IO-12

437 17 4
                                    

Eve girer girmez bugün olanları düşünmeye başladım. Zor bir gündü.  Yağız'ın tepki vermesini bekliyordum ama bu kadar da değil. O kibar biriydi. Kaba kuvvete başvuracağını hiç düşünmemiştim. Iyi ki Melih'le gitmişim. Yoksa kim bilir neler olacaktı...

Biriyle konuşmaya ihtiyacım vardı. Herhangi biriyle değil, beni anlayan biriyle... Bana destek olan, iyi gelen biriyle...

Fırat'la konuşmak istiyordum ama aramızdaki gerginlik yüzünden çekiniyordum. Onunla böyle olmayı hiç sevmiyorum. Bu gerginliğe artık bir son vermeliydik. Telefonu elime alıp Fırat'ın numarasını çevirdim. Ikinci çalışta açtı.

"Duru?" dedi endişeyle.

"Fırat nasılsın? " dedim ben de. Sesini duymak bile iyi gelmişti.

"Iyiyim Duru ya sen?"

"Iyi sayılırım. " dedim çekinerek. Ona anlatmalı mıydım? Sanki aklımı okumuş gibi;

"Anlat bakalım güzellik sorun ne?" dedi.

"Fırat,  çok kötü şeyler oldu." dedim. Sesim istemsizce titremişti.

"Ne oldu Duru? Sen iyi misin? Nerdesin?" paniklemişti.

"Iyiyim bir şeyim yok. Evdeyim şimdi. " dedim. Rahatlamışçasına nefesini verdiğini duydum.

"Dediğini yaptım Fırat. Bugün Yağız'la buluştum. " dedim. Tepkisini görmek için durdum.

"Bir şey mi yaptı sana? Duru bana doğruyu söyle! Sana dokunduysa onu öldürürüm! " dedi sinirle. Sustum.  Hiçbir şey diyemedim bir an. Korktum. Bu kadar öfkelenmesini beklemiyordum.

Beni korkuttuğunu anlamış olacak ki, sesini yumuşattı ve tekrar konuştu.

"Anlat Duru lütfen. Neler oldu?" Ben de anlatmaya başladım. Yalnız olmaktan çekindiğim için Melih'le gittiğimi söylediğimde bozuldu. Neden onu çağırmadığımı sordu, ben de işi olabileceğini düşündüğümü söyledim. Bozulsa da anlatmaya devam etmem için sustu. Devam ettim. Konuşmaları anlattım.

" Koluma yapıştı ve"Sen de beni seveceksin. Isteyerek ya da..." derken..." ben devam edemeden araya girdi. 

"Ne yaptı dedin sen?! Sana nasıl dokunur?! Nasıl tehdit eder seni?! O çocuğu doğduğuna pişman edeceğim! " dedi bir solukta.

"Fırat..." dedim.

"Devam et güzellik. " dedi sakin olmaya çalışarak.

Ben de devam ettim. Melih'in onu dövdüğünü,  bu sırada beni arabaya yolladığını,  sonunda da beni eve bıraktığını anlattım. Beni sakince dinledi.

"Bundan sonra bir şey olursa beni arayacaksın Duru. Siktiğimin işi umrumda bile değil! Her şeyden haberim olacak!"dedi. Durdu bir an, sonra devam etti.

" Inanmıyorum Duru. Ya sana bir şey olsaydı? Nasıl yaparsın böyle bir hatayı? "dedi.

"Melih yanımdaydı..." dedim.

" O çakma Playboy mu?! Kazara yumruk falan gelir de yüzü bozulur korkusuna kavga bile edemez!" dedi.

"Yanılıyorsun. Melih öyle biri değil. Öyle düşünse,  Yağız'ı dövmeye kalkmazdı değil mi? Hem bana bir şey olmasına izin vermez." dedim. Sona doğru sesim iyice kısılmıştı. Fırat delirmiş gibiydi.

"Bana onu mu savunuyorsun? Bu sefer bir şeyler becermiş olması umrumda değil. Bundan sonra her şey için bana geliyorsun anladın mı? " dedi.

" Tamam" diyebildim sadece.

"Güzel! " diye bağırdı tekrar.

"Fırat bağırmayı keser misin artık?  Yeterince zor bir gün geçirdim zaten." dedim. Ne yaptığını o anda fark etmiş gibi,

"Özür dilerim. " dedi telaşla.

"Ben... Farkında değilim Duru. Çok özür dilerim gerçekten..." dedi.

"Sorun değil. Ben sadece daha iyi hissetmek için aramıştım. Beni rahatlatırsın diye düşünmüştüm.  Sen hep iyi geliyorsun bana diye. Azar işitmek için değildi. " dedim.  Kırılmıştım. Beni düşündüğünü biliyorum ama bağırmak zorunda değildi.

"Sana iyi mi geliyorum?" dedi birden. Sesinde umut ve heyecan vardı. Bunun anlamı neydi şimdi?

Son bölümden sonra arayı fazla açtım biliyorum. Sınav haftamdayım ama yarın son sınavım :) Ara bu kadar açılmaz artık :) Her bölümde ithaf yapmaya karar verdim şekerlerim. En çok vote veya yorum yapana bölümü ithaf edeceğim.
Bu bölüm kubra_be isimli okuyucuma gelsin; en çok vote ondan geldi :) beni çok mutlu ettin.
Sıradaki bölüm size de gelebilir. Hadi bakalım :) Bir dahaki bölüme kadar kendinize cici bakın... :)

Intikam OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin