22*Otel Odası*

205 19 4
                                    

Izaya Orihara kendinden beklenmeyecek bir şekilde karşısında acı çekmekte olan adama sarılmak onun yaralarını sarıp iyi olmasını isterken bulmuştu kendini. Belkide onu kurtardığı içindi ama Izaya hep kendini kurtarırdı onu kurtaran olmazdı ki... Ne ara bu kadar yardımsever olmuştu ?

Çölün ortasında kimsesizliğin içinde kan revan içinde kalmış sarışın adamsa neden Izayayı kurtardığını kavrayamamıştı. Bedeni kendi kendine hareket etmiş ve onu kollarının arasında sıkıştırırken bulmuştu. Belkide güçlü bünyesinin altında gördüğü acı çeken hali yüzünden onu korumak istemişti.

Sarışın adam gücünü toplayana kadar Izaya hareket etmemiş neredeyse nefes almamış bir şekilde Shizuo'nun yüzünü incelemiş yüzünde oluşan her mimiği, kısılan sarı gözlerini, Sarı saçlarının hafif parlak süzülüşünü seyrederken şu anda ölüyor olsaydı korkmayacağına adı üstüne iddaya girerdi. Bu adamın yanında olduğundan daha özgür ve güvende hissetmesine sebep olan ne olabilirdi, Hangi sihirdi hangi büyüydü ?

Sarışın adam Izayadan ayrılıp ayağa kalkmıştı. Shinra ve Kadotada onların yanına gelip arkadaşlarının iyi olduğunu kontrol ettikten sonra

K-"Yakınlardaki otele ulaşmaya bakalım ben önden gidip kalacağımız ve Shizuo için ilaç alabileceğimiz
bir yer bulmaya çalışayım."

Sh-"Bende geleyim ilaçlar konusunda yardımcı olurum. Izaya sen Shizuo ile ilgilenebilir misin ?"

Shizuo onların kendisi hakkında endişeli konuşmalarından rahatsız olduğunu belirtir gibi öksürdükten sonra,

S-"Çocuk muyum da bakıcı buluyorsunuz aptallar iyiyiz dedik ya asıl siz pireye bakın onun daha çok yardıma ihtiyacı var"

I-"Hadi ama Shizu-chan benim bişeyim yok"

Shinra ve Kadota birbirlerine baktıktan sonra gitmeye ve ikisini aralarındaki sorunu çözmek için çölün ortasında yalnız bırakmaya karar vermişlerdi.

Sarışın Izayaya yandan kaçamak bir bakış attıktan sonra az önce bombanın önüne atılan o değilmiş gibi otelin olduğu tarafa doğru yürümeye başlamıştı.
Izaya onun peşinden yürürken az önce patlayan ve hala yanmaya devam eden kiralık arabalarına son kez bakmıştı.
İçinde bulduğunu durum gittikçe kötüleşiyordu, Chikage her an daha fazla tehlikeli olurken ondan kurtulacak bir yol bulmaya, çözüm üretmeye çalışıyordu.

Sarışın, Izaya'nın düşünceli halini görünce yavaşlamış ve yanında yürümeye başlamıştı. Üstündeki tişört ün tamamı kanla ve parçalanmış haldeyken hiçbişey olmamış gibi bir ciddiyetle Izayaya yaklaşmıştı.

S-"Araba patladığında senden şüphelemem yanlıştı. Sen artık bizden biriydin, dostumdun."

I-"Önemli değil Shizu-chan ben bu suçlamalara alışığım"

Shizuo ellerini yumruk yapıp sıkarken söylecek birşeyler bulmaya çalışıyordu. Bazen konuşmalarda söylenen kelimelerde duruma çare olmuyordu ki, Sarışın, Izaya için söyleyemeyeceği bu çıkmazda bulunuyordu. Sormak istediği soruları ve suçlayıcı iç sesini susturmaya çalışıyordu. İçindeki öfkeyi ve kinini dengelemeye çalışırken yarım saattir yürüdüklerini fark etmemişti.

Izaya adeta çölün ortasında vaha görmüş bir hayalperest gibi çorak toprakların orta yerine kurulmuş Iki katlı küçük otele bakmıştı. Shizuoya işaret ettiğinde oraya doğru yürümeye başlamışlardı. Otelin ilerisiyse terk edilmeye yüz tutmuş eski bir kasabaydı insanların yüzündeki umutsuzluğu elleriyle tutsalar hissedecek gibilerdi.

Otelin önüne geldiklerinde Izaya önden gitmiş ve girişteki yaşlı ilerlemiş bastonundan güç alarak ayakta duran asyalı adamdan odanın anahtarını almıştı. Shizuo merdivenleri çıkarken sendelediğinde
ona destek olmak adına belini tutup yukarıya çıkamasına yardım etmişti.
İçeriye girdiklerinde Izaya Shizuoya olan borcunu ödemesi gerektiğini düşünüyordu. Sarışının yatağa yatmasını sağlarken Shizuo da bu durumdan rahatsız olmuştu. Düşmanı olarak gördüğü adamın yanına bu durumda olmak onun bütün kaslarını geriyordu. Eski bir zamanı hatırlatıyordu. Tek fark yüzlerin ve davranışların farklı olmasıydı.

S-"Beni öldürmeyi mi düşünüyorsun söylesene pire şuanda cebindeki bıçağı kalbime batırmayacak olmana nasıl inanabilirim."

I-"Inanma ve bana güvenme Shizu-chan sadece gözlerini kapa burda kal"

Izaya odadan çıkıp banyonun olduğunu tahmin ettiği küçük odaya girmişti. Beklediği gibi kücük kırmızı kutuyu bulmuş ve acil yardım pakedini açmıştı. Shizuo'nun yanına dönmüş ve sessizce yatağın ucuna oturmuştu. Sarışının uyuyormuş gibi duran bedenini süzdükten sonra başındaki derin yaranın olduğunu yeri elindeki temiz bezle temizlemişti.
Bu yaranın oluşmasına sebebiyet veren kendisiydi. Yarayı temizleyince Shizuo gözkapakları aralayıp sarı gözlerini Izayaya dikmişti.
Gözlerinin anlatmaya çalıştığı şeyler var gibi bakıyordu Izayaya.
Izaya bunu farketmiş ama ne anlama geldiğini merak etmemeye çalışmıştı.

I-"Dikiş atmam lazım"

S-"At o zaman"

Shizuo Izayayı bakışlarıyla izlerken aklına gelenle gözünü kısmıştı. İçinde bulunduğu bu zamanda bunu hatırlaması iyi değildi.
Izaya elindeki iğneyle Shizuo'nun yarasını nazik olmaya çalışarak dikmeye karar vermişti.

I-"Nasıl hissediyorsun ?"

S-"Tuhaf bir şekilde geçmişe gitmiş gibiyim"

I-"Anlatmak ister misin ?"

S-"Lisede, kız arkadaşım Akinayla birlikte sınıfça gittiğimiz bir gezide derin bir yara almıştım ikimiz gezerken onu düşeceği çukurdan kurtarmak için öne atılmıştım ve bacağımı kırıp kolumda açılan yarayla yere küçük bir uçurumdan yere kapaklanmıştım. Ondan yardım isteyip elimi uzattığımda bana öylece bakmıştı. Yardım çağırmak için gideceğini söylediğinde umutlanıp onu beklemeye başlamıştım ne kanayan yaram ne de kırılan bacağım umrumdaydı. Beni buldukları zaman kan kaybından ölmek üzereymişim."

Izaya attığı dikişi bitirmiş ve acil yardım pakedini toplarken

I-"Bunu neden anlattın ki şimdi" demişti.

S-"Ne kadar ironik öyle değil mi yani sevgilimin bana yapmadığı iyiliği düşmanım olan adam yapıyor yıllar sonra"

I-"Onun gerçek yüzünü görmeyecek kadar körmüşsün demekki"

S-"Haklısın bişey diyemem ama bana neden yardım ettin Izaya ?"

I-"Sen beni kurtardın bende seni borcumu ödedim"

Shizuo ellerini başının arkasına sıkıştırıp gözlerini yummuş ve uyukuya dalmıştı.
Izaya onu odada bırakıp çıktığında otelin bahçesinde Kadota ve Shinra'nın arada gülümseyerek hararetle birşeyler konuştuklarına bakakalmıştı. Bazılarımız mutlu en azından" diye düşünerek yanlarına oturdu küçük bir konuşmadan sonra Kadota'nın yeni bir araba bulduğunu iki saate yola çıkacaklarını öğrenmişti. Arkadaşlarına veda edip eşyalarını arabaya yerleştirmiş ve kasvetli, anılarla dolu otele gitmeyi reddedip eski kasabaya kısa bir yürüyüş yapmaya çıkmıştı.

"Onu kurtma nedenim saçma bir ödeşme ya da borçtan değildi. Uzun zamandır doğru düzgün hissedemedişim bir Merhametti."

Sarı saçlı adamın cümleleri boş odada yayılırken aynı şeyleri eski şehire adım adım yaklaşan karanlıktaki adamın da düşündüğünden haberi olmamıştı.

Neden ? (Shizaya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin