Adalet

46 4 0
                                    

Gece olduğunda gecenin sessizliğinde çay doldurduktan sonra sigaramı yaktım.Defterimi açtıktan sonra başladım.İçimdekileri kağıda dökmeye bu bana esaret hayatımda tutunacağım tek daldı.En yakın arkadaşım sırdaşım bu sayfalardı. Bu defter bana bundan sonraki hayatımda rehberlik görevi görecekti.Hayatımın en önemli günlerinden birisine giriş yapmıştım.Bir taraftan yazıyordum.Diğer taraftan gökyüzünü izliyordum.Belki de yakın zamanda dışarıda olacaktım.

Belli bir süre sonra uyuyakalmışım.Uyandığımda saat sabahın dördüydü.Yatağıma doğru yürürken Mehmet'in üstünün açık olduğunu gördüm.Hemen battaniyeyi düzelterek üstünü örttüm.Yatağıma geçtikten sonra uykuma devam ettim.Sabah erken saatte hazır olmalıydım.Üstümü başımı düzelttikten sonra tıraş oldum.Uzun süredir sakallarımı kesmiyordum. Ayna da uzun bir süre kendime baktıktan sonra.Nihayet eski Yavuz'a dönmüştüm.Siyah gömlek siyah pantolon standart kıyafetimdi. Koğuşta herkes benim aynı kıyafeti giydiğimi düşünüyordu.

"Oğlum şu gün bari siyahlara bürünme..."

"Ne yapayım be abi siyah renk ile biz ayrılmaz ikili olduk."

Uzun süre güldükten sonra ziyaretçi saati yaklaşmıştı.Zaman yaklaştıkça vakit geçmek bilmiyordu.Gardiyanların ayak seslerini duyduktan sonra kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.Gardiyanlar içeri girdikten sonra ziyaretçileri gelen mahkumların isimlerini saymaya başladılar.Gardiyan isimleri saydıkça "hadi lan acele et benim ismim nerede" diye söylenirken en son benim ismimi söyledi.Ziyaretçim gelmeyeli çok uzun bir zaman geçmişti.

  Ziyaretçilerin bulunduğu yere doğru gitmeye başladık.Bütün mahkumlar önde en arkada ise ben vardım.

Herkes yakınlarının yanına oturduktan sonra tek bir masa boş kalmıştı.O masadaki kişi bana doğru döndükten sonra el işareti yaptı.Sanırım Mahir'in kardeşi buydu.Masaya doğru yaklaştıktan sonra Mahir'in kardeşinin o olup olmadığını sordum.Oturan kişinin Mahir'in kardeşi olduğunu öğrendikten sonra masaya oturdum.

Karşımda zarif 30 lu yaşlarda beyaz tenli,mavi gözlü,siyah saçlı bir hanımefendi duruyordu.Masmavi gözleriyle bana bakarak,

"Merhaba Yavuz Bey, Ben Elif Akarsu.Durumunuzdan abim bahsetti.Fakat ben sizinle yüz yüze görüşmemizin daha faydalı olacağını düşündüğümden dolayı sizinle görüşmek istedim."

Gözlerinin içine bakmamaya özen gösteriyordum.Gözlerine baktığım zaman gözlerinde kayboluyordum.Bu durumu karşı tarafa bildirmemek adına masaya doğru bakarak,

"Merhaba öncelikle yardım etmenizden dolayı size teşekkür ederim.Mahir sağolsun içeride benim en yakın dostlarımdan birisidir."

Avukat Elif hafif bir tebessüm ederek,

"Haklısınız abim sizden dün bahsetti.Sizden olayla ilgili bütün detayları dinlemek isterim.Buraya avukat kimliğimle değil yakınınız olarak ziyarete geldim gibi düşünün.Elimden gelen yardımı size göstereceğim.Ben sizin suçsuz olduğunuza inanıyorum.Zaten inanmasam bu davayı almazdım.Siz bana güvenin rahat olun."

Bu konuşmadan sonra biraz rahatlamış vaziyetteydim.Sonrasında konuşmama devam ettim

"Ferit Üstün cinayetini duymuş muydunuz?"

Şaşkınlık içerisinde kalan Elif bu durum karşısında şaşkınlığına engel olamadı ve aşağıdaki soruyu sordu.

"Türkiye'nin en ünlü iş adamlarından olan Ferit Üstün"

Başımı sallayaraktan konuşmama devam ettim.Konuşmamı daha sonra Elif'in gözlerinin içine bakarak söyledim.Gökyüzünü seyrediyor gibiydim.Sanki burası cezaevi görüş yeri değil dünyanın en güzel manzaralı yerinde gökyüzünü seyrediyordum.

"Elif hanım o cinayet benim üzerime kaldı.Ben sadece yanlış zamanda yanlış yerde bulundum.Alkollü olduğum için olay gecesini hatırlamıyorum.Ama o kişiyi ben öldürmedim.Elimde yıllar sonra bir kanıt oluştu.Bizim koğuşa Mehmet isminde birisi geldi.Bu kişi bu olayla ilgili görgü tanığı olduğunu söylüyor.Elinde o geceye ait fotoğraf olduğundan bahsetti.Ben bu kişiye o cinayetle ilgili zanlının ben olduğumu söylemedim.Size danışıp o duruma göre hareket etmeyi daha uygun gördüm."

Elif olayla ilgili detayları dinledikten sonra bir taraftan notlarını almıştı.

"Tamamdır Yavuz Bey ben sizi en kısa zamanda Avukat kimliğimle tekrardan ziyarete geleceğim.O zaman tekrardan görüşürüz.Merak etmeyin Adalet er yada geç tecelli edecektir."

Gardiyanlar görüşme zamanının bittiğini söylüyorlardı.

Elif ellerini uzattığında o anın durmasını çok istiyordum.Masmavi gözlerinin içinde kaybolmuştum.Ne kadar çok özlemişim.Vedalaştıktan sonra koğuşa doğru gardiyanlar eşliğinde diğer mahkumlarla birlikte gidiyordum...







EsaretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin