IO-18

327 11 0
                                    

Dersler bitmek bilmedi bugün. Içimde anlamlandıramadığım bir sıkıntı var. Bir el boğazımı sıkıyor sanki. Sıkıntı öyle ele geçirmiş beni. Nefes alamıyorum... Bir şey oldu biliyorum. Lanet olasıca hislerim kuvvetlidir. Bir şey olduğuna eminim. Bilmemek canımı yaksa da öğrenmekten de korkuyorum. Kaldırabilecek miyim? Ne olmuş olabilir ki? Offf delirmek üzereyim. Hoca artık susup dersi bitirse de buradan çıkabilsem...

Nihayet beklediğim sözcükler döküldü hocanın ağzından;

"Evet çocuklar, çıkabilirsiniz. Ders bitmiştir."

Hemen eşyalarımı çantama atıp sınıftan çıktım. Bahçeye zor attım kendimi. Biraz nefes almaya ihtiyacım vardı. Kime ne olmuş olabilir ki? Telefonu cebimden çıkarıp annemleri aradım.

"Merhaba birtanem. Nasılsın? " Annemin neşeli sesini duyunca onlarla ilgili bir sorun olmadığını anlayarak biraz rahatladım. Annemle biraz lafladıktan sonra seyahatlerinin biraz uzayabileceğini öğrendim. Fark eden bir şey yoktu; evdeyken de pek birbirimizi göremiyorduk zaten.

Hemen sonra kardeşimi aradım.

"Ablaaaa. Bence kurtarıcılar her zaman prensler olmamalı. Yine farkını gösterip beni bu derslerden kurtaramaz mısın prenses?" dedi. Ahh! Sevimli kardeşim gayet iyiydi. Hala bana laf sokabildiğine göre.

"Ablanla bu kadar uğraşırsan böyle olur. Şimdi güçlü ol ve derslerine çalış. Diren Damla!" diye dalga geçtim bu sefer de.

"Off abla yaa insan kardeşine kıyar mı?" diye son kez denedi şansını.

" Hadi hadi söylenme de derslerine çalış. Ders çıkışı doğru eve." Şu an iyi olabilirdi ama kardeşimin içimin sıkılma nedeni olmasını istemiyorum.

"Tamam abla." dedi kapattı. Derin bir nefes aldım. Olmuyor. Hala geçmedi sıkıntı. Ahh Damla! Bir de dalga geçiyor benimle. Prensesmiş. Fırat'la tanıştırmakla hata mı ettim acaba? Bir dakika, bir dakika. Fırat? Yoksa? Yoksa ona mı... Cümlemi tamamlayamadım. Hemen Fırat'ı aradım.

"Efendim güzellik? " dedi neşeyle. Onun da iyi olduğuna emin olduktan sonra telefonu kapattım. Banklardan birine oturup sakinleşmeye çalıştım. Birkaç dakika sonra telefonumun melodisi duyuldu. Arayan Melisa'ydı. Korkularımın yersiz olmasını dileyerek açtım telefonu.

" Efendim Melisa?"

"Duru nerdesin? " sesi gergin geliyordu.

"Okuldayım Melisa sorun ne?"

"Konuşmamız lazım. Buluşalım mı?" O böyle konuşmaya devam ettikçe istemsizce daha çok geriliyordum.

"Bizim cafeye gel. Olur mu?" dedim.

"Tamam canım.  Hemen çıkıyorum. " diyip kapattı.

Içim içimi yiyordu. "Lütfen kötü bir şey olmasın. Lütfen lütfen!" diye geçirdim içimden. Melisa bana ne söyleyecekti ki?

Yeni bir bölümle daha karşınızdayım kıymetlilerim. Kısa bir bölüm farkındayım. Biraz heyecan yaratalım değil mi ama :D
Duru'nun içindeki sıkıntının sebebi ne? Melisa ona ne söyleyecek?
Heyecan dolu bölümler sizleri bekliyor. Sonraki bölüm fazla gecikmez. Yine de biraz merak edin bakalım :D sizi seviyorum şekerlerim. Kendinize cici bakın. Öpüldünüz.

Intikam OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin