4 o'Clock ❅ bts•bp ✓

4 O'Clock × 25 "Darkness"

Medya; Bu hikaye için özel olarak hazırlamış olduğum, LisaKook videosu.

"Kim bu?" dedi Taehyung sinirle kaşlarını çatarken.

"Bilmiyorum, Sohee ile Mina'nın olduğunu düşünmüştük ama yapmadıklarını söylüyorlar. Yoongi de bu durumda hiçbir şey yapamayız dedi."

"Hayır," dedi Taehyung kafasını iki yana sallarken. "Ben de onların olduğunu düşünmüyorum, bunu yapacak kadar zeki değiller."

"Sevgiline salak mı demeye çalışıyorsun?"

"Hayır, eski sevgilime salak demeye çalışıyorum."

***

"Benimle geldiğin için teşekkür ederim Jennie."

"Önemli değil Yoongi," genç kız gülümsedi. "Size Yoongi demek hala garip geliyor, yani şey sana.."

Yoongi dişlerini göstererek gülümsediğinde Jennie de tıpkı onun gibi gülümsemişti. Daha sonra Jennie, gözlerini dikiz aynasına çevirdi ve ikisinin de gülerken görünen diş etlerine baktı. Normal de çoğu insana yakışmıyor olan bu özellik, o ikisine oldukça yakışıyordu. Birbirlerini tamamlıyorlardı.

"Birbirimize benziyor muyuz?" diye mırıldandı genç kız.

"Evet, benziyoruz."

Yoongi'nin arabasında, Yoongi sürücü koltuğuna yerleşmiş Jennie ise hemen yanına oturmuştu. Gösteri alanı, okuldan uzak olduğu için arabayla gitme kararı almışlardı. Yoongi'nin yanında ve siyah arabasının, deri koltuklarında otururken Jennie'nin düşündüğü tek şey; acıkmış olduğuydu.

"Sizce okuldan beraber çıktığımız için, bizi yanlış anlamışlar mıdır? Garip garip baktılar da."

"Yakıştığımız için bakmışlardır." diye mırıldandı Yoongi.

"Anlamadım?"

"Yanlış anlamazlar, endişlenme."

Jennie kısaca kafasını aşağı yukarı salladı. Sonra cam tarafına dönüp yolu izleme kararı almış ama birkaç saniye sonra tekrar Yoongi'ye dönmüştü.

"Sizce çok mu soru soruyorum?"

"Bazen." dedi Yoongi gülerek.

"Aslında böyle değilimdir ama senin yanındayken konuşmadan edemiyorum, saçma sapan konulardan bile bahsedebilirim. Yani şimdiki gibi.."

Jennie'nin tatlılığı karşısında bir kez daha güldü Yoongi. Farklı şeyler hissediyordu, hissettiriyordu. Doğru olmayan, farklı şeyler.

"Karnın aç mı?"

"Dürüst olmalı mıyım?"

"Pekala, salona baktıktan sonra yemek yemeye gideriz."

Sonunda, gösteri yapacakları salonunun önüne geldiklerinde Yoongi arabasını otoparka park etmişti. Jennie, okul çantasını arka koltuğa bıraktı ve sonra ikisi arabadan inerek salonun içine girdiler.

"Burası biraz karanlık mı?" dedi Jennie önünü göremeyerek.

"Evet, salonun sahibi şu an burada yok galiba. Sorun değil, biz yine de bakabiliriz."

Jennie ve Yoongi içeri girdiklerinde kapı artlarından kapanmış, kapıdan gelen güneş ışığı tamamen kaybolarak yerini zifiri karanlığa bırakmıştı.

"Yoongi, hiçbir şey göremiyorum."

Jennie, kimseden korkmayan, cesur bir kızdı. Ama karanlıktan korkardı. Karanlıkta hiçbir yeri göremiyor olduğundan, ne yapacağını bilemez ve panik olurdu. Bu yüzden Yoongi'nin koluna tutundu.