(Sabah Shizuo)
Sarışın adam Izaya'nın havuzundan koşarak çıkmasının ardından bir süre arkasından bakmıştı. Neden onu bu kadar merak ettiğini bilmiyordu. Emin olduğu şey ise onun için bu kadar endişelenmesine sebep olan şeyin dostluktan daha fazlası olduğunu fark etmesiydi. Bu duygudan kaçmayı bir köşeye atmayı istemiş bunu başaramayınca yaktığı sigarasıyla terasta dolaşmaya başlamıştı. Yanına Varona gelene kadarda Izayayı düşünmeye devam etmişti.
V-"Sizinle önemli birşey konuşmalıyım Shizuo senpai"
S-"Konuşalım Varona"
Shizuo üstüne tişörtünü geçirip Varona'nın sandalyeye oturmasını bekledi. Sarışın kadın oturduktan sonra onun karşısına oturmuştu.
Varona'nın gergin olduğu hareketlerinden belli oluyordu. Uzun zamandır düşündüğü "Shizuo benim olacak" planının tamamen çöküşüne
kendiside şaşırmıştı çünkü. Şimdi bütün herşeyden vazgeçmişti. Uzun zamandır beklediği o aşk duygusunu hissettiği kişi Shizuo Senpaisi olmamıştı. O zaman sarışın kadın, aşkla Izayaya duyduğu sinirin arasındaki ince çizgiyi fark etmişti. Shizuo için duyduğu sevgiden çok Izayayı kıskandığını anlamıştı. Belkide onun gibi olmak istemişti. Aldığı darbelere rağmen yaralarını sahte gülümsemeleriyle saklamasına sinirlenmişti. Ama tam "Akina Morisson'u" Shizuoya söyleyeceği gün göz göze geldiği siyah gözlerin üstünde bıraktığı etkiyle yerine sabitlenmişti.
Onunla konuşmak isterdi. Akina Morrison gibi olmak isterdi. Rüyasında kendisini Izaya'nın değer verdiği bir dostu olarak görmüştü.
Biryandan o günü yaşamamış olsaydı belkide ona aşık olmazdı. O siyah gözler Izaya ve Shizuodan farklı bir seste farklı bir ritimde bakıyordu. Varona aşık olunabilecek son kişiye aşık olmuştu. Tanrının ona verdiği bir cezaydı aşk. Kendisini aklamak için Shizuo ve Izayaya yardım etmeye karar vermişti.V-"Shizuo senpai lütfen lafımı kesmeyin ve beni dikkatlice dinleyin.
Çünkü birdaha bunları anlatmaya cesaret edemem. Bunca zaman Izaya dan kendi sebeplerimce nefret ettim. Yaptıkları için değil olduğu mükkemel kişiliği yüzünden onu kıskandım. Onu tehdit ettim. O ise herzamanki gibi korkmadı yüzüme alayla baktı sadece.
O alaylı ifadesini ölüm meleği canını almaya geldiğinde bile takınacağına eminim.
Shizuo senapi... Izaya sizin tanıdığınızdan çok daha fazlası. Bilirsiniz bir buz kütlesi vardır siz göründüğü kadarı var sanırsınız ama aslında suyun altındaki karanlık kısmını göremezsiniz. Izaya'nın karanlığı o kadar fazla ki buz kütlesi bile diyemem. Sizin onun için düşündüğünüz o "neden ?" sorularının cevabı orda yatıyor.
Ama bunları size anlatamam eğer onu keşfetmek istiyorsanız bunu siz yapmalısınız. Size birşey soracağım onu seviyor musunuz ?"Varona'nın sorusuyla gözlerini yere diken adam ne diyeceğini düşünüyordu. Ona sarılığı andan beri bu soru kafasını kurcalıyordu. "Onu seviyor muyum ?" Ondan etkilendigi doğruydu ama Akinayı sevdiği kadar sevmiş olabilir miydi ?
"Hayır çok daha fazla" derken duydu kendisini dudakları cevabı vermişti.
Kısık bir sesti. Ama sarışın kadının duyacağı kadar yüksekti.S-"Daha fazla seviyorum."
V-"O zaman ona bunu hissettirin ki sizi karanlığına çeksin."
(şimdiki zaman)
Shizuo'nun gözleri sabahki konuşmaları düşünürken şimdi karşısında oturan ve konuşmak için çabalayan Izayaylaydı. Sabahki Varona'nın dediklerinden cesaret alıp Izayayı akşam yemeğine çağırmıştı.
Izaya tam konuşmaya başladığı sırada "daha fazla dayanamam" diye içinden geçirip Izaya'nın dudaklarına dudaklarını yapıştırmıştı. Olmaması gereken birşey yapmış ve kuralları çiğnemiş gibi hissetmişti sarışın adam.Izaya dudaklarının üstündeki hareketsiz bir çift dudağa kapanmış gözlerini açmaya zorlayarak bakmıştı.
Shizuo'nun yüzü karşısında belirmişti.Shizuo masum öpücüğünü hareketsizce devam ettirmeye çalışıyordu. Aralarındaki bağı koparmak istemiyordu. Izaya geri çekilmeye çalışmadı. Iki taş kesilmiş beden gözlerini kapatmış ve dudakların buluşmasını hissetmişti. Kalpleri hızla atıyordu. Onlar dışında hiçbirşeyin bir önemi kalmamıştı. Tatlı bir rüyaya çekilirlerken çevrelerindeki insanlardan haberleri yoktu.
Varona ikisine baktıktan sonra siyah gözlerine aşık olduğu Erikaya bakmıştı.
Erika Walker'ın elini tutarken anlattığı şey her neyse ona gülüyordu. Bir yandanda "Shizaya çiftine" bakıyordu.
Shinra Izaya ve Shizuo'nun öpüştüğünü görünce içtiği içkiyi Kadota'nın suratına püskürtmüştü.
Kadota iç çekmiş ve garsonun getirdiği mendille yüzünü silmişti.
Chikage terasta onları görünce gözlerini kısmış ve umutsuzlukla arkasını dönüp yürümek zorunda kalmıştı.
Yaşlı kaptanda yanında kitap okuyan Kasukayla "Shizaya" çiftine bakmış ardından, Kaptan keyifle yatı kullanmaya devam etmiş Kasukada romanının son sayfasını bitirmişti.Kasuka'nın romanın son cümlesi "Neden aşık oluyor kan pompalayan organ" olmuştu.
Aşık olmak bütün dengeleri değiştirebilirdi. Şimdide kötü kalpli bir cadıyı(Varona) bütün planlarından vazgeçirmişti. Kötü Kralıysa(Chikage) kıskançlıkla doldurmuştu. Bir adamı(Kadota) düşünceli ve yardımsever yaparken Doktoru(Shinra) sahte bir karakterin arkasına saklamıştı. Siyah adamı (Izaya) ölmekten kurtarmış. Sarı adama (Shizuo) Akina Morisson'ı unutturmuştu. Celty'i herşeyi terk etmeye zorlamış Kaptanıysa yıllarca denize sürgün etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neden ? (Shizaya)
FanfictionSırların varlığını sürdürdüğü küçük bir hikaye. Animesinden farklı birkaç şey olacak. Aynı olansa aşk ve birine karşı duyulabilecek bir sır ve bunla nasıl mücadele edileceğidir. "Herşeyin bir nedeni vardır" derler bu sefer "Neden ?" diye soracağ...