ESARET HÜCRE

191 7 0
                                    

Ceza evine kapısından dışarı doğru son kez baktıktan sonra beni adliyeden alan polisler beni gardiyanlara teslim ettiler.Teslim işlemlerinden sonra ceza evine giriş yapıldı.Üzerimdeki eşyaları görevliye bıraktıktan sonra sağlık kontrolü için beni bir odaya aldılar.Üzerimde ne varsa hepsini çıkarmam gerektiği söylendi.Üzerimdekileri çıkardığım da çok utanmıştım.Yüzüm kıpkırmızı olmuştu.Bu tarz şeylere alışkın değildim.Çok zorlanmıştım.

Baş gardiyanlardan birisi bana bakarak 

"Zamanla her şeye alışırsın.Burada bambaşka bir dünya var Yavuz Efendi dışarıdaki kişiliğin burada sökmez.Yeni adam edeceğimiz kişi de bu demek ki"

Sadece susuyordum.Bazen insan sustuğu yerde gözleri konuşurdu.Gardiyan onları söylerken sadece gözlerine baktım.O söylüyordu ben ise dinliyordum.Kontrol işlemlerinden sonra resim çekinme işlemi için başka bir odaya götürdüler.Resim çekinme işleminden sonra demir parmakları tek tek açılmaya başlamıştı.Bodrum katta bulunan hücre koğuşuna doğru gittik.

Hücre kapısını açtıktan sonra ismi Ekrem olan gardiyan sert bir şekilde beni ittikten sonra yüz üstü düştüm.

Ekrem

"Ben istediğim süreye kadar burada kalacaksın Yavuz Efendi"

Hücre kapısı kapatıldıktan sonra karanlık günler benim için başlamıştı.Etrafımda hiç ışık yoktu.Her yer karanlıktı.Tam bir esaret altındaydım.Dışarıda kıymetini bile anlamadığım ışıktan bile mahrum durumdaydım.Gözlerim zaman geçtikçe karanlığa alışmıştı.Günde iki öğün sabah akşam yemek ve tas içerisinde su veriyorlardı.Ufakta olsa ışığı günde iki kere görüyordum.Ondan sonrası hep karanlıktı.Zaman kavramını gün geçtikçe unutuyordum.Bazen dışarıda lüks yemek yerlerinde yediğim yemekler aklıma geliyordu.Midem ilk başlarda yediğim yemekleri kabul etmiyordu.Yediğim yemekleri sürekli çıkarıyordum.Sonra zaman geçtikçe midem o yemeklere alışmıştı.Ne kadar süre geçtiğini bilmiyordum.Hücre içerisinde uyumak hoşuma gidiyordu.Çünkü rüyamda dışarıda istediğim şekilde görüyordum kendimi.Bazen ise kabuslar görüyordum.Her şey işkence gibi gelmeye başlamıştı.Bağırıyordum yalvarıyordum beni çıkarmaları için suçsuz olduğumu söylüyordum.Belli bir süre sonra konuşmayı da bırakmıştım.Sadece susuyordum.Hücre kapısının açıldığını fark ettim.Işık gözlerimi alıyordu.

Ekrem Gardiyan:Kalk lan babanın oteli değil burası seni koğuşa alıyoruz.Ters bir hareketi görürsem tıkarım seni buraya çıkarmam seni

Yavuz:Tamam.Ters bir hareketim olmayacak.

Işık gözlerimi çok alıyordu.Ayakta durmakta zorlanıyordum.İki tane gardiyan kollarımdan tutarak beni sürüklemeye başladı.Yürüyecek halim yoktu... 

EsaretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin