Cezaevine geldikten sonra askerler beni gardiyanlara teslim etmişti.Ekrem'de farklı bir mutluluk vardı.Yaşamış olduğum bu durum onun hoşuna gitmişti.Salih yanındaki gardiyanlara emrederek
"Götürün bunu koğuşuna...."
Askerler elimdeki kelepçeyi çözdükten sonra beni gardiyanlara teslim ettiler.Gardiyanlar beni koğuşa götürürken Ekrem arkamdan şu cümleleri söylüyordu.
"Eee Yavuz efendi yine buradan kurtulamadın.Boşuna uğraşıyorsun boşuna anladın mı lan...."
Benimle birlikte yeni bir mahkum cezaevine gelmişti.Benim önümde o vardı.Halinden de zaten yeni olduğu anlaşılıyordu.Gelen mahkuma gardiyanlar insanlık dışı bir şekilde davranıyorlardı.
"Burası babanın çiftliği değil lan acele et şerefsiz.Şunu bir pasta cilaya alın bakalım...Hem buranın kurallarını birilerinin bunlara öğretmesi lazım."Benim işlemlerin yapıldıktan sonra az çok az önceki mahkuma neler yapılacağını tahmin ediyordum.Dışarıda korkak olan tipler burada aslan kesiliyorlardı.Üzerlerindeki üniforma burada düzeni sağlamak yerine insanlara işkence etmeyi doğru görüyorlardı.Ne yapıp edip buradan kurtulmam gerekiyordu.Aklımda bu düşüncelerle boğuşurken koğuşun oraya kadar nasıl geldiğimizi fark etmedim bile.
İçeri girdikten sonra millete selam verdim.Ali Osman ile göz ucu selamlaştıktan sonra Mahir ve Bekir'e kütüphane tarafına geçmemizi söyledim.
Çay ocağından bir bardak çay aldıktan sonra kütüphaneye doğru gittim.Arkamdan Mahir ile Bekir'de geldi.Çayımı masaya koyduktan sonra Mahir yanıma geldi.
"Mahkeme ne oldu kardeşim."
Bu sorudan sonra cebimdeki sigara paketinden bir tane aldıktan sonra masaya bıraktım.Sigarayı yaktım bir fırt çektikten sonra elimi alnıma götürerek derin bir nefes alıp
"Ne olsun be Mahir birileri bizim ipimizi çekti.Mahkeme ileri bir tarihe ertelendi.Bu süre içinde bir mucize olursa beraat edeceğiz.Mucizede olacağını pek zannetmiyorum.Benim başka bir yol bulmam lazım."
Mahir bu cümlelerimden sonra
"Aklım almıyor.Mehmet'in tam da mahkeme günü intihar etmesini..."
Mahir'in söylediklerinden sonra sigaramdan derince çektikten sonra
"Zaten intihar değil o iş..."
Mahir ciddi bir şekilde çevreyi kolaçan ettikten sonra
"Nasıl yani bildiğin birşey mi var."
Bu duruma Bekir'de şaşırmıştı.Bekir çok konuşan birisi değildi.Ama bizden birisiydi.Genelde bizim yanımızda vakit geçirirdi.Herkes onu ezerken biz ona değer verdik.Bekir de bu duruma şaşırmıştı.
"Yavuz evladım bildiklerini bizimle de paylaş ki doğru yolu bulalım."
Bekir'in sözlerinden sonra sigaramı içmeye devam ediyordum.
"Benim üzerime kalan cinayet,Mahir sana düzenlenen öldürme girişimi olsun,Mehmet'in intihar olayı hepsinin bir biriyle bağlantısı var.Mehmet intihar etmedi.İntihar süsü verilerekten öldürüldü.Burada yaşanılan her olay ile birilerine mesaj veriyorlar.Bu olayı araştıracağım.Artık hiç bir şey benim gözümü korkutamaz.Ne yapıp edip bu durumu çözeceğim.Sizin de bu tehlikeli yolda benimle birlikte olmanızı istiyorum.Burada öyle bir düzen kurmuşlar ki garibanın ezmeye dayalı bir sistem.Ortada büyük bir çark var bu çarkta birileri suçları işliyor.Diğerleri masum olan insanların üstlerine atıyor.İnsanlara işkence ederek,döverek,tecavüz ederek her şeyi yapan pislikler bunlar."
Mahir bu cümleleri duyduktan sonra sigarasını yakarak yerinden kalktı.Camın olduğu tarafa giderek camın hemen önünde olan duvara baktı...