Ali Osman ile ikimiz kütüphane odasında yalnız kalmıştık.Masanın üzerinde duran rakıyı iki bardağa doldurduktan sonra sigara yaktım.Ali Osman'da sigarasını yaktı ve bana bakarak
"Bu yaptıklarının bedelini canınla ödeyeceğini biliyorsun değil mi?"
Ali Osman'ın söylediği tehditler artık bana normal geliyordu.O nedenle çok da umrumda değildi açıkcası.
"Neden yaptın."
Ali Osman bu soru karşısında kaşlarını çatarak aynı zamanda rakısından bir miktar içtikten sonra
"Ne diyorsun sen çocuk ne yapmışım ben"
Hiçbir bilmiyormuş gibi yapması sinirlerimi daha fazla bozmuştu.Bardağımdaki rakının tamamını bir dikişte içtikten sonra
"Bana buraya ilk geldiğim andan itibaren , gariban ihtiyaç sahibi kişilere sahip çıkan insanlardan birisisin.Bu koğuşta herkes senden korkmasının yanı sıra saygıdan dolayı da hep sessiz durmuşlardır.Ercüment ile konuşmanı duydum.Mehmet'in ve Cemil'in öldürülmesinde senin ne gibi bir parmağın var.Senin gibi birisi Ercüment denen kan emici ile nasıl işbirliği yapar.Dayı ya sen bu değilsin aklım almıyor bazı şeyleri.Mehmet sayesinde benim buradaki esaret hayatım bitecekti.O gece öldürülmeseydi.Neden yaptın bunu neden herşeyi anlatmanı istiyorum.Bunları bilmek benim en doğal hakkım.Ya bu gece burada bütün gerçekleri öğreneceğim.Ya da bu odadan birimiz sağ çıkacağız.Ben bu işte ölümü dahil göze aldım.Anladın mı dayı."
Dayı Yavuz'un anlattıklarını sessizce dinledi.Haklıydı bu koğuşta sadece kendisi ona dürüst olmuştu.Kendisinden korksa da kendisine saygıda kusur etmeyen birisiydi.Yavuz'un gözlerinden ateş çıkıyordu.Bir sigara daha yaktı.Sigarasından derince çektikten sonra
"Yavuz hiçbirşey bilmiyorsun yeğenim.Bu anlatacaklarımı dinlemeye hazır mısın?Aslında bunları bilmemen senin için daha doğru olur.Ama madem herşeyi bilmek istiyorsun.Burada dönen iş dönen dolaplar düşünemeyeceğinden daha büyük.Sen buraya gelmeden önce senin ismin buraya geldi.Ben senin buraya gelmeden o cinayette suçsuz olduğunu biliyordum.Ferit Üstün cinayetinin failleri her yeri ele geçirmiş durumdalar.Ercüment onların cezaevinde ki adamlarından birisidir.Buradaki her türlü pislik her türlü cinayet onun izni olmadan işlenmemiştir.Mehmet ile Cemil'i bu konuda uyardım.Benimle Ercüment arasındaki ilişkiyi bilen herkes öldü.Mehmet ile Cemil bilmemesi gereken şeyleri biliyorlardı.Öğrenmemesi gereken şeyleri öğrendiler.Ben bu kan emicilerin sistemindeki kan emicilerin zararını en aza indirmek için elimden geleni yaptım.Yapmaya da devam edeceğim.Burada yaşamış olduğun çoğu olaylar belli bir plan dahilinde gerçekleşmiştir.Bunların hiçbirisinden senin haberin yoktur.Senin yanına Mehmet'i gönderen kişi,Mahir ile dost olmanı sağlayan kişi de benim.Mehmet hiçbirşey bilmiyordu.Sadece ona söylenmesi gereken şeyleri sana söyledi.Mahir ile dost olman buradaki hayatını biraz daha uzun tutacaktı.Mahir'in bu işlerden haberi yoktur.Benim buradaki en sağlam adamlarımdan birisidir.Ama bunu pek fazla kimse bilmez.Bekir'de aynı şekilde benim en has adamlarımdan birisidir.Bunlar benden uzak dururlar.Onların görevi sen buraya gelmeden senin dostun olmasıydı.Çok uğraştım bu yapıyı çökertmeye çalışmak için.Ama yargı da olsun emniyette olsun her yerde adamları var.Seni tanıdıkça daha fazla sevdim evlat.Gözlerinin önünde suçsuz bir çocuğun bu kadar acı çekmesi insanın canını çok yakıyor emin ol.Ama bunları yapmak zorundaydım.Beni öldürmek istiyorsan öldürebilirsin.Ama bundan sonrasını düşün buradaki sistemin başına bir başkası geçerse buradaki gariban insanların haklarını kim savunacak."
Duyduklarım karşısında şok olmuştum.Ağzımdan aşağıdaki cümleler döküldü.
"Peki Elif"
Ali Osman bir bardak daha rakı içtikten sonra
"Elif benim kızım evlat.Onun seninle tanışmasını ben istedim.Sana burada en fazla yardım edecek kişi odur."
Ellerim titrer vaziyette sigara içmeye devam ettim.
"Sana nasıl güveneceğim.Burada yaşadığım çoğu şey yalanmış.Bundan sonrakilerin yalan olmayacağını nasıl garanti edebiliyorsun.Ya beni kandırıyorsan."
Ali Osman sigarasından derince çektikten sonra
"Bak evlat Ercüment senin infaz emrini bana verdi.Bir hafta içerisinde ölüm haberin gitmezse beni bitirecekler.Haberin olsun.Düşün,taşın kararını ver.Bana güvenmekten başka çaren yok.Sana dışarıda bambaşka bir kimlikle daha güzel bir hayat yaşama fırsatı vereceğim.Aynı zaman da sana bunları yapan çoğu kişi bu yaptıklarının bedelini ödeyecekler.Bana da yaptılar bu şerefsizler zamanında..."
Hava aydınlanmaya başlamıştı. Herşey karmakarışık bir hal almıştı.
"Tamam dayı sana cevabımı yarın gece vereceğim..."
Dayı ağır ağır masadan kalktıktan sonra odadan çıktı...
