Medya; BTS - Pied Piper
Saçlarını karıştırıp oturduğu koltuğa sindi Yoongi. Jin, Taehyung, Namjoon ve Jimin ile beraber Jungkook'un gelmesini bekliyorlardı. Bugün Jungkook'un okuldaki ilk günüydü ve Taehyung destek olma amaçlı okulda hep beraber onu beklemeleri gerektiğini düşünmüştü. Sanki birinci sınıfa başlıyor, diye düşünmeden edemedi Yoongi. Kookie ayrıca bir sürprizi daha olacağını söylemişti.
Karşıdan gelen Jungkook'u gördüğünde rahat bir nefes alıp ayağa fırladı. Kaç dakikadır bankta oturmaktan sıkılmıştı. Gözlerini kırpıştırıp, Jungkook'a baktı. Onlara doğru geliyordu ve yanında bir adam daha vardı. Bekle, o Hoseok muydu?
"Oha, Hoseok Hyung! Ne işin var senin burada?"
Jimin şaşkınlıkla sorduktan sonra vakit kaybetmeden hyunguna sarılmıştı. Diğerleri de tek tek sarıldığında, Hoseok onları daha fazla merakta bırakmak istememiş ve konuşmaya başlamıştı.
"Yıl sonundaki gösteri için öğrencilere dans çalıştırması yapmaya geldim, geçiciyim Yoongi Hyung, merak etme."
Hoseok güldü ve Yoongi'nin kalp krizi geçirmesinden korkarak ona baktı. Hoseok Seul'deki en başarılı dans okulunun sahibiydi. Haliyle ünü de oldukça fazlaydı. Okuldaki müdür yardımcısı Hoseok'dan yardım etmesi için rica etmiş, Hoseok da gösterinin başında Yoongi olduğu için kabul etmişti. Geçici olarak da olsa bir süreliğine okulda olacaktı.
"Vay be hyunglarım!" dedi Jungkook bir kolunu Jin'in diğer kolunu Taehyung'un omzuna atarken. "Hepimiz aynı okulda, birlikteyiz artık." Halinden oldukça mutlu görünüyordu.
Hoseok da gülümseyip kafasını aşağı yukarı sallarken Yoongi bir sorun varmış gibi gözlerini okulda gezdirmeye başlamıştı.
"Ne oldu hyung? Bir sorun mu var?"
Namjoon'un sorusuna karşı Yoongi iç çekti ve üzgünce gülümsedi. Karşısındaki insanların hepsi de birbirinden manyaktı. İçlerinde bir akıllı Namjoon vardı ve o da bazen onlara uyabiliyordu.
"Hepiniz başıma bela oldunuz. Hangi pencereden intihar etsem daha iyi olur diye düşünüyorum."
"Ya, hyung yapma böyle..." diyerek isyan etti Taehyung. "Tabiki sağ taraftaki pencereden intihar etmelisin. Oranın manzarası daha güzel."
***
Herkes sırasına yerleştiğinde Taehyung Jimin ile heyecanlı bir şekilde konuşuyordu. Lisa ve Jennie ise telefondan videolar izliyor, Jisoo uyuyordu. Hemen yanında oturan Rose da telefonundan müzik dinliyordu.
Sınıfa giren kişi gayet disiplinli bir ingilizce öğretmeni olan Namjoon değil de başka biri olsa rahatlarını hiç bozmazlardı. Ama Namjoon bütün havasıyla sınıfa girdiğinde herkes apar topar telefonlarını çantalarına atmış ve ayağa fırlamıştı. Öğretmenlerine selam verdikten sonra tekrar sıralarına oturdular. İşte tam da o sırada sınıfa Jungkook girmişti.
Jungkook arkadaşlarına selam verdi ve konuşmaya başladı.
"Herkese merhaba ben Jeon Jungkook. Hyunglarının maknaesi, okulunun gözdesi, kızların sevgilisi olan acayip yetenekli altın çocuğum."
Namjoon, çocuğun kendini tanıtma stiline ağzı açık bir şekilde bakarak kafasını iki yana salladı.
"Galiba bugün," diye mırıldandı. "Jungkook utangaçlığını ve mütevaziliğini evde unutmuş."
Jungkook onu duysa da dinlememiş ve sırıtmaya devam etmişti. Arka sıradaysa Taehyung ve Jimin kahkaha atmamak için kendilerini zor tutuyorlardı. Çünkü biliyorlardı ki kahkaha atarlarsa, Namjoon onların kim olduklarına bakmaz canlarını okurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 o'Clock ❅ bts•bp ✓
Fanfiction"Benim sevgimin dünyayı değiştiremeyeceğinin farkındaydım. Ama en azından seni değiştirebileceğimi sanmıştım, Kim Taehyung." for @blinkpanda Başlangıç: 17.09.2017 ©nemesislau2017 Taesoo ☆ Yoonnie ☆ Jirose ☆ Liskook