Medya; hikaye için özel olarak hazırladığım Taesoo - 4 O'Clock
"Neden Yoongi'nin odasına geldik?" dedi Jisoo, alışık olduğu odadaki koltuğa otururken.
"Yoongi mi? Ona neden Yoongi diyorsun?"
"Bilmem ki," diyerek omuz silkti. "Belli bir nedeni yok."
Kaşlarını çatarak Jisoo'nun karşısına oturdu Taehyung. Cidden.. Mark bitmişti de, şimdi de Yoongi mi başlamıştı. Üstelik, kendisine bile ismiyle hitap etmesine izin vermeyen hyungu neden daha yeni tanıdığı bir kıza izin veriyordu? Şu anda Taehyung, kesinlikle çift taraflı kıskançlık krizi yaşıyordu.
"Tiyatro salonunda Jimin ve Rose prova yapacaklarmış. Yoongi Hyung ve Jennie de gösteri yapacağımız salona bakmaya gittikleri için bu oda müsait."
"Anladım," diye mırıldandı Jisoo.
"Mark ile aranız nasıl?"
"Buraya prova yapmaya geldiğimizi sanıyordum?"
"Dimi ama, hemen prova yapmamız gerek. Sen sorumu cevaplar cevaplamaz prova yapacağız."
Jisoo iç çekerek gözlerini devirdi. Taehyung, neden durduk yere Mark'ı soruyordu ki? İkisinin arasının iyi olmadığını biliyordu.
"O gerçekten iyi biri," dedi gülümseyerek. "Sana hiç benzemiyor."
Taehyung histerik bir kahkaha attı ve sonra yüzündeki gülüşü dondurup ciddiyetle karşısındaki kıza baktı.
"Haklısın, o asla benim gibi olamaz."
Bu sefer histerik bir kahkaha atan Jisoo olmuştu. Oturduğu yerde iyice doğruldu ve gözlerini kısarak Taehyung'a baktı.
"Egonu çeksene, seni göremiyorum."
"O kadar mı özledin beni? Oysa birkaç gün görüşemedik sadece." dedi Taehyung alaycı bir gülümsemeyle.
"Sinirlerimi bozuyorsun, Kim Taehyung."
"Sen de benim sinirlerimi bozuyorsun, Kim Jisoo."
***
"Yoongi!" diye seslendi Jennie, önden hızlı bir şekilde arabaya doğru yürümekte olan genç adama. "Biraz yavaş yürür müsün, lütfen?"
Sırf biraz daha iyi görünebilmek için topuklu bir bot giymişti bu sebeple de Yoongi'ye yetişmekte zorluk çekiyordu. İç çekerek kendisini duymadan yürümeye devam eden Yoongi'ye baktı. Ondan hoşlandığını itiraf ettiğinde, hızlı bir şekilde salondan çıkmıştı dahası şu an dışarıdan bakıldığında kendi kendine konuşuyormuş gibi duruyordu.
Jennie, Yoongi'nin onu beklemeyeceğini anladığında gözlerini devirdi ama, hemen sonra aklına gelen fikirle dudaklarına hınzır bir gülümseme yerleşmişti. Son kez Yoongi'ye baktı ve kendini yere bıraktı.
"Ah! Olamaz! Yoongi, ayağımı burktum galiba, çok acıyor! Yardım et!"
Yoongi, kızın bağırışlarını duyduğunda panikle arkasına dönmüş ve Jennie'ye doğru yürümeye başlamıştı. Yerde oturup ayağını tutan Jennie ise içinden kendi kendine konuşuyordu. Oyunculuğum kesinlikle berbat, umarım anlamaz. Ama Yoongi, Jennie'nin numara yaptığını anlayamayacak kadar endişeli gözüküyordu.
"Ne oldu? Nasıl düştün?"
"Sen çok hızlı yürüyordun, beni beklemeni söyledim ama beklemedin. Ben de sana yetişmeye çalışırken.."
Jennie kendini acındırarak konuştuğunda, Yoongi hemen yanına çökmüş ve kızın bileğine bakmaya başlamıştı.
"Kendi başına yürüyebilecek misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 o'Clock ❅ bts•bp ✓
Fanfiction"Benim sevgimin dünyayı değiştiremeyeceğinin farkındaydım. Ama en azından seni değiştirebileceğimi sanmıştım, Kim Taehyung." for @blinkpanda Başlangıç: 17.09.2017 ©nemesislau2017 Taesoo ☆ Yoonnie ☆ Jirose ☆ Liskook