2*Yardım etmek*

380 38 17
                                    

Siyah giysili adam geceye uyumlu ruhu ve kıyafetleriyle birlikte gün doğumuna kadar dışarıda yürümeyi düşünüyordu.
Hazırlanmak için banyodan çıkacakken vücudundaki izler dikkatini dağıtmıştı. Ellerini üzerinde gezdirip gülümserken her birisinin bi anısını temsil ettiğini biliyordu. Bu onu nedensizce mutlu etti.
Aynadaki yüzünde oluşturduğu gülümsemeyi daha da genişletip "bu benim en özel anım kimisi için korkunç bir yok oluş benim içinse bir doğum günü "diye düşündü.

Evinden çıkıp karanlık sokaklarda ıslık çalarak dolaşmaya başlamıştı.
Aniden çalan telefonuna bakıp gülümsedi. Arayan en yakın arkadaşı diyebileceği kişi olan Shinraydı.
Telefonu açtığında karşısındaki sesin acı çığlığını duymuştu.

Sh-"Izaya..Celty'i rehin aldılar şimdi beni de öldürmelerine ramak kaldı. Yardım eder misin bana eski dostum.Lütfen..."

Izaya kendisine söylenen "lütfen" kelimesinin onda yarattığı saçma izlenimi bir kenara bırakarak
geleceğine dair birşeyler mırıldandı.

I-"Sakin ol Shinra yakında  geleceğim"

Sh"...Celty'i de kurtarır mısın *hıck*..."

Izaya karşısındaki telefonun kapanmasıyla irkildi. Omuz silkip geldiği yoldan geri dönmeye başlamıştı. Ama gözden kaçırdığı bişey vardı ki karşı yoldan geçen birisi onu görüp  takip etmeye başlamıştı.

Izaya evine vardığında gece yarısını geçmişti. Kapıyı kilitleyip zincirini çektikten sonra koşarak çalışma odasına çıkmıştı. Bilgisayarını ve diğer cihazlarını
açtı.

Birçok insanın aksine evine girdiğinde ışıkları açan birisi değildi.
Karanlıkta bazı şeyleri saklamayı iyi bilen birisiydi.
Araştırmaya başlarken Shinraya bunu kimlerin yapabileceğini düşünüyordu. Sabaha kadar aradığı bilgileri birleştirdiğinde herşey netleşmişti. "Bu yakuzaların işi" diye geçirdi içinden siyah adam. Tahminlerinde herzamanki gibi yanılmamıştı yerlerini tespit edince oraya doğru yola çıktı. Herzaman yürüyerek gitsede bu şehrin dışındaki yere kullanmadığı arabasıyla gitmeye karar vermişti. Yola çıktığında gün doğuyordu. Ikebukuronun çıkışında bulunan hangarlara vardığında arka koltuğa koyduğu siyah  çantasınıda yanına almıştı.
Kapıyı açıp içerideki sessizliğe gömüldü.

Sarışın tüm gece dövmesi gereken adamlarla uğraşmıştı. Işi bittiğinde kendine izin vermiş ve evine yürümeye başlamıştı. Karşıya geçeceği sırada karşıdan pirenin geldiğini görmüştü. Sinirlensede sonunda onla konuşmak için bu bir fırsattı aralarındaki bu saçma kavgaya son vermek için tam zamanı diye düşünerek ona yaklaşmaya başladı. Izaya'nın birden arkasını dönüp geldiği yöne doğru gittiğini görünce onu takip etmeyi düşünmüştü. Bunu çoktan uygulayan ayaklarına söz geçirememiş ve kendini Izaya'nın evinin önünde bulmuştu. "Belki beklemem yanlış ama bu pirede bişey vardı ne olduğunu öğrenmem gerek" diye düşündü. Izaya'nın evini gören biyere oturup beklerken telefonuyla Celty'i aramış ama cevap alamamıştı.
Duvar dibinde uyurken arabanın çalışma sesiyle gözlerini açtı heryeri tutulmuştu. "Neden bunu yapıyorsam ne halt ediyorsan et be pire" diye söylensede Izaya'nın olduğunu tahmin ettiği siyah arabayı takip etmeye başlamıştı sarışın.

Izaya içeriden gelen seslere daha çok yaklaştı. Ayak sesleri kendisine doğru gelirken hangarın sonundaki küçük odanın  demir kapısının açılmasıyla Izaya kendisini zaten orda beklediklerini anlayabilmişti.
Içeriye girdiğinde Shinrayı bağlanmış Celty'i de güçlerini emen bir kafese koyulmuş halde buldu.
Yakuzaların lideri gülüp Izayaya oturmasını işaret etti. Izaya bu nazikliği kabul edip sandalyelerden birine rahatça oturdu.

-"Ikebukuro'nun inanılmaz muhbiri Izaya Orihara buraya geldiğiniz için çok mutlu oldum."

Izaya yakuzanın gülümsemesine sahte gülümsemesiyle karşılık verip

I-"Beni dolaylı yoldan buraya çağırdığınızı görüyorum. Buna sevindim ama arkadaşlarıma bunu yapmanız beni rahatsız etti."

Yakuza gülerek Izayaya baktı.

-"Sen ve arkadaşlık ha ! Sen ciddi misin senin gibi birinin...umursamadığı bişey olmaz sanırdım hahah sevgilinde var mı bari"

Izaya yakuzanın kendisiyle dalga geçen tavırlarını umursamadan

I-"Sevgilim olup olmadığı sizi ilgilendirmez yanılıyor muyum ?"

Izaya yakuzanın adamlarının dağılmış olduğunun fırsatını bulup konuştuğu liderin boğazına bıçağını batırmıştı. Adam umutsuz bir çabaya girerken gelen diğer iki adamada bıçaklarını fırlatıp etkisiz hale getirmişti siyah adam. Shinra'nın yanına gelip iplerini tek hamlede kesti. Shinra da Celty'i kurtarınca Celty güçleriyle kalanları halletmişti.

Hepsi rahat bi nefes alacakları sırada kapının gürültüyle açılmasıyla gelen kişiyle  doğru döndüler.
Shinra Izayaya teşekkür ettiği sırada Shizuo'nun içeriye girmesiyle tüm bakışlar ona dönmüştü.
Shizuo arkadaşlarının yanına gittiği sırada çatık kaşlarıyla Izayaya bakmayı da ihmal etmemişti. Shinra ve Celty den olanları dinlemeye başlamıştı.

Sh-"Bizi yakuzalar kaçırdı. Onlardan önemli birini iyileştirirken öldü ve hepsi suçu bende buldular. Bizi kaçırdılar ve bende ilk seni aradım ama ulaşamadım. Ardından Izayayı aradım geleceğini söyledi. Celty bana inanmasa bile Izaya geldi ve bize yardım etti. Değil mi Izaya ?"

Shinra Izaya'nın durduğu yere baktığında aralarında olamadığını gördü. Shizuo herşeyden çok yakıştıramadığı iki kelimeye gitmişti aklı "Izaya ve yardım etmek"

Başka yerde duysa bunu çok  saçma bulurdu üstüne gülerdi bile.
Izaya'nın durduğu yere bir süre dalgın gözlerle baktı. Shinra ve Celty'e evlerine kadar eşlik ederken aralarında geçen konuşmalardan Shinra'nın Izayayı da dahil edeceği etkinlikler düzenleyeceğini anlamıştı. Celty de Izaya'nın iyi bi yanı olduğunu az çok gösterdiği için daha rahattı.

Shizuo ise hala neden Izaya bunu yaptı diye düşünüyordu.
Belki gerçekten iyi biriydi ama kendisinde karşı kötüydü. Bunu en kısa zamanda öğrenmeyi aklına not edip tek başına kaldığı sessiz evindeki  yatağında gerinip uykuya kendini bıraktı.

Izaya sarışını gördüğü an onu o anda  öldürmeyi düşündü ama bunu yapmanın kötü fikir olacağına karar verip onla aynı ortamda durmaya dayanamayacağı  ve kendisine belkide iyi gözlerle bakacağını düşündüğü için ordan hızla uzaklaştı.
Evine varıp aynı şekilde heryeri kilitledikten sonra yatağına geçip uyumaya gitti. Uykusuz saatler onu beklerken düşüncelerinde kaybolacaktı.

Neden ? (Shizaya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin