4 O'Clock × 30 "Game"

4.6K 419 226
                                    

Medya; BTS - Love is Not Over

"Pekala o zaman," dedi Jennie, Yoongi'nin beş dakikadır konuşmamasına karşı. "Ben gidiyorum."

"Hayır, bekle." diyerek yaslandığı sıradan doğruldu Yoongi. "Jennie, bunu yapabilir miyiz gerçekten bilmiyorum ama.. Ama, deneyelim. Ben de seni seviyorum."

"Sen, ciddi misin?"

"Evet, piyanom bu duruma biraz üzülebilir ama-"

Jennie, Yoongi'nin başka bir şey söylemesine fırsat vermeden ona sarılmıştı. Yoongi de kollarını genç kızın beline dolayarak gülümsedi. Zor olacağını biliyordu, fazlasıyla zor olacaktı onlar için. Yoongi'nin bir öğretmen ve Jennie'nin bir öğrenci olması, ve tabiki aralarındaki beş yaş fark onları ister istemez etkileyebilirdi. Yine de denemek istedi Yoongi, çünkü Jennie'den daha fazla uzak kalmak istemiyordu.

***

"Çıkışta," dedi Jimin, Rose'un yanına otururken. "Bir işin var mı?"

"Eve gitmeliyim," diye mırıldandı Rose.

Sınıftaki herkesin gözleri hala daha onların üzerindeydi ve bundan büyük bir rahatsızlık duyuyordu Rose.

"Seni eve ben bırakabilirim."

"Hayır, gerek yok, Jimin."

"Böyle yapma," dedi Jimin sıranın altından Rose'un elini kavrarken. "İnsanlar bize bakıyor, sevgili olduğumuza inanmalılar."

"Bu sadece bir oyun?"

"Sana söyledim, benim için bu oyun değil."

"Sohee gibi birisi olmak istemiyorum senin için Jimin. Ben senin gülüp eğleneceğin sonra da bırakacağın bir insan olamam. Olmak istemiyorum."

"Değilsin," diyerek kafasını iki yana salladı Jimin. "Sadece bugün benimle gel. Seni gerçekten hoşlanacağın bir yere götüreceğim."

"Tamam," dedi Rose pes ederek.

Ders zili çalmıştı ve o ders Namjoon'un giriyor olduğu ingilizce dersiydi. Namjoon sınıfa girip öğretmenler masasına yerleştiğinde herkes kendi aralarında farklı konulardan konuşuyordu.

"Oradan kalkar mısın?" dedi Lisa, hala Rose'un yanında oturan Jimin'e.

"Hayır, ben bu ders burada oturacağım. Jungkook'un yanına geç."

"Hah!" diyerek sinirle kaşlarını çattı Lisa. "Beni hiçbir güç Jungkook'un yanına geçiremez."

"Lisa, neden ayaktasın?" diye seslendi Namjoon. "Yer yoksa Jungkook'un yanı boş oraya otur."

"Peki hocam."

Lisa, Namjoon'dan korktuğu için itiraz etmeden Jungkook'un yanına geçtiğinde Jimin kahkaha atmamak için kendini zor tutmuştu. Yanındaki Rose'a bakıp sırıttığında, Rose da gülümsedi.

"Evet," diyerek akıllı tahtaya yöneldi ve tahtayı açtı Namjoon. "Artık derse başlayabiliriz."

Akıllı tahta açıldıktan sonra kullandıkları uygulamaya girmek için çaba sarf etti fakat tahta bunu algılamıyordu.

"Ne oldu, tahta mı bozuk?"

Sınıftan mırıltılar yükselirken, Namjoon tahtaya bakması için bir görevli çağırmak amacıyla sınıf kapısına yönelmişti ki, tahtada herkesi şok edecek ve büyük  dedikodulara neden olacak bir resim belirmişti.

Tahtadaki resimde, Jennie ve Yoongi sarılıyordu. Üstelik altına not düşülmüştü.

'Bir öğretmen ve bir öğrenci arasındaki ilişki, sizce yasal mı?

Bence değil.'

Namjoon sinirle yumruklarını sıktığında Jungkook ve Jimin de ayaklanmıştı. Bu mesajları atan, insanlara kendi sırlarından bahseden her kimse, artık çok fazla oluyordu.

***

"Beni neden buraya getirdin?" dedi Jisoo oflayarak.

Taehyung da kızın tavrı karşısında gözlerini devirmiş ve kayalıklardan inerken düşmemesi için elinden tutarak yürümesine yardımcı olmuştu.

"Beni öldüreceksin değil mi? Bu yüzden beni buraya getirdin. Beni öldürecek ve cesedimi bu uçuruma atarak, intihar etmişim gibi göstereceksin."

"Çok fazla dizi izliyorsun galiba sen?"

"Ya!" diyerek elini Taehyung'un elinden kurtardı Jisoo. "Okuldan kaçarak beni buraya getirmendeki sebebi söylemezsen, üç saniye içinde çığlık atacağım."

"Sakın, öyle bir şey yapma."

"1."

"Jisoo, saçmalama."

"2."

"Tamam," diyerek ellerini havaya kaldırdı Taehyung. "Anlatacağım tamam mı? Bari aşağı inmemizi bekleseydin."

Tekrar Jisoo'nun elinden tutarak, kayalıklardaki düzgün bir yere oturdular. Aşağılarında  nehir vardı ve rüzgarın etkisiyle sular kayalıklara çarpıyordu. Güzel bir görüntü oluşturmasının yanı sıra hoş kokuyordu. Huzur veriyordu.

"Sana anlatacağım şey," dedi Taehyung. "Benim için çok önemli. Sadece Bangtan'ın bildiği bir sır. Bu yüzden sözümü kesme ve beni dinle, tamam mı?"

"Tamam." diyerek başını salladı Jisoo.

"Ben on yaşındayken," dedi Taehyung. "Bir abim vardı. Her şeyiyle örnek aldığım, onun gibi olmak istediğim ve aramızdaki sekiz yaş farka rağmen benimle arkadaş gibi olan bir abim vardı. Bir gün, beraber dışarıya çıkacağımıza dair anlaşmıştık ama ben üstümü değiştirirken o apar topar evden çıktı. Bir işi çıktığını, birazdan geleceğini düşünerek oturdum ve onu sabırla bekledim. Geleceğini biliyordum. O beni asla bırakmazdı. Saatlerce sadece oturdum ve onu bekledim. Ama gece boyunca de gelmedi. Ailem de sorun etmemişti çünkü abim bazen, bize haber vermeden arkadaşlarının yanına giderdi. Yine öyle olduğunu düşünmüşlerdi, düşünmüştük. Abimin çok sevdiği bir kız arkadaşı vardı, o zamanlar. Abimi merak ettiğimden onu da aradım, belki yanındadır diye. Ama açmamıştı. Biz, ertesi gün öğrendik ki abim aniden gelen bir telefonla kız arkadaşının onu aldattığını öğrenmiş. O sinirle evden çıkmış ve araba kullanmış. Kız arkadaşının yanına gitmeye çalışırken, arabası uçuruma yuvarlanmış."

Jisoo şaşkın gözlerle Taehyung'u izlerken her an ağlayabileceğini hissediyordu. Doğrusu, böyle bir şeyi hiç beklemiyordu.

"Ben o gün kendi kendime söz verdim. Kimseyi sevmeyecektim. Çünkü, Jisoo, insanlar birbirine zarar verebiliyor. Birbirlerini sevseler bile, birbirlerine zarar veriyorlar. Ben ölmekten korkmadım hiç, ama ölürsem arkamda bıraktığım insanların üzülmesinden korkuyorum. İnsanları boş yere kırmaktan korkuyorum. En önemlisi de sana zarar vermekten, sana bir şey olmasından korkuyorum. Eğer bir ilişkiye başlarsak, mutlu sonla bitmeyebilir. İşte, tam da bu yüzden biz olamayız. Seni sevmeye başlamadan önce, kendimi uzaklaştırmam gerek."

"Hayır," dedi Jisoo gözyaşlarını silerken. "Çok geç, Taehyung. Beni seviyorsun."

♠♠♠♠

İğrenç bir bölüm oldu biliyorum ama bu aralar çok yoğunum ancak bu kadar yazabildim.

Anlayışla karşılamanızı umuyorum.

Taehyung ile ilgili soru işaretleri de çözüldü biraz.

💖💖

4 o'Clock ❅ bts•bp ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin