Izaya anlatacakları için belki büyük bir pişmanlık yaşayacaktı belki çok rahatlayacaktı. Bunu bilmiyordu ama içinde daha fazla taşıyacak gücü kalmamıştı. Shinra'nın bi yandan sabırlı bi yandan meraklı bakışlarını incelerken ona söyleyeceklerini kafasına birleştiriyordu.
I-"Anılara boğulmuş biri onlarla yaşar bu yüzden önünü görmez, nefes alır ama ölmez, sevmiştir hissetmez, bu ikilemlerde giderken kendini kaybeder..."
Izaya yutkunduktan sonra çevresine göz gezdirdi. Shinra'nın arkasındaki masada oturan adamın sarı saçlarını ve Kadota'nın şapkasını görür görmez tanımıştı. İçinden kendine lanet ederken konuşmayı kesmişti.
Sh-"Izaya anlatmayacak mısın ?"
Izaya kıkırdayıp masadan aniden kalkmıştı. Shizuo'nun olduğu tarafa yürüyüp hemen önünde durmuştu
I-"Canavar bir ajanımız var burda haha senin gibi birisinden beklenmeyecek hareketler"
Shizuo hem sinirden hem de Izaya'nın haklı olmasından dolayı gerilmişti.
Yakalandığına inanmak istemiyordu.
Yanındaki Kadotaya burda kalmasını söyleyip Izayaya döndü.Sh-"Benimle geliyorsun Izaya"
Shizuo Izayayı tuttuğu gibi kolundan çekmişti. Bugün bu aralarındaki savaşı bitirecekti. Pişman olacaksa olurdu hata yaptıysa telafi ederdi ama bu nedenin nefretini yok etmek istiyordu. Belkide iyi dost olurlardı.
Muhteşem dörtlü gibi.Izaya'nın kolunu sıkıca tutmuş ve sahilden dağların olduğu kısma doğru koşmaya başlamıştı.
Izaya da Shizuo da tek telime edip konuşmak için çaba göstermiyordu.Shizuo insanların olmadığı dağların eteklerine vardığı zaman Izaya'nın kolunu rahat bırakmıştı.
S-"Öt bakalım"
I-"Sana anlatacak hiçbir şeyim yok canavar"
S-"Benimde dinleyecek kulaklarım yok sanki anlat dedim"
Shizuo Izayaya yumruğunu savurduğunda genç adam bu yumruktan kolaylıkla sıyrılmıştı.
Kahkahasını bırakıpI- "Boşuna canavar demiyorum ya sana herşeyi lanet olası yumruklarınla çözmeye çalışıyorsun."
S-"Hayır ben sana ulaşmaya çalışıyorum"
Sarışın Izayayla arasındaki mesafeyi kapatmıştı. Izayaysa Shizuo'nun ona yaklaşan attığı her adımında bir adım geriye gidiyordu.
Bilmedikleri bir dağın küçük patikasına ağaçların arasına sıkışmış gibiydiler. Çevresi onu daha çok hapis ediyor gibiydi.Izaya savunmaya geçerek sözleriyle Shizuoya saldırmaya başlamıştı.
I-"Sen kimsin ki bana ulaşmaya çalışıyorsun ben bir Tanrıyım sense iğrenç bi yaratıksın."
S-"Izaya doğru konuş sinirleniyorum barışmaya çalışırken bu sefer gerçekten öldürürüm seni"
Shizuo gerilen bedeni kasılan yumruklarıyla öldürücü gözleriyle Izaya'nın tam önünde durmuştu.
Izaya gözlerini kaçırıp konuşmaya devam ediyordu. Izaya'nın yüzündeki sırıtışa ve sözlerine dayanamayan Sarışın onu yakalarından tutup havaya kaldırmıştı.I-"Dediklerim seni incitti mi gerçekle yüzleşemiyorsun güçlü olmam seni korkutuyor hahah değil mi, karşında durdukça bu şekilde beni düşmanın olarak ezmeye yani yok etmeye çalışacaksın. Bu senin ne kadar zavallı olduğunu o kadar belli ediyor ki... Senden neden nefret ediyorum biliyor musun neden yüzüne bakmaya dayanamıyorum çünkü o gözlerine yüz hatlarında bakınca geçmişimi görüyorum unutmam gerekenleri sen benim bir şekilde yüzüme vuruyorsun.... Akino... Blanchard gibi onlar gibi canını yakıyorsun çünkü sen ona benziyorsun. "
*Beni anlamanı istemiyorum önemsemeni istemiyorum Shizu-chan. Acıyarak bakma bana. Biliyor musun o hayallerimi de içimdeki umutlarımı da öldürdü. Ben aşkım uğruna herkesi karşıma alıp dünyanın ucuna kaçtım. Ikimizin mutlu olacağını sandım.
Senin suçun değil herşey benim hatamdı. Hayatım beni çok yanlış kişilerle tanıştırdı. Blanchard ilk aşkımdı silahlarımı yapan senseiyimdünyayı sevme nedenim, ilk dostum Akinaysa aşkımı benden alan lanet bir sürtük çıkmıştı *Izaya gözünden dökülen yaşları eliyle silmek istiyordu ama Sarışın çoktan onun gözlerinin içine bakmıştı.
Sarışının Izayayı tutan eli zayıflamıştı.
S-"Üzgünüm... öhö..Seni ağlattığım için"
Shizuo bir eliyle hala Izayayı tutmaya devam ederken diğer eliyle Izaya'nın gözyaşına uzandı. Şiddeti her hücresinde taşıyan elleri ve parmakları bu sefer Izaya'nın yüzüne hafifçe dokunuyordu.
Gözyaşına dokunup hafifçe sildikten sonra Izayayı yere bırakmıştı.Izaya hala Shizuo'nun davranışının etkisindeydi. Yavaşça yere bırakılırken kendini rahat hissediyordu.
I-"Sana olan nefretimin sebebi geçmişte canımı yakan kişiye çok benzemen dış görünüşün gülüşün yüzün sana her baktığımda aklıma onun... her neyse onu getiriyor. Yani nefretim sana belki saçma gelecek ama tamamen benle alakalı oyüzden sana kişisel algılama dediğim söyledim ya... Bu hastalıklı halimden kurtulamıyorum krizler geçiriyorum hareket edemiyorum."
Shizuo sözcüklerini toparlayamıyordu. Izayayı yatıştırmakla bu düşünceyi sindirmek arasında kalmıştı. Düşmanının onla uğraşmasını hep çocuk gibi olmasına ya da kaşınmasına verirdi.
Oysa şimdi anlıyordu ki Izaya göründüğünden çok daha fazlasıydı.
herşeyi anlatmadığını hisdediyordu.
Eksik olan yapboz parçalarının belkide ilk parçasını koymuştu daha...
Izaya'nın nefretini söndürmeden kendiside rahat edemeyecekti. Kalbi büyük sarışın adam Izayaya üzülüyordu.Birlikte ormanın içine doğru yürümeye başlamışlardı.
S-"Bana bu öfken nasıl geçecek yani ne yapmalıyım"
I-"Sen iyi birisin Shizu-chan... Artık sana bıçak sallamıyorum farkındaysan bu yeterli değil mi"
S-"Yeterli... sanırım"
Izaya eski haline dönmüştü biraz önce yaşananları ikiside içlerinden birdaha hatırlamayı düşünmüyordu.
Shizuo ve Izaya kaplıca tesislerinin önüne geldiğinde durmuştu.
Sh-"Bizimkileri çağıralım da kafa dağıtalım ne dersin"
I-"Farketmez"
Sh-"Bunu evet olarak kabul ediyorum ve Kadota ve Shinrayı çağırıyorum hepimizin rahatlamaya ihtiyacı varmış anlaşılan"
Shizuo kolunu Izayaya atıp onu içeriye çekti.
Sh-"Bundan sonra dostuz bunu duydun mu yani olmasakta deneyelim Shinra da bende Kadota da senin yanında olacağız Shinraya nasıl yardım ettik Celty gittiğinde öyle olacağız "
Izaya Shizuo'nun iyi biri olduğunu bilsede bu kadar iyi olacağını tahmin edememişti. Gülümseyip
-"Denerim" demişti.
Düşmanına dostum demek zordu suçsuz birine suçlusun demek gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neden ? (Shizaya)
Hayran KurguSırların varlığını sürdürdüğü küçük bir hikaye. Animesinden farklı birkaç şey olacak. Aynı olansa aşk ve birine karşı duyulabilecek bir sır ve bunla nasıl mücadele edileceğidir. "Herşeyin bir nedeni vardır" derler bu sefer "Neden ?" diye soracağ...