Gelen mektup masanın üstünde duruyordu.Açmak için biraz bekledikten sonra içimde tatlı bir heyecan oluşmuştu. Bu tatlı heyecan bana oğlum Mustafa Ali dünyaya geldiğini,Selma ile güzel anılarımız,Mustafa Ali ile geçirdiğimiz güzel anılarımız aklıma geldi.Gözümden zarf üzerine bir yaş düştü.Zarfı masanın üzerinden aldıktan sonra lavaboya giderek hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.Mahir arkamdan gelmişti.Yalnız kalmam gerektiğini söyledim.Yorulmuştum dayanmakta zorlanıyordum.Duvarlar üstüme üstüme geliyordu.Esaretin hayatımın ağırlığı bazen bana çok ağır geliyordu.Uzun süre dışarıda ki hayatımda hatıra kalan tek fotoğraf olan ben Selma ve Mustafa Ali'nin fotoğrafına baktım.Sonra zarfı açtım.Okumaya başladım.Gelen mektupta beklediğim cevap gelmemişti.Tekrardan yazmaya devam ettim.Durumdan Mahir ile Bekir'e de bahsettim.Bir arada oturduktan sonra gardiyanlardan birisi cezaevi müdürünün beni yanına çağırdığını söyledi.
Cezaevi müdürü Ercüment isminde biriydi.Sadece ilk geldiğimde görmüştüm.Ben odasına girdikten sonra gardiyana gitmesi yönünde talimat verdi.Bana bir iş vereceğini söyledi.Finans konusunda iyi olduğum konusunda kendisine bilgi gitmişti.Bana para döngüsüyle alakalı sorular sordu.Vermiş olduğum cevaplar kendisini tatmin etmişti.Bana cezaevinin hesabını tutacak kişinin ben olacağımı söyledi.Bende kendisinden buna karşılık küçük bir istekte bulundum.Kütüphane için belli bir kaynak ayrılıp kitaplar alınması gerektiği alınacak kitaplarla ilgili listeyi tarafına vereceğimi söyledim.Oda bu isteği makul karşıladı.Zaman geçiyordu.
Cezaevinin karmakarışık olan hesapları düzgün bir hale gelmişti.Benim için de çok iyi olmuştu.Bu uğraş bir an olsun sivil hayat konusunda esaret hayatımı tatmin ediyordu.Bu arada kütüphaneye beklediğim kitaplar gelmişti.Genelde roman ve hukuk kuralları üzerine kitaplar sipariş vermiştim.Gündüzleri cezaevi işleriyle uğraşıyor.Akşamları ise kütüphane de vakit geçiriyordum.Dikkatimi çeken olaylar vardı.Buradaki düzende insanlar sömürülüyordu.Gayri resmi gelirler olan haraçlar,uyuşturucu paraları el altından Ercüment'in kontrolü altında odasında paralar gizli bir kasadaydı.Kasanın yerini öğrenmiştim.Ama Ercüment bunu bilmiyordu. Cezaevine gelen bütçenin nerelere kimlerin cebine gittiğini görüyordum.Ercüment gider bulma konusunda ustaydı.Getirmiş olduğu belgelerle gelen bütçenin kaynağının belli bir kısmına sahip oluyordu.Ama sessiz kalmam gerekiyordu.Ercüment'in zaman geçtikçe en güvendiği kişi olmuştum veya bana öyle hissettirmek istiyordu. Cezaevin de toplanan haraçlardan yüzdesel çoğunluğun tamamına yakınını Ercüment alıyordu.Bunu ise dışarıdan getirmiş olduğu giderlere dayandırarak almış olduğu yasa dışı parayı kanuna uygun hale getirmeye çalışıyordu.Bu konuyu gördüğüm halde sesimi çıkarmıyordum.Burada olmak benim ilerde ki hedeflerim doğrultusunda gerekliydi.Ama gün gelecek herkes yapmış olduklarının bedelini ödeyecekti.
Esaretin umudu özgürlüktür.Özgür olmama çok yakın bir zaman kalmıştı.