Intikam Oyunu

IO- 16

Can? Gerçekten mi? Nasıl olsa karşılaşmayız diye o kadar rahattım ki... Nerden çıktı şimdi?

"Merhaba,  nasılsın? " dedi.  O da şaşkındı ama benden önce toparladı.

"Iyiyim sen?" dedim. Gerilmiştim.

"Ben de iyiyim. Aramanı bekledim ama aramadın." dedi sorarcasına.

"Fırsat olmadı. Çok yoğundum. " dedim başımdan savmak için.

"Anlıyorum. Şey... Oturabilir miyim?" dedi çekinerek. Ne demeliydim ki şimdi? Offf.

"En azından bir kahve içeriz?" dedi tekrar. Bu çocuktan kurtuluş yok mu?

"Imm tamam ama fazla vaktim yok. Bu gece kardeşimle ilgileneceğim. " dedim.

"Tamam sadece bir kahve ve sonra hemen kalkacağım." dedi sırıtarak sonra da boştaki sandalyeye oturdu.

Epey bir sohbet ettik. Söz verdiği gibi de kahvesini içer içmez hemen kalktı.

"Beni kırmadığın için teşekkürler. Umarım bu sefer bana ayıracak birkaç saat vakit bulursun da beni ararsın." dedi. Gülümsedim sadece.

"Iyi akşamlar. Hoşçakal." dedim.

"Görüşürüz. " diyip gitti.

O gittikten sonra kardeşim ve arkadaşıyla vakit geçirdik. Gerçekten çok eğlendik. Bunu özlemişim...

Fırat'ın ağzından

Duru'yla konuşmak beni neşelendirmişti. Ama yapacaklarımdan asla vazgeçmem. Olacakları düşününce sırıttım. Işten çıkma vaktim gelmişti. Hemen montumu kapıp arabama atladım. Istikamet Yağız piçinin iş yeri. Ahhh onu dövmek çok keyifli olacak.

Iş yerine vardığımda daha vakit vardı. Arabada beklemeye başladım. Bir süre sonra Yağız çıktı. Yüzü iyi dağılmıştı. Playboy falan ama Melih iyi benzetmiş.  Taktir ettim. Ve şimdiiii... Sıra bende.

Arabadan hemen indim. Yağız'a seslendim. Beni görünce gözleri kocaman açıldı ve biraz geriledi. Ona doğru yürümeye başladım.

"Ba..aak. Bee..eenn böö...öyle olsu..un isteme..edi..iimm." dedi kekeleyerek. Sırıttım. Sakince bir adım daha yaklaştım. Sakinliğime şaşırdığı belliydi. Ne yapacağımı bekler gibi bir hali vardı. Bir anda yumruğumu yüzüne geçirdim.

"Sen Duru'yu nasıl tehdit edersin lan!"

Bir yumruk daha attım. Bir tane daha.

"Böö...öyle olsu..un istemedi..iimm. Be..eenn sini..iirle. " dedi. Neredeyse altına yapacaktı.

"Bahane anlatma lan bana! Bir daha onun yanına bile yaklaşmayacaksın! Öyle biri yok senin için!  Hiç olmadı! Anladın mı lan beni? "

Her cümleden sonra bir tane yapıştırıyordum. Ahh keşke biraz erkek olsaydı da yumruklarıma, tekmelerime karşılık verseydi. Böyle hiç keyifli olmuyor.

"Ta..amam. Valla yaklaşma..aam. Unuttu..um bi..iile on..nuu. "

Karnına bir tekme daha geçirdim.

"Öyle olsa iyi olur." yaklaştım ve tam gözlerinin içine bakarak fısıldadım.

"Yoksa gebertirim seni." Gözleri büyüdü yine. Bir şey diyemedi. Sadece başını salladı.  Ben de dönüp arabama bindim.

Ödlek! Duru nasıl sevgili oldu bununla! Hemen arabayı çalıştırdım. Gazı kökledim ve eve doğru sürmeye başladım. O sırada aklıma Duru geldi tekrar. Kardeşiyle dışarı çıkacaktı. Bir arayayım belki daha eve girmemiştir. Rehberden numarasını tuşladım hemen.

"Güzellik? Nerdesiniz?"

" Cafeden çıkıyoruz. Eve geçeceğiz. Sen neler yaptın?"

"Ufak bir işim vardı onu hallettim. 5 dakika daha oturun. Sizi almaya geliyorum, tek dönmeyin bu saatte. "

" Birtanesin yakışıklı. Tamam bekliyoruz." diyip kapattı. Yine gülümsemeye başlamıştım. Bu kız neler yapıyor bana böyle?

5 dakika sonra cafenin önündeydim. Duru'ya mesaj atıp kapıda olduğumu söyledim. Hemen geldiler. Duru yanağıma bir öpücük kondurdu. Sonra da kardeşi ve kardeşinin arkadaşıyla tanıştırdı. Arabaya bindik. Yol boyunca sohbet ettik. Çok keyifliydi. Derya'yı eve bıraktıktan sonra Duru ve kardeşinin evlerine doğru sürdüm. Evleri birbirine yakındı zaten.

Eve geldiğimizde Damla elimi sıkıp

"Tanıştığımıza memnun oldum. " diyip gülümsedi.

"Ben de." diyip gülümsemesine karşılık verdim. Duru ise her zamanki gibi yanağıma bir öpücük kondurdu.

"Teşekkür ederim yakışıklı.  Iyi geceler." dedi. Gülümsedim.

"Benim için bir zevkti prenses. Iyi geceler. " diyip göz kırptım ve her zamanki gibi apartmana girene kadar bekledikten sonra arabama binip evime gittim.