

I-"Herşeyi berbat edeceksin aptal sessiz olda gidip ne konuşuyorlar öğreneyim"

C-"Tamam banada söyle öğrenince"

Izaya Chikageye son kez eliyle işaret yapıp geride durmasını belirtmiş gelen garsonlardan birinin arkasına hızlıca geçmişti. Celty'nin oturduğu masanın yanındaki masaya oturup Celty'nin arkasına geçebilmişti. Bu açıdan görülme şansı olmadığını bildiğinden derin bir nefes almıştı.
Oturduğu masanın dolu olduğunu fark etmemişti.

Önünde oturan üç genç kız kendilerini farketmeyen adama kıpırdayınca Izaya da onlara dönmüştü.

I-"Iyi akşamlar bayanlar"

Izaya gözünü kırıp kızılara gülümsediği zaman kızlar hayran bakışlarla Izayayı süzmeye başlamıştı.
Üçüde aynı anda
-"Ay çok tatlı bişeysin sen 😍" diyebilmişti.

Izaya işaret  parmağını dudağına götürüp sessiz olmalarını işaret ettikten sonra Celty ve yabancı adamın konuşmasını dinlemeye başlamıştı.
Celty yazarak konuştuğu için ne dediğini anlayamıyordu.
Karşısındaki adam Celty nin yazdıklarını okuduktan sonra

-"Aynen bende aylardır bu günü bekliyorum ne zamandır gelmeni ve buluşacağımız günü hayal ediyorum.
Artık birlikte olduğumuza göre önümüzde hiçbir engel kalmamış demektir. Hem Celty o doktor bozuntusunu merak etmene dahi gerek yok"

C-"..."

-"Etmemene sevindim bana gelmeni bekliyorum yarın akşam yat hareket etmeden önce... Aşkımız sonunda hiçbir engel olmadan varlığını sürdürecek doya doya seni görebileceğim öpebileceğim gizli aramalar olmayacak. Irlanda topraklarına girdiğimizde evlenebiliriz."

C-"..."

Izaya Celty nin yazdıklarını okumasada bu konuşmaların nereye gittiğini anlamıştı.
Bu uzun zamandır planlanan ama karşındakinin bilemediği aniden gelen ihanetti.

Izaya için Shinra hep değer verdiği bir arkadaşı olmuştu. Shinra için Celty dünyadaki en güzel şeydi. Bakmaya doyamadığı tek varlıktı. Şimdi o varlık yarın onu terk edecekti. Shinraya hiçbirşey söylemeyecek ve onun hep izini bulamaya çalışmaya mahkum edebilirdi. Ya da bariz bir şekilde sevgilisiyle gittiğini söyleyebilirdi. Bunun çok uzak bir seçenek olduğuna karar vermişti

Masadan kalkıp Chikage'nin yanına geri döndüğünde söyleyip söylememekte büyük bir kararsızlık çukuruna düşmüştü.
Neşeleri kaçan iki arkadaş içkinin eskisiyle dönen başlarıyla sessizce yata dönerken ikiside ağzını açıp tek kelime dahi etmemişti.






Neden ? (Shizaya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin