Neden ? (Shizaya)

16*Sarılabilir miyim ?*

Kadota aralarından ayrıldığında oluşan sessizlik bu sefer konuşmamalarından kaynaklı değildi.

Hepsi aniden aralarından ayrılan arkadaşlarının patikadan aşağıya indiğini görene kadar arkasından bakmıştı. Izaya gözlerini Shinraya diktiğinde Shinra'nın hala Kadota'nın arkasından baktığını görüp iç çekmişti.
Izaya'nın yanında oturmakta olan Sarışın gözlerini gökyüzüne dikmişti. Güneş çoktan dağların arasına çekilmiş geriye bıraktığı son ışıklarda yavaş yavaş sönmeye başlamıştı. Yatları akşam olunca hareket edecekti şimdiyse çoktan akşam olmuştu.

S-"Gitmemiz lazım geç kalacağız"

Shizuo oturduğu yerden kalkıp arkadaşlarına baktı ikiside sessiz kalmıştı eşyaları toplamak için içeriye doğru harekete geçmişti.

Izaya da sarışın gidince Shinra'nın yanına oturmuştu.

I-"Bu yüzündeki ifadeyi daha öncede görmüştüm. Celty seni terk ettiği zamanda böyleydin."

Sh-"Ne dediğini duyuyor musun öyle bişey yok Celty beni..."

I-"Kendini kandırma daha fazla...Hadi !"

Izaya Shinrayı kolundan çekip oturduğu yerden kaldırmıştı. Ona destek olmak zorundaydı.
Shinra'nın  gözleri anılarla dolarken yaşlar çoktan akmaya başlamıştı.
Izaya, Shizuo'nun onlarında eşyalarını sırtlayıp geldiğini görünce Shinrayı patikanın olduğu  tarafa  çekmişti.

Izaya ve Shinra ağaçların arkasına saklanmış sarışının kendilerini görmemesini umarken Shizuo da havuz tarafında oturan arkadaşlarını aramaya başlamıştı.

Sarışın cebinden çıkardığı telefonundan bilindik numaralardan  Shinrayı aradı. Aramasına cevap gelmeyince Izaya'nın numarasını almadığı içinden kendine küfür ederek görevli kızların yanına gitmişti.
Kızlara arkadaşlarını sorunca iki kız birbirlerine sırıtıp "Belki özel bişeyler yapmaya gitmişlerdir." demişlerdi.
Shizuo sinirden mi utançtan mı kızardığını bilemeyerek kızların yanındaki Vazoyu duvara atıp paramparça etmişti. Iki kız çığlık atıp kaçarken sarışın adam da yata geri dönmek için yola çıkmıştı.

Izaya Shizuo'nun kesilen sesiyle rahat bir nefes almıştı. "canavar herif vazolara dadanmış şimdide" diye söylenirken Shinra'nın hıçkırıklarını duymuş  ve arkadaşına sıkıca sarılmıştı.

I-"Shinra artık ağlama lütfen Celty için üzgünüm sana gerçekleri gösterdim ama bu seni üzmesin biz yanındayız"

Shinrada Izayaya sarılırken kendini çok şanslı hissetmeden edememişti.
Yanlarından gelen tıkırtıyı duyana kadar öyle kalmışlardı.

Dağa çıkan tek yol üstünde bulundukları patikaydı. Gece çökerken patikanın etrafını saran sessizlik insanı ürkütebilirdi. Yanlarına gelen ayak seslerini duyduklarında Shinra gerilip geriye doğru yürümeye başlamıştı. Izayada arkasından onu takip ederken önlerindeki taşın üstlerine doğru hareket etmesiyle ikiside aşağıya doğru koşmaya başlamıştı. Shinra çığlık atarak bağırırken Izaya kayadan kaçabilmek için saklanabileceği ağaç aramakla uğraşıyordu. Gördüğü ağaca yönünü çevirirken büyük taş ağacı tek seferde parçalara ayırıp ilerlemeye devam etmişti. Izaya yüzünü buruşturup birazdan üstelerinden geçecek olan yuvarlanan büyük taş parçasına bakmıştı.

Patikanın aşağıya doğru eğiminin olması onlar için büyük bir şanssızlıktı. Shinra canı pahasına bir çita gibi koşuyordu. Izaya ona yetişmekte güçlük çekiyordu.  Normalde koşma yarışı yapıyor olsalar Shinrayı yarıştan kaçmış bişeyler içerken bulabilirdi.
Izaya yana doğru ne kadar çekilmeye çalışsada ağaçlar eline batıyor ve taştan kurtulamıyordu.

Patikayı daha yarılayamamışlardı bile
birden önlerinde beliren sarı bir kafa belirmişti. Arkadan beliren sarışının siluetinden dumanlar yükseliyordu.
Keyifle sigara içtiği belliydi. Izaya'nın ayakları yavaşlarken Shinrayı tutmuş ve kendilerini Shizuo'nun önüne atmışlardı. Izaya bedenini Shizuoya yaslarken Shinrada Izaya'nın arkasına saklanmış çarpışmaya hazırlanıyordu.

Shizuo önünde hızla beliren
karartıyı-Izayayı-  görünce şaşkınlıktan sigarasını düşürmüştü. Tam bedenine yapışan Izayaya ittirecekti ki arkasından gelen büyük kayayı farketmişti. Son anda yumruğunu sallayıp kayayı durdurmuştu.

Shizuo şaşkınlıkla bi kayaya bide Izaya ve Shinraya bakmıştı.

S-"Bu neydi lan şimdi, hemen açıklama yapıyorsunuz"

I-"Hey Shizu-chan, aferin bizi kurtardın"

Sh-"Teşekkürler Shizuo sen olmasaydın bu kaya bizi ezip geçecekti."

Shizuo sinirle güneş gözlüklerini düzeltip elini ovduktan sonra yürümeye devam etmişti.

Izaya sarışının arkasından  taklidini yapıp sahte güneş gözlüklerini düzeltip peşinden yürümeye başlamıştı. Shinra da Izayayı takip etmeye başlamıştı.
Bu şekilde patikayı bitirmiş ve yatların durduğu limana gelmişlerdi.

Kendi yatlarını bulmuş ve hareket etmeden önce binebilmişlerdi.
Üçüde diğerlerininde kalkış için  bekledikleri oturma yerlerine gelmişlerdi.
Boş biyere geçip oturduklarında Shinra çevresine bakınmaya başlamıştı. Arkadaki masada Kadota, Erika ve Walker'ın oturduğunu görmüştü.

Sh-"Kadota da burdaymış"

S-"Evet sizi arayıp ulaşamadığımda Kadotayı da aramıştım. Biz hep birlikteyken Erika geldiklerini belirtmek için aramış."

Sh-"Yani oyüzden gitti"

Shizuo başını sallayıp çevresine bakınırken Shinra hala Kadotaların oturduğu masaya bakıyordu.
Izaya bu kayayı kimin düşürdüğünü çok iyi biliyordu. Gözleri o kişiyi bulduğunda nefretle kısılmıştı.
Chikage Izayaya gülümseyip öpücük attıktan sonra dudaklarını Izayaya bakarak yalamıştı.

Izaya yumruğunu sıkarken Chikage'nin suratında iz bile bırakamadığı için ona daha çok vurmak istediğini fark ediyordu.
Aslında Chikage'nin bunu yapma nedeni çok basitti. Izayaya bulaşmasının tek nedeni saplantılı şekilde kendisini seviyor oluşuydu.
Onu elde edemedikçe bu saplantılı hali daha çok artacak ve kim bilir daha neler yapacaktı.

Izaya'nın gergin halini fark eden Shizuo kolunu Izayaya atmış ve onu göğsüne yaslamıştı.
Izaya o anda gözlerinin dolduğunu hissetmişti.

"Bunu neden yapıyorsun Shizuo, neden beni koruyorsun, beni bu şekilde mi cezalandırıyorsun sana yaptığım kötülükleri kendi yaptığın iyiliklerle mi örtmeye çalışıyorsun. Bu beni neden bu kadar huzuulu hissettiriyor. Birinin sana sarılması nasıl seni güvende hissettirebiliyor. Hiçbirşeyi umursamadan sana sarılmak istiyorum sarılabilir miyim ?"

Izaya dolan gözlerini saklarken Shizuo Shinrayla konuşmaya dalmıştı ama kolunu çekmemiş ve Izaya'nın öylece kalmasını umursamamıştı.
Izaya içinden kendine defalarca  "sarılabilir miyim ?" diye soruyordu.

Kederli adam sarışın adamın kendisine dolanan kolunu tutmuştu.
Shizuo'nun bakışları Izayaya kaymıştı. Izaya ağzını açıp söyleyeceğini söylediği sırada Yatın motorunun sesiyle Shizuo Izaya'nın söylediğini anlamamıştı.

S-"Izaya ne söylediğini duymadım tekrar söyler misin ?"

I-"Boşver önemli değildi zaten"

Izaya Shizuo'nun kolunu sertçe geriye atıp ayağa kalkmıştı. Onlara veda edip odaya doğru  giderken Sarışına dediği şeyin şaşkınlığını taşıyordu ona "sarılabilir miyim ?" demişti.