SU
29 ekim cuma. Resmi tatil. Cumartesi-pazar tatil olduğu için Elazığa gitmeye karar verdim. 3 gün kafamı toplarım. Yoksa Ateş'in bana dediklerini düşünmekten kafayı yiyeceğim. Bu nasıl bir adam? Nasıl böyle rahat bir şekilde 'benimle evlenir misin' diyebiliyor? Hemde 3 haftada gördüğü insana nasıl evlenme teklifi edebilir? Hem sadece adımı biliyorken? Ya adımdan fazlasını biliyorsa? Ne yaparım ben? O nasıl beni araştırabilir? Ne hakla? Bilmiyorum deyip geçiştirdim kendi kendime, daha fazla düşünmek istemiyordum. Ama her ne kadar düşünmek istemesem de aklıma geliyor o kahveler, of, düşünme su düşünme.
Eşyalarımı toplamadım çünkü orada eşyalarım var. İlk işim hava alanı. Uçakta yolculuğum ve Elazığ... Benim güzel şehrim. Otobüse bindim. Evimin yakınlarında indim. Evim güzel evim! Zili çaldım. Annem kapıyı açar açmaz boynuna atladım.
"Annem, nasıl özlemişim seni." deyip yanağından öptüm. O özlediğim kokusunu çektim içime.
"Kızım ne zaman geldin, oh bir tanem" dedi benden ayrılıp yanağıma bir öpücük kondurarak. Ve her zaman ki gibi kocaman gülümsemesiyle. Annem hep bize gülümserdi, somurttuğunu görmezdim, sadece bazı geceler odasında yalnız ağlardı ama ne için ağladığını bilmezdim.
"Bugün geldim, Nehir nerede?" dedim.
"Burada" deyip annemin arkasından çıkıp boynuma atladı.
"Kardeşi de ablası gibi deli" dedi annem hafif bir kahkaha atarak.
"Ablama çekmişim değil mi anne?" deyince kafasına hafifçe vurarak,"deli" dedim.
"Kızım ben koçşumuz ayşe teyzenin evine gidecektim sen geldin daha boş ver. "
"Anne sen git, ben daha 3 gün buradayım"
"Ama olu.." diyecekken sözünü kesip,"Olur, olur." dedim.
"Tamam ben çıktım o zaman" dedi ve çıktı.
"Bay bay"
Nehirle odaya geçtik. İstanbulu, okulu, yurdu konuştuk.
"Abla, bizim sınıfa bir kız geldi. Adı Sena. Çok iyi bir kız. Bak bu da fotoğrafı "
"Ya" dedim, sedayı çok andırıyordu kız.
"Evet, ya" zil çaldı. Annem geldi. Beraber konuştuk. Aklıma hiç ateş ve kahve gözleri gelmemişti. Uykumuz gelince herkes odasına geçti. Ben sevinçle uykuya teslim ettim gözlerimi...
ATEŞ
'Bana hayır dedi. Ben ilk kez bir kıza teklif etmiştim. Hem de evlenme teklifi. Neden o kız? Bir çok kız varken neden o? Başka siyah gözlü kız gördüm ama neden onun gözleri bir değişik? Hem benim için deliren bir çok kız var. Onlara teklif etsem hemen kabul ederler. Ama Su neden kabul etmedi?Ayrıca ben evlenmeyi düşünmüyorken bu teklifte nereden çıktı ki.
Bende sana evet dedirtip karım yapmazsam bana da Ateş demesinler.
Bunlar beynimi doldururken sigarayı usulca ağzıma yerleştirip, ateşle tüttürdüm. Sigaramı bitirdikten sonra yatağa girip, uyudum, aklıma hep gelen siyah ışıkları hatırlayarak.-----------
"Seda senin kardeşin Sena Elazığdaydı değil mi?" dedim.
"Evet"
"Onun Nehir diye tanıdık bir kız varmış, doğru mu?"
"Evet, çok yakın arkadaşlar. Sen nereden biliyorsun"
"Biliyorum işte. Seda Su nerede?"
"Annesine gittiğini duydum"
"Elazığa mı?"
"Evet" tam gidecektim ki kolumu tutup,
"Boş ver suyu muyu sen arada beni de sor"deyip gözleri dudaklarıma kaydı. Tam öpecekken kolunu kenara itip arkamı dönüp gittim.
"Gelirsin kapıma mutlaka Ateş! Seni beklerim"
Nasıl iğrenç bir kız bu böyle? Midemi bulandırıyor. Neyse, Su Elazığa gitmiş. Keşke gitmeseymiş. Ne bileyim?
Demek Sena Suyun kardeşi Nehirle yakın arkadaş. Zaten ben Senaya öl desem ölür. Neden bilmiyorum ama ağzımın içine bakıyor resmen. Su hanım bende size evet dedirtmezsem bana da Ateş demesinler. Sen benim kıvılcımlarımı görmüştün. Şimdi de sana gerçek ateşi göstermek lazım.
Pazar Günü
"Annem seni çok özleyeceğim" dedim anneme sarılırken.
"Bak ayak üstü ağlatma beni" dedi annem.
"Abla bana da sarıl" deyince,
"Gel buraya deli" kulağına eğilerek,
"Seni sevim cadı" dedim elazığ lisanıyla. Biz elazığlılar kelimeleri kısaltırız. Örneğin seviyorum, gidiyorum yerine sevim, gidim deriz. Biz de böyleyiz.
Annemlerden ayrılıp taksiye bindim işte sonra hava alanı, uçak ve İstanbul. Artık bu şehir beni heyecanlandırmıyor. Sadece artık İstanbul deyince aklıma bir tek ateş geliyor. Yine taksi ve yurt. Taksiden indiğim an karşımdakini görmemle şok oldum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZİM
ChickLit"Hastanenin morgu çok soğuk.. Burada üşümüyor musun Ateşim? Ellerin neden bu kadar soğuk ki. Hadi kalksana, hadisene inat vakti değil şu an. Üşürsün sen burada. Hadi sevdiğim adam, ben geldim, denizin geldi, kalk.." .......................... "Ateş...