Koğuşa girdikten belli bir süre sonra Ali Osman'da koğuşa girdi.Halen daha şaşırıyordum.Bana ve sahipsiz insanlara,garibanlara sahip çıkan birisi nasıl olurda Ercüment ile işbirliği yaptı.Benim esaret hayatıma devam etmesine neden oldu.Onun yüzünden Mehmet,Cemil gibi masum insanlar hayatlarını kaybettiler.Bu düşünceler içinde Ali Osman'ın olduğu tarafa doğru bakıyordum.Kafamdaki düşünceler beni boğuyor gibiydi.Buna bir çözüm bulmam gerekiyordu.Ali Osman ile rahat konuşan birisi yoktu.Ne zaman ne yapacağı belli değildi.
Ama benim onunla konuşmam gerekiyordu.Bu işin sonunda herşeyi öğrenecek ve ona göre önlem alacaktım.Ali Osman bu karanlık işlerin neresindeydi.Bunları öğrenip ona göre hareket etmem gerekiyordu.Ertelenen mahkeme zamanı da yaklaşmıştı.Mehmet'in elindeki deliller Ali Osman'da olabilirdi.
Durumumu anlatırsam belki bana yardımcı olabilirdi.Belki de bu durumdan dolayı ölecek kişilerden birisi de ben olacaktım.Çıldıracak gibi oluyordum.Ani bir kalkış ile kütüphaneye doğru gittim.Sigara yaktım.Sigaranın dumanları arasında nasıl bir yol izlemem gerektiği konusunda bir hamle yapmam gerekiyordu.Yapacağım her hareketin ayrı bir önemi vardı.Ali Osman'ı yalnız yakalayıp cevabını aradığım soruların hepsini ona sormam gerekiyordu.Bu yolda ölümü bile göze almıştım.Bunun için en müsait zaman geceydi.
Saatler geçmiş gece olmuştu.Saat 12 ye yaklaşmıştı.Koğuşta çoğu kişi saat gece 3 e kadar uyumuş oluyordu.Her geçen vakit stresim biraz daha artıyordu.Bu stresimi azaltmak adına sigara içmeye yükleniyordum.Kütüphane de gizli bir bölme olan bir yerde rakı saklıyordum.Zor günler için.Arada sırada kimse olmadığı durumlarda içmek bana çok iyi geliyordu.Ercüment'in yanında görev aldıktan sonra gardiyanlarla aram iyileşmişti.Bazı isteklerimi kırmıyorlardı.Sadece istedikleri bu durumun gizli kalmasıydı.Dolaptan bir 70 lik rakı çıkardım.Üçe kadar vakit geçirmeye çalışıyordum.İçersem cesaretimin biraz daha artacağını düşündüm.Antika olan radyodan bir müzik açtım.Maksat beynimdeki sesleri dindirmeye yönelikti.
Saat üçe geldiğinde Ali Osman'ın başucuna doğru gittim.Kendisi koğuşun en güzel yerinde oturuyordu.Yanına yaklaştım.Dürterek uyandırdım.Dürttükten sonra hapishane hayatının vermiş olduğu refleks ile yerinden sıçradı.Elini yastığının altındaki emanetine götürdü.Beni gördükten sonra sakinleşmişti ama bakışları bu saatte ne diye uyandırıyorsun eceline mi susadın der gibi bakıyordu.O bakışlara aynı sertlikte bende bakmaya çalışarak
"Dayı biraz konuşabilir miyiz önemli?"
Bu saatte kaldırılmaktan rahatsız olan Dayı sert bakışlarını daha da arttırarak
"Kara sabah konuşuruz.Şimdi git yat yerine asabımı bozma"
Artık gözüm hiçbirşeyi görmüyordu.Ne olacaksa olacaktı.Gözüm tamamıyla kararmıştı.Bu esaret hayatını istemiyordum.Beni buraya tıkan ve buradaki eziyetlerime neden olan benden hayatımı çalan herkes bedelini ödeyecekti.İçimdeki duygular bakışlarıma geçmişti.Mavi gözlerimin içinden sanki alevler çıkıyordu.Koğuşta uyananlarda vardı.
"Önemli dedim sana dayı.Kütüphane de konuşalım."
Yerinden ağır ağır doğrulduktan sonra ayağa kalkan dayı yastığının altında bulunan emanetini de aldı.Bir sigara yaktıktan sonra ağır adımlarla kütüphaneye doğru gitti.Bu durumdan hoşnut değildi ve çok sinirliydi.Bu duruma koğuştakiler de ilk defa şahit olmuştu.Mahir ile Bekir'de dehşetler içerisinde durumu izliyorlardı.Bu iki kişinin koşulsuz şartsız ölümü dahil göze alacaklarından yana hiç şüphem yoktu.Fakat bunları bu ateş topundan korumam gerekiyordu.Beni yakan ateşin onları da yakmasına izin veremezdim.
Kütüphaneye girdikten sonra dayı gördüğü manzara karşısında şaşırmıştı.Ortada bir masa iki sandalye mevcuttu.Masada bir 70 lik rakı mevcuttu.Kafası olan biten durumlar karşısında karışmıştı.Cebinden tesbihini çıkardıktan sonra ağır ağır sağ tarafta bulunan sandalyeye oturdu.Dayı içeri girdikten sonra koğuştaki herkese peşimden kimsenin gelmemesini söyledim.Onlarda muhtemelen bu gece benim o kütüphaneden sağ çıkacağımı düşünmedikleri için bunun son isteğim olarak algıladılar sanırım.Kütüphane odasına girdikten sonra kapıyı kapattım.Kilit sesini duyduktan sonra Ali Osman soğukkanlı bir şekilde oturmaya devam ediyordu.Kim bilir hayatında neler görmüştü.Kaç cinayet işlemişti.Olan biten durum karşısında bende şaşırmıyordum.Ve dayının karşısında bulunan sandalyeye oturdum.Gözlerinin içine doğru baktım...