Izaya Shizuo'nun kendisini çeken güçlü kollarına dayanamamıştı.
Kaplıca tesisinin içerisine hızla girdiğinde yüzüne çarpan sıcak hava kütlesiyle beyni uyuşmaya başlamıştı.
En çokta yüzmeyi bilmemesinden endişeleniyordu.
Izaya kendini Shizuo'nun elinden nasıl kurtularacağını düşünüyordu.
Ama bu kurtulma hayallerini yok eden şey arkasından sevinçle bağıran Shinra'nın sesi olmuştu.Sh-"Evet, sonunda hep birlikte bişeyler yapacağız siz kavga etmiyorsunuz iki arkadaşım barışmış daha ne isteyeyim"
Shinra Izaya ve Shizuo'nun yanına gelip onlarla sıkıca sarılmıştı. Kadota da yanlarına gelip onlara gülümsedi.
K-"Hadi o zaman bunu kutlayalım"
Sh-"Çok iyi söyledin bunu kutlamalıyız"
Shinra iki arkadaşına gelmelerini söylerken Kadotayla önden gidiyordu.
Izaya ve Shizuo bi an birbirlerine bakıp "onları çağırmakta doğru şeyi mi yaptık" bakışları atarlarken artık çok geç olduklarına karar vermiş ve kaplıca tesisine girmişlerdi.Kaplıcanın içinde üstlerini değiştirecekleri yere doğru giderlerken kaplıcada görevli olan iki kızın onlara doğru geldiğini farketmişlerdi. Kadota diğerlerini hazırlanmaları için göndermişti.
Kendisini sıkıştıran iki kızı dinlemek zorunda olan kişi kendisi olmuştu.-"Hoşgeldiniz efendim, Kaplıca kısmında bu noktadan sağa döndüğünüzde ana kaplıcaya eğer sola dönerseniz havuza çıkarsınız düz giderseniz soyunma odaları ve duşlara ulaşırsınız sevgililerinizle keyifli zaman geçirmeniz dileğiyle"
K-"Ne... Ne sevgilisinden bahsediyorsunuz dostlarımla geldim"
Kızlar birbirlerine bakıp kıkırdamıştı.
-"Utanmanıza gerek yok, yani rahat olabilirsiniz *Kyaa* yüzünüzde kızarmaya başladı."
K-"Saçmalamayı kesin"
Kadota kızların yanından hızla ayrılıp arkadaşlarının yanına yürümeye başladığında Shizuoya, böyle unutulmuş biyerde japonların işlettiği bir kaplıcayı nasıl bulduğunu sormayı aklına not etmişti.
Hepsi soyunma odalarında buluştuğunda ellerindeki havluları bölümlere asarak tek kişilik kabinlere girmişlerdi.
Izaya üstündeki kısa kollu siyah tişörtünü çıkarıp kenara koymuştu. Aynı şekilde altındaki şortunu ve iç çamaşırını da çıkarmış ve hemen havluyu beline dolamıştı.
Shizuo ve diğerinin yanına böyle çıkacağı için birazcık utanmış olabilirdi.
Kabinin kapısını açıp kendini dışarıya attı. Shizuo da aynı şekilde üstündeki tek parça havluyla karşısında duruyordu. Ikiside birbirlerine fark ettirmeden karşısındakinin bedenini gözleriyle test ediyor gibiydi.Shizuo Izaya'nın zayıf, çelimsiz bedeninden bakışlarını ayıramazken Izaya da Shizuo'nun vücudundaki kasları inceliyordu.
Ikiside başlarını aynı anda kaldırdığında gözleri buluşmuştu.Bu yaptıkları davranışın yanlış anlaşılmasını engellemek ister gibi
ikiside aynı andaS-"Çok çelimsizsin"
I-"Beyni olamayan kas kafalısın"
demişlerdi birbirlerine. Bir süre aralarında süren sessizliği bozan Shinra ve Kadota'nın onlara seslenmesi olmuştu.
Izaya önden hızla giderken Shizuo yere bakmaya başlamıştı. Izayaya bakarsa gözlerini ondan alamayacağını anlamıştı. Gözleri Izaya'nın ışık saçan teniyle büyülenmiş gibi bakıp düşüncelerine düşman oluyordu.Shizuo Izaya'nın kaplıcalara gitmesinin ardından kendisi de onun gittiği yoldan yürümeye başlamıştı.
Izaya havlusuyla kenardaki taşlara oturmuş ayaklarını suya sokmuş oturuyordu.
Shizuo onun yanına oturmaya yanına gitmişti.S-"Az önceki hakaretimden dolayı üzgünüm hala senle dost olmaya alışamadım Izaya"
I-"Sanırım bende alışamadım."
S-"Ben kaplıcaya giriyorum geliyor musun"
I-"Biraz daha oturacağım"
Izaya Shizuo belindeki havluya uzandığı zaman kafasını diğer yöne çevirmişti. Kızarmaya başlayan yanaklarına içinden küfürler ederken böyle bir durumdan etkilenmemek için kendini sıkıyordu.
Shizuo suya atlayıp Shinra ve Kadota'nın yanına gitmeye başlamıştı.
Shinra neşeyle bişeyler anlatırken Kadota da onu büyük bir ciddiyetle dinliyordu. Sarışın onların yanındaki taşa başını yaslayıp duvarla sırtını birleştirmişti. Gözünün önünden Izaya ile ilk tanıştığı zaman geçiyordu."Üç yıl kadar önce Ikebukuroya giren bilinmedik bi yüz görmüştüm o zamanlar herkesle iyi anlaşmaya çalıştığım zamanlardı böylece canavarsı gücümü onlara unutturuyordum. Ama sen geldiğinde ilk defa yüzünü bana döndüğünde karşımdaki suratından bekledigim o gülümsemeyi görmemiştim. Sana elimi uzattım adını çok duymuştum yeni gelmene rağmen birçok kadının göz bebeği birçok insanın şeytani bir zeki dediği birisiydin. Uzattığım elimi tutmadın ve yüzüme bakıp "Senin gibi bir Canavarı yaşatamayacağım" dedin.
Bense senden hiç hoşlanmadığımı söyledim ki gerçekten de nefret etmiştim senden zamanla alıştım buna nerede birbirimizi görsek kedi ile köpek gibi kavga ediyorduk.
Ama bu köpek kediyle arkadaş olmak istemişti."Shizuo kafasını kaşıyıp başını taştan kaldırdığında Izaya'nın hala taşın kenarında oturduğunu görmüştü.
"Neden gelmiyor bu pire" diye söylenerek suyun içinde onun yanına doğru yüzmeye başlamıştı.Izaya kenarda korkusuyla boğuşurken yanına gelmekte olan sarışını fark etmemişti. Kolunun suyun içine çekilmesiyle kendini bir anda suyun içinde bulmuştu. Çığlık atmaya fırsatı bile kalmamıştı. Üstündeki havlunun bedeninden ayrılıp su üstüne çıkışını hissederken tutunacak biyer arıyordu. Eli sert bişeye geldiğinde sıkıca ona yapışmış ve suyun üstüne çıkmayı başarmıştı.
S-"I-zayah"
I-"Efendim Shizu-chan"
Izaya yaslandığı kayada gözleri kapalı son derece huzur içerisindeydi. Daha çok sıkarken bir kayanın hem bu kadar sert olup hemde bu kadar yumuşak olmasını nedenini anlamamıştı.
"Bi kaya nasıl nefes alıyormuş gibi bir aşağıya bir yukarıya hareket eder" diye düşünürken yarım açtığı gözlerinin arasından Shizuo'nun boynunu ve kafasını görmüştü.
Shizuo'nun gözleri şaşkınlıkla açılmış ve donuk bakışları eşliğinde Izaya onu görünce çığlık atmıştı.I-"AAAAAAAAAAAAAĞĞHH"
S-"Kulağımın dibinde bağırmasana pire in göğsüme yapıştın."
Izaya bunca zamandır tutunduğu şeyin bir kaya olmadığını şimdi anlıyordu. "Keşke kaya olsaydı o konuşsaydı" diye içinde beliren utancı yok etmeye çalışarak Shizuo'nun göğsünden ellerini çekti.
Tutunduğu yerler sıkmaktan kan toplamıştı.Shizuo Izaya'nın suratına nefesini sinirle üflerken Izaya suda batacağını hissedip sarışının koluna yapışmıştı.
Sh-"Lan bıraksana yapıştın"
I-"Keyfimden yapıştım sanki boğulacağım ya... öhö"
Izaya ciğerine dolan suyla öksürmeye başlamıştı, Shizuo onu tek kolunu savurarak kıyıya atmayı planlıyordu.
Izaya onun ne yapmak istediğini anlayınca onu durdurmak adınaI-"Dışarıya böyle çıkamam bana havluyu uzatman gerek"
Shizuo sinirini bastırıp Izayayı taşların yanına tutununcaya kadar kolundan çekmişti.
Ardından kenardaki havluyu çekip Izayaya atmıştı. Izaya havluyu hemen üstüne dolamış ve içeriye kaçmıştı.
Kalbi daha önce atmadığı kadar hızlı atıyordu.Shizuo az önce olanları gülerek izleyen arkadaşlarına dönmüştü.
S-"Ne bakıyorsunuz yüzsenize daha fazla gerilmek istemiyorum"
Shizuo köşeye giderken Shinra Kadotaya eğilip kulağına "Erika'nın dedikleri çıkıyor" diyerek gülmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neden ? (Shizaya)
FanfictionSırların varlığını sürdürdüğü küçük bir hikaye. Animesinden farklı birkaç şey olacak. Aynı olansa aşk ve birine karşı duyulabilecek bir sır ve bunla nasıl mücadele edileceğidir. "Herşeyin bir nedeni vardır" derler bu sefer "Neden ?" diye soracağ...