Izaya sinirle ona baktıktan sonra havuzla göz göze gelmiş ve artık yüzleşme vaktinin geldiğine karar verip kendini suya atmıştı.
Suyun soğukluğuyla bedeni titrerken hasaslaşmış vücudu saniyeler içinde suyun dibine çökmüştü.
Izaya biranda öldüğünü hayal ederken bulmuştu kendini. Siyah giysili adam, herkesi üzen, kimisini öldüren ama aslında hergün kendisini öldüren ve kendini tanrı sanan bu adam sonunun gelmesini istiyordu yavaş yavaş ciğerlerine dolan suyu hissediyordu."Ölümle kucaklaşmayı ve onun yanına gitmeyi istiyorum. Belkide Akinayı geri getirmeyi istediğim içindi bu bencil isteğim. Bana dostça sarılışını hissetmeyi, kahverengiye çalan kestane rengi saçlarını beyaz ince tarağıyla taramayı istiyordum.
Uçurumdan birlikte uçarken çığlık atmayı bir şarkıyı dinlerken aynı şeyi düşünmeyi kısacası dostumu geri istiyordum. İşin garip tarafı ne onu ne de ilk aşkımı özlemiyordum. Anılarımı ve asla unutamayacağım unutmak istemeyeceğim o güzel zamanları özlüyordum. Korkuyorum bir tanrı kadar güçlü olmadığım için, kalbimin tekrar ısınıp atışını hissettiğim için.
O anıların yerine yeni kalplerle hayatımdaki beyaz sayfaya elimizdeki renkli kalemlerimizle resimlerimizi çizdiğimiz için hissettiğim bu huzurun bitmesinden korkuyordum. Aşık olan o masum küçük çocuğun bu beyaz sayfaya Shizu-chanla kocaman bir kalp çizdiğini hayal ediyorum ve içini kırmızının en güzel tonuyla boyadıklarını görüyorum. Bu güçlü duygudan korktuğum için ölüme sığınıyordum şimdiyse. Nasılsa kurtarılmayacaktım ve kötülerin masallarda hep yenildiği gibi bende ölecektim. Taki güçlü kollar beni çekip çıkarana kadar..."Sarışın adam Izaya'nın sudan çıkmadığı bir dakikadan kısa bir sürede, daha fazla bekleyemeden kendini suya atmıştı. Suyun dibine daldığında gözlerinin aradığı tek şey Izayadan başkası değildi. Endişeyle yüreği kasılırken suyun derinlerine dalmış ve Izaya'nın bedenine yaklaşmıştı. Baygın değildi.
Izayayı kollarının arasına aldığı gibi suyun üstüne çıkmıştı sarışın adam.Shizuo endişeden titreyen elleriyle Izayaya daha sıkı sarılırken genç adam başını sarışın adamın omzuna bırakmıştı.
Ölmediği için mutsuz kurtarıldığı için Shizuoya fazlasıyla yenilmiş haldeydi.Sarışın adam Izaya'nın yarı açık baygın bakan gözlerini ve kesik kesik aldığı nefesleri hissediyordu. Yaşadığı için şuanda Izaya güvende olduğu için huzurlu hissediyordu.
S-"Izaya ne halt ettiğini sanıyorsun suyun altında"
I-"Hala... yaşıyorum."
S-"Tabiki yaşayacaksın"
I-"Yaşmak istemiyorsam"
S-"Bende ölmene izin vermiyorum geberesice"
I-"Çok garipsin Shizu-chan."
Izayanın kısılmış sesi kendine gelirken sarışın adam onu kucağından indirerek suda serbest bırakmıştı.
Izaya kollarını hareket ettirmeye başlamış ve kolaylıkla suyun üstünde yüzmeyi öğrenmişti.S-"Beni şaşırtıyorsun"
I-"Artık korkmuyorum"
S-"Neyden korkmuyorsun"
I-"Gerçeklerden ve akşam yapacak olduklarımdan"
Izaya yanlarına gelmekte olan Shinrayı görünce ona el sallamış ve yanına gitmişti. Sarışın adam geride kalmış Izaya'nın ne demek istediğini düşünüyordu.
Siyah adam kalbinden geçenleri düşünürken fazlasıyla cesurdu şimdiyse Shinraya kendisinin iyi olduğunu söylemişti. Tabi bunu Shinraya inandırmak zor olmuş ama sonunda onun huzurla dolmasına sağlamış ve yanından sıyrılarak odasına doğru yürümeye başlamıştı.
Arkasından üç arkadaşının da kendisine meraklı bakışlar attığının farkında değildi.Izaya köşeyi döndüğü zaman kafasını kaldırmış önünde duran gölgeye bakmıştı. Chikage herzamanki çapkın ifadesi ve Izayaya aşkla bakan gözleriyle karşısında durmuştu.
Chikage tek hamlede Izayayı duvarla arasına almış, köşeye sıkıştırmıştı.
C-"Şimdi ne yapacaksın güzellik, bana karşı mücadele edemezsin hem koruman sarı kafada yanında değil."
I-"Sana iyi bir tekme vurup yoluma devam edeceğim pis yılan"
C-"Bende bugün Shizuoya gerçekleri söylemeyi düşünüyordum. Bu ilgini çekiyor mu ?"
I-"Söyleyebilirsin."
C-"Bunu yaparsan seni öldürür."
I-"Korkmuyorum hatta lütfen söyleme ona bu akşam kendim söyleyeceğim."
Izaya gülümseyerek Chikage'nin elini burkmuş ve kolları arasından kolaylıkla kurtulmuştu. Odaya dönüp duşunu çoktan almıştı. Yaptığı plan son derece basitti. "Akşam yemeğine Shizu-chanı davet et.
Ona Akina Morisson ı öldürdüğünü söyle ve olacakları izle. Shizu-chan'ın gerçek kişiliğini gör."Izaya'nın arkasından umutsuzlukla bakan Chikage, içki almak için terasa yürürken yerde duran bir yığın kitaba takılıp yere düşmüştü.
Dönüp "kim koydu lan bunu !" diye bağırırken teknenin üstünde daha önce hiç görmediği siyah saçlı birisini fark etmişti. Yüzü önüne dökülmüş saçlarıyla kapalıydı ve elinde bir kitap tutuyordu. Chikage yerdeki kitapların sahibini bulunduğu anlayınca ona bağırmaya başlamıştı.C-"Al şurdan kitaplarını sana diyorum ! Sağır mısın lan !"
Chikage sinirden kendini kaybedip kitapları tekmelemeye başlamıştı.
Kitap okuyan adam ona kitaplarından birini fırlatmış ve kitap Chikage'nin suratına denk gelmişti. Ardından bir kitap daha derken Chikage kendini yerde hareket edemez halde bulmuştu. Kitapların sahibi yere zıplamış ve kitaları topladığı gibi hızla ordan uzaklaşmıştı. Chikage sessizce "bu bir savaştır" demiş ve dayanamayıp bayılmıştıIzaya çalan telefonuyla gelen aramayı cevaplamış ve Shizuo nun nazik sesiyle karşılaşmıştı.
S-"Izaya diyorum ki akşam birlikte yemek mi yesek ne dersin ?"
I-"Benimde aklımdan geçmişti. Tabiki olur"
Izaya telefonu kapadığı zaman tamamen doğru kararı verdiğine emin olmuştu. Akşam çabuk gelmiş ve kendini Shizuoyla karışıklı gergin bir şekilde yemek yerken bulmuştu.
I-"Shizu-chan ben sana çok önemli bişey söylemeliyim."
S-"Bende bunun için seni çağırdım Izaya"
I-"Söyleyeceğim şeyler hoşuna gitmeyebilir Shizu-chan"
Shizuo başını olumlu anlamda sallamış ve onaylamıştı. Izaya'nın söyleyeceklerini merakla bekliyordu.
Izaya cümlesini dakikalarca toplamaya çalmışmış ve tam konuşacakken dudaklarına değen sabırsız dudaklarla kalakalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neden ? (Shizaya)
FanfictionSırların varlığını sürdürdüğü küçük bir hikaye. Animesinden farklı birkaç şey olacak. Aynı olansa aşk ve birine karşı duyulabilecek bir sır ve bunla nasıl mücadele edileceğidir. "Herşeyin bir nedeni vardır" derler bu sefer "Neden ?" diye soracağ...