Medya; Jin - Awake
"Sana yakışacağını söylemiştim." dedi Jimin, Rose'a hayranlıkla bakarken.
"Sana da çok yakıştı.." diye mırıldandı Rose, gözlerini zorlukla Jimin'den çekerken.
"Güzel bir çift olduk değil mi?" diyerek genç kızın ellerini kavradı Jimin. "Ellerimiz bile birbiri için yaratılmış gibi."
"Senden böyle romantik sözler beklemezdim,"
Güldü Jimin. "Ben de beklemezdim, ama seni mutlu edebilmek için her şeyi yapabilirim."
Gülümsedi Rose. Mutluydu. Belki de hayatı boyunca ilk defa, kendini mutluluktan uçuyormuş gibi hissediyordu.
"Tüm bunlar çok garip Jimin," diyerek kaldırımda biraz daha yaklaştı genç adama. Beraber saçlarını boyattıktan sonra, Rose'un evine doğru yürüyorlardı.
"Yani, ben, sadece sınıfın bir köşesinde oturan; konuşmayan, konuşsa bile sesi duyulmayan kızım. Hep böyleydim, bu hiçbir zaman değişmedi. Utangaçlığım, benimle bir bütün olmuştu ve üstüme yapışmış kocaman bir etiketti. Fakat, bir anda dizilerdeki kadar sıradışı ve saçma mesajlar almaya başladık. Dahası, bir anda hayatıma giren yakın arkadaşlarım ve kalbimi hızla çarptıran biri oldu ve-"
"Bekle," dedi Jimin olduğu yerde durarak, Rose'un da durmasını sağlamıştı. "Kalbini çarptıran o 'biri' ben oluyorum, değil mi?"
"Ne? Ben öyle bir şey söylemedim."
"Evet, söyledin. İnkar etmeye çalışma."
"Söylemedim, tamam mı? Söylemem ben öyle şeyler."
Jimin gülerek elini tuttu tekrar Rose'un. Genç kızın ellerini seviyordu. Minik ve yumuşak elleri vardı. Çok güzeldi, tıpkı kendisi gibi.
"Ne söylersin o zaman sen?"
"Sana şarkı söyleyebilirim."
"Yanında dans eden ben olduğum sürece, sonsuza dek şarkı söyleyebilirsin."
***
"Lisa," diyerek genç kızın arkasından koşturdu ve ona yetişti Jungkook. Garip bir şekilde ilk defa Lisa arkasına bakmadan yürümek yerine Jungkook'un yanına gelmesini beklemişti.
"Ne söyleceksen," dedi sertçe. "Acele et."
"Sana başka bir mesaj gelip, gelmediğini soracaktım."
Jungkook sakin bir ses tonuyla konuştuğunda, karşısındaki genç kız da gerginliğini atmış ve gözlerini kaçırmıştı. Onu görünce hala daha heyecanlanıyor olması, sinirlerini bozuyordu.
"Gelmedi." diyerek iç çekti Lisa ve daha sonra gözlerini endişeyle Jungkook'un yüzüne çevirdi. "Yaptığı mantıksızlıklarla dolu."
"Yakında kim olduğu anlaşılacak."
"Sen de anladın değil mi?" gözlerinin dolmasına engel olamadı genç kız. "Onun kim olduğunu biliyorsun artık?"
"Evet," diyerek derin bir nefes aldı Jungkook. "Onun kim olduğunu biliyorum."
***
Jennie ilk defa o koridoru korkarak adımlıyordu. Neyle karşılaşacağını bilmiyordu, Yoongi'nin ne tepki vereceğini bilmiyordu. Hayatında ilk defa bu kadar çok korkuyordu bir şeyden. Yoongi'nin onu bırakmasından. Başlamadan bitsin istemiyordu. Yoongi'yi seviyordu. Ailesi bunu anlamıyor olabilirlerdi, fakat Jennie biliyordu. Her an, her saniye yanında onu istemesinin başka bir açıklaması olamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 o'Clock ❅ bts•bp ✓
Fanfiction"Benim sevgimin dünyayı değiştiremeyeceğinin farkındaydım. Ama en azından seni değiştirebileceğimi sanmıştım, Kim Taehyung." for @blinkpanda Başlangıç: 17.09.2017 ©nemesislau2017 Taesoo ☆ Yoonnie ☆ Jirose ☆ Liskook