IO-36

207 7 2
                                    

"Kahveler hazır."

Daldığım düşüncelerden Emre'nin sesiyle ayrıldım.

" Teşekkür ederim. " diyip camdan dışarıyı izlemeye devam ettim.

"Aklından neler geçtiğini bilmek isterdim." dedi Emre.

Restoranta dönüp o manzarayla karşılaştıktan sonra Can'a hiçbir şey belli etmeden oradan ayrılmaya ikna ettim Emre'yi. Bütün yol boyunca sessiz kalsa da en sonunda dayanamayıp konuşmuştu. Ona göre, yanlarına gidip yüzleşmeliydim, bir şeyler yapmalıydım. Elbette bir şeyler yapacağım ama benim istediğim daha farklı. Eğer yanlarına gitseydim birkaç yalanla kurtulabilirdi. Ben canı acısın istiyorum. Benim canım nasıl yandıysa onunki daha beter yansın istiyorum. Onu sevmiyor olabilirim. Mesele sevmek ya da sevmemek değil ki. O beni kandırdı. Benim gururumu incitti. Zor zamanlar geçirdiğimi bilerek yaptı bunu. Beni resmen kullandı. Ya ona aşık olsaydım? Bu pisliğin kalbi yok mu?

" Gördüklerimi sindirmem için bana biraz zaman ver Emre."  dedim.

" Haklısın. Susuyorum. Ama şunu bil; ben senin yanındayım. " dedi içtenlikle. Can'ın aksine ona güveniyordum. 

Emre'yle biraz vakit geçirdikten sonra beni evime bıraktı. Onunla olmak gerçekten iyi hissettiriyor. Bana telefon numarasını verdi ve istediğim zaman arayabileceğimi söyledi. Hiçbir şeye kafamı takmamamı ve eğer kafam bir şeyere takılmak konusunda ısrar ederse, onu aramam gerektiğini, kendisinin beni ikna edebileceğini söyledi. Bu, tüm olanlardan sonra bile beni güldürmüştü.

Üstümü değiştirmekle uğraşmadan elbiselerimle yatağa attım kendimi ve düşünmeye başladım. Her şeyi, herkesi... Yaşadığım her şeyi düşündüm. Hayatıma giren herkesi. İyilik meleği olduğumu hiçbir zaman iddia etmedim ama bu kadar kötü şeylerin üst üste gelmesi... Bir şey yapmış olmalıyım. Belli ki bir yerde çuvallamışım.

Ben her zaman affedici oldum. Yapılanları görmezden geldim, unuttum, affettim. Ama bu sefer çok farklı. Can çok yanlış kişiye çattı. Bu benim affedebileceğim bir şey değil. Bir şeyler düşünmeliyim. Onun canını gerçekten acıtacak bir şey olmalı. Bunun için de onu daha iyi tanımalıyım. Evet, yapmam gereken bu; ona bir şey belli etmeyeceğim. Ona her alanda savaş açacağım. Hiçbir şey olmamış gibi, hatta daha yakın davranacağım. İçten içe suçluluk duygusu hissedecek. Bir yandan da onu daha iyi tanımaya çalışıp, yaralarını öğreneceğim ve o yaralarının üstünde tepineceğim.

Evet evet. Bu kesinlikle güzel bir plan. Başarabilirim. Hem Emre de yanımda öyle değil mi?

Sonunda bir plan yapabilmenin verdiği rahatlıkla yerimden kalkıp üstümü değiştirdim. Bugün gerçekten yorucu bir gündü. Biraz uyku, şu an için ihtiyaç duyduğum tek şeydi. Uykuya dalmadan önce düşündüğüm tek şeyse, bu olaya neden şaşırmamış olduğumdu. 

Merhaba. Kısa bir bölüm oldu farkındayım. Neler düşündüğünüzü merak ediyorum.
Can'ın ihanetini bekliyor muydunuz?
Duru'nun planı için düşünceleriniz ne?
Siz olsanız böyle bir durumda ne yapardınız?
Emre hakkında neler düşünüyorsunuz?
Fırat veya diğer karakterlerimizi özlediniz mi? Çok yakında onlar geri dönecekler hikayemize ve çok büyük bir sır ortaya çıkacak? Acaba bu sır ne olabilir?
Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum. Sizden yorumlar ve oylar geldikçe yazmak için hevesim daha çok artıyor ki bu da size daha kısa aralıklarla daha çok ve uzun bölümler yazabileceğim anlamına gelir :)
Kendinize cici bakın şekerlerim, görüşmek üzere

Intikam OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin