Herkes içindekileri dışarı döktükten sonra uzun süreli bir sessizlik oldu.Mahir ile Bekir kütüphaneden ayrıldıktan sonra ben kalmaya devam ettim.Kitap okuyordum.Kitap okumak beni çok rahatlatıyordu.Kitaplar sayesinde esaret hayatımda biraz olsun nefes alabilmeye çalışıyordum.Arada gökyüzünü seyrediyordum.Mehmet'in intihar olayı olmasaydı şu anda dışarıda olacaktım ve herşey daha farklı olabilirdi.Bu düşünceden sonra bir sigara daha yaktım.Eski antika bir radyo vardı kütüphane de hafiften onu açtım.Herkes bu saatte uyuyordu.Saat gece 2 ye geliyordu.Çalan müzik eşliğinde çoğu zaman sızıp kalıyordum.Tam uyumama yakın bir tıkırdı duydum.Tıkırdı lavaboların olduğu taraftan gelmişti sanırım.O tarafa doğru gittiğimde kimseyi göremedim.Ferman ve Derman gariban birisi olan Cemil isminde genci sıkıştırmışlardı.Tabi ben bu olanları görmedim.O tarafa gitmiş olduğum vakit ellerinde bulunan bıçağı boğazına dayamışlardı.Sesinin çıkmaması için.O gece orada yaşanan pislikleri,işkenceleri ve bir gencin tecavüze uğradıktan sonraki sessiz çığlıklarına bu cezaevi şahit olmuştu.Ertesi gün uyandığımızda Cemil her zamankinden daha sessiz ve içine kapanıktı.Yaşamış olduğu şeyler ona ağır gelmişti.Bu yaşadıkları ne ilk ne de son olacaktı.Bu esaret hayatı,zalim ve acımasız hayat onunda hayatını sonlandıracaktı.Ferman ile Derman yina aynı şekilde her akşam zorla kimse fark etmeden onu aynı tenha yere götürüyorlardı.Bu defa Cemil direnmek istedi.Ferman elindeki jileti göstererek tehdit etmişti.Tehdide ve bu zulme dayanamayan Cemil intihar süsü verilerek bileklerinden jiletle kesildikten sonra hayatı sonlandırıldı.
Geriye Mehmet,Cemil ve onlar gibi masum kişilerin sessiz çığlıkları kaldı.