Belli bir süre geçtikten sonra gözlerimi açtığımda hala revirdeydim.Sanırım 1 veya 2 saat geçmişti.Gardiyanlardan birisi yanıma yaklaşıp koluma girdi.Yürümekte zorlanıyordum.Sanırım bu ilacın etkisinden kaynaklanıyordu.Gardiyan mahkeme için hazırlanmam gerektiğini söyledi.Beni koğuşa doğru götürürken yaşadıklarım gözümün önüne geliyordu.Kaderimiz de bunları görmekte vardı.Kim neden benimle uğraşıyordu.Bu cinayetin çözülmesini istemiyordu.Kafam karmakarışık bir halde koğuşa doğru götürüldüm.Gardiyan Salih beni koğuşa bıraktıktan sonra gitti.Mahkeme saat ikideydi.Saat 12 ye geliyordu.Biraz oturduktan sonra Mahir yanıma geldi.Yanıma oturduktan sonra
"Nasıl oldun kardeşim İyi misin?"
Gözlerimi Mahir'e doğru çevirdikten sonra sadece sustum.O andaki çaresizliğimi gözlerim Mahir'e anlatıyordu.Bu durum üzerine Mahir
"Tamam kardeşim.Ben seni yalnız bırakayım.Hazırlan mahkemen var.Biraz kendini toparlamaya çalış."
Mahir yanımdan ayrıldıktan sonra yatağımın baş ucunda bir not buldum.Notu kıvrıştırıp kimse görmeden pantolonumun cebine attım.Kıyafet dolabımda beyaz gömlek ve siyah gömlek duruyordu.Beyaz gömleğimi buraya girdiğimden beri hiç giymemiştim.Bugün ilk defa beyaz bir elbise üzerimde olacaktı.Beyaz masumiyeti,kurtuluşu andırıyordu bende.Beyaz gömleğin yanındaki siyah gömleği üzerime giydikten sonra gerekli hazırlıkları bitirince mahkeme saatini beklemeye başladım.
Belli bir süre sonra Salih gardiyan içeri girdi.Ben yere doğru bakıyordum.Hiç kimse ile konuşmuyordum.Yanıma doğru gelen ayak seslerinden sonra karşımda duran kişi Salih gardiyandı.
"Hadi Yavuz mahkeme zamanın geldi."
Ellerime kelepçe takıldıktan sonra koğuştan gardiyanlar eşliğinde çıktım.Gardiyanlar beni hapishanenin çıkış tarafında bekleyen askerlere teslim yerine kadar götürdüler.Oraya giderken önüme gelen her kapı ve kapatılan her kapının sesini duymamaya çalışıyordum.Sürekli yere doğru bakıyordum.
Karanlık kuyumda bir ışık görmüştüm.Ve bugün o ışık tamamıyla sönmüştü.
"Karanlıktaysan gölgen bile seni yalnız bırakır."