Gardiyanlar beni kollarımdan tutarak ayaklarım yerde sürüklenir vaziyette hücreden çıkardılar.Ayakta duramıyordum.Beni bir odaya götürdükten sonra yere bıraktılar.Yerde yarı baygın bir şekilde yatarken soğuk bir su ile kendime geldim. Tazikli suyu bana doğru tuttuklarını gördüm.Burada mahkumlara verilen değer bu olduğunu anladım.Yaklaşık 10 dakika su ile yıkadıktan sonra vücudumda bir titreme oluştu.Engelleyemiyordum kendimi.Sürekli titriyordum.Yapmamaları için çok yalvarmama rağmen yıkama işlemine devam ettiler.Kulakları sağır gibi işlev görüyordu.Sonra oradan gardiyanlar beni çıkardıktan sonra koğuşa doğru götürdüler.Yürümekte ve ayakta durmakta zorlanıyordum.Titreme olayı halen daha devam ediyordu.Üşüyordum.Koğuş kapısı açıldıktan sonra beni gardiyanlar iterek içeri soktular.
İçeri girdiğimde bir elimi duvara dayayarak devam yavaşta olsa yürümeye çalıştım.Boş bir yatak arıyordum.Koğuşta bulunan herkesin gözü üzerimdeydi.Herkesten korkuyordum.Fakat koğuşta boş bir yatak bulamadım.Yerde bir yer yatağının bulunduğunu fark ettim.Bu yatak boştu.Koğuşta belli bir süre sonra herkes kendi işlerine bakmaya başladı.Bende kendimi zorla da olsa o yer yatağına attım.Titreme olayı halen devam ediyordu.Yorgan altına girip sadece uzandım.Gözlerim sürekli açıktı.Korkuyordum. Son zamanlarda yaşadıklarım beni o kadar etkilemişti ki artık her şeyden korkar hale gelmiştim.Belli bir süre sonra ayak sesleri duyuyordum.Geriye bakmaya korktuğumdan sesimi çıkarmadım.Ayak sesleri giderek yaklaşıyordu.Bana doğru geldiğini fark ettim.Bir elin sırtıma dokunduktan sonra geriye doğru döndüğümde yaşlı beyaz sakallı sert bakışları olan sırtı biraz kambur elinde çay yüzünün bir köşesinde bıçak yarası izi olan yüzü gördüm.Çay bardağına baktığımda içim biraz olsun ısınmıştı.Sonrasında yer yatağında toparlandım.
"Allah kurtarsın kardeş çay içer misin? "
Diyerek yanıma oturdu.
Elindeki çayı bana uzattıktan sonra belli bir süre benimle konuştu.Onu yanıma birilerinin gönderdiği belliydi.Adımın Yavuz olduğunu söyledim.Çok fazla konuşmak istemiyordum.Bir yandan vermiş olduğu çayı içmeye çalışırken diğer taraftan onu dinliyordum.Adamın zavallı bir hali vardı.Herkes ona karşı dişlerini geçirmiş gibiydi. Ceza evine girdiğimden beri bana insan gibi davranan o kişiydi.Adı Bekir'di. Bekir bana burada ki düzenden sonra koğuştaki insanlardan bahsetti.Nelere dikkat etmem gerektiğinden kimlerden uzak durmam gerektiğinden bahsetti.
İlk günlerim bu şekilde geçip gidiyordu.Herkese karşı uzaktım.Hiç kimse ile konuşmuyordum. Eşim Selma ne yapıyordu.Neden ziyaretime kimse gelmiyordu.Bu arada hücrede 1 ay gibi bir süre kalmışım.Bunu içerideki tarihten anlamıştım.Hayatımda sessizlikte baş başa kaldığım 1 ay bana yıllar gibi gelmişti.O günleri unutmak benim için zor olacaktı. Bir kaç gün sonra gardiyanlardan birisi koğuşa gelerek
"Yavuz Kara ziyaretçin var" diyerek seslendi.
Acaba kim gelmişti.İlk aklıma gelen isim Selma idi.Onu çok özlemiştim.Bir an içimi hafiften bir mutluluk kapladı.Gözlerimin içi güldü.