Dinlemiş olduğum türkü beni geçmişe o güzel günlere götürmüştü.Her gün gazeteleri en ince ayrıntısına kadar okuyordum.Dışarıda ne olup bittiğini anlamak adına gazetelerin faydası oluyordu.Aradan uzun bir zaman geçmişti.Gazetenin tarihlerine genelde dikkat etmiyordum.Gazeteyi açtığımda manşette kendi fotoğrafımı gördükten sonra yazan haber başlığında Ferit Üstün cinayetinin ölüm yıl dönümü olduğunu anladım.İçeriye gireli 1 yıl olmuştu.Mahir iyileşmişti.Kendini toparlamıştı.Onunla aramız o olaydan sonra daha samimi olmuştu.O gerçekleri biliyordu.Hatta bana teşekkür bile etmişti.İkimiz geçen zaman zarfında Ali Osman'ın en yakınındaki isimler olmuştuk.Mahir'le sürekli dertleşirdik.Bana spor konusunda olsun yakın dövüş teknikleri konusunda öğrettiklerinden dolayı hakkını ödeyemem.Vaktimin büyük bir çoğunluğunu Mahir ile geçiriyordum.
Mahir:Bugün keyfin yok gibi hayırdır Yavuz
Yavuz:Gazete de ki habere canım sıkıldı.
Mahir gazete baktıktan sonra
Mahir:Yavuz ben senin suçsuz olduğuna inanıyorum.Gerçekler er yada geç ortaya çıkacaktır.Bak kardeşim burada yatan tek suçsuz insan sen değilsin.Ben canımı verdiğim devlet beni buraya gönderdi.Ama ben inanıyorum gerçekler bir gün ortaya çıkacaktır.
Yavuz:Ben burdan kaçacağım.
Mahir:Nasıl olacakmış o.
Yavuz:Hiç kimsenin beklemediği bir anda kaçacağım buradan benim başka bir çözüm aklıma gelmiyor.Oturup burda gerçeklerin ortaya çıkmasını bekleyemem.Hatta dışarıda hayatımı zengin bir insan olarak hayatımı devam ettireceğim.Sende dışarıda benimle olmak ister misin?
Mahir:Beraber mi kaçacağız.Benim çıkışıma uzun süreler var Yavuz.O süreye kadar bu planın gerçekleşir mi?
Yavuz çayından bir yudum aldıktan sonra gülümseyerek bana baktı ve
"Anca gerçekleşir ama gerçekleşir....Ben buna inanıyorum.Eğer planım tutarsa ondan sonra kimse yakalayamaz bizi."