SU
Sabah namazı kılıp, yatağa girdim. Uyuyamıyorum.
O kahve gözleri geliyor aklıma. O beni benden alan kahveler... Onlar beni içine çekiyor. Sanki doya doya bakmak istiyorum ve bu düşünceye engel olamıyorum. Sadece saatlerce bakmak istiyorum. Neden özlüyorum onları? Niye? Ama özlememeliyim. O bana huzur veren gözleri unutmalıyım. Beni yakacak olan o 2 ateşten uzak durmalıyım. Beni yakacak olan ateşi yine ben su dökerek söndürmeliyim. O ateşe su serpmeliyim. Düşüncelerden bir kenara bırakıp, üstümü giydim. Kızlarla okulun yolunu tuttuk...OKULUN 3. HAFTASI
Ateş yok. O son bakıştan sonra tam 2 hafta okula gelmedi. O kahve tonu gözlerini özlüyorum. Sadece o kahveleri görmeyi çok ama çok istiyorum, tek bildiğim bu. Ne oluyor bana? Ben çok erkek gördüm ama hiç biri beni böyle etkilememişti. Hele ki bir erkeğin gözleri! Ne oluyor bana? Ne? Hem hiç bu kadar güzel bir kahverengi göz tonu görmemiştim. AF ALLAH AF, AF!!! Ben ne düşünüyorum böyle? Hem 2 hafta gelmemesi onun gözlerine bakmamı engellemiş oldu.
Hem ben ateşe su serpecektim? Sıkıntıyla nefes verdim. Kalkıp hazırlanmaya koyuldum okula gitmek için.
ATEŞ
Babamın yurt dışında işi var.Genelde zaten yurt içi ve dışına gider gelir, arada onun yerine ben giderim. Bende dur senin yerine ben giderim dedim. 2 hafta orada kaldım. Bugün İstanbula geri döneceğim. En çokta aklımda o siyah ışıklar kaldı. Nasıl özlüyorum o gözleri? Nasıl? Bu kız ne yaptı bana? Bir dakika dur! Ben ondan bahsedince neden kalbim delice atıyor? Ben onu neden özlüyorum ki. Ne oluyor bana? Yoksa ben ona aşık mı old... Evet, ben onu seviyorum! Hemde 3 haftada! Ben onu sevdiğimi söyleyeceğim. Evet, evet, söyleyeceğim...
Ateş İstanbul'da..
İlk gittiğim an direk okula gittim. O orada tek oturuyordu yanına yaklaşıp, bir anda;
"Benimle evlenir misin?" ben miydim bunu söyleyen? Ne dedim ben az önce? Oha, inanamıyorum. Ben ona onu sevdiğimi söyleyecektim, bu da nereden çıkmıştı ki. Gözlerime baktı! Evet özlediğim ışıklar aydınlattı...
SU
Yanıma yaklaşan kişiyi görmemle şok oldum. Başımı öne eğdim. Onu umursamadım. Ya da öyle görünmeye çalıştım, bilemiyorum.
"Benimle evlenir misin?" 'ne' oha ne dedi o. Az önce... O, o bana evlenme teklifi etti, inanamıyorum. O anlık şok ile gözlerine baktım. Kahve gözlerinde şaşkınlık vardı, o da şaşarmış gibiydi. Yani bu sefer bir değişik bakıyor. Başımı tekrar önüme eğip;
"Hayır"
Evet hayır dedim. Çünkü ben istemiyorum. İstemem de zaten. Tanımadığım, sadece gözleri beni çeken biri gelip bana evlenme teklifi edecek ve ben kabul edeceğim öyle mi. Hem neden ben? Ben bunları düşünürken, o çekip gitti. Şaka mı bu? Neden herkes çekip gidiyor? Nasıl insan bunlar?
Ama ben yine baktım gözlerine AF ALLAHım!! Af!!! Arkasından bağırdım;
"Neden ben?" ne yapıyorum ben, ne diye sesleniyorum ki, ah salak kafam, arkasını dönüp,
"Siyah gözlerin herkese bedel." dedi ve gitti.
Ne diyeceğimi bilemedim. Ben, bilmiyorum. Neler oluyor bana? Nedir bu hissettiğim duygunun adı, çözemiyorum.
Yurda gittim aklımda tek kalan, ' benimle evlenir misin?' sorusuydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZİM
ChickLit"Hastanenin morgu çok soğuk.. Burada üşümüyor musun Ateşim? Ellerin neden bu kadar soğuk ki. Hadi kalksana, hadisene inat vakti değil şu an. Üşürsün sen burada. Hadi sevdiğim adam, ben geldim, denizin geldi, kalk.." .......................... "Ateş...