ATEŞ
Aşk ne kadarda harika. Eğer bu aşksa, ben bu duygu için milyonlarca kez canımı veririm. İlk kez aşık oldum. Onun kadar eşsiz bir duygu var mıdır, ya bana bu duyguyu yaşatan kişi. O aşktan da üstün ve güzel.
Kalp mi seçer sevdiği, yoksa göz mü. Göz, sadece güzelliği görür, ama kalp... Kalp ise onun saflığını, iyiliğini, içini, güzel huyunu görür. Bense onu göz ve kalple gördüm. aşk budur, bu... Ve ben kalbimle, gözümle, her şeyimle sevdim.
Kalp saniyede kaç kez atar ki. 60-100 arası mıydı, ama benim ki şu an 180-190 arası atıyor olmalı. Sevdiğinin ağzından adını duyunca adının özel olduğunu ilk kez o an anlamak mı güzel bir duygu, yoksa sana duyduğu sevgisini dilinden dökmesi mi. Bu, bunu benim denizim mi söylemişti. Hala aklım almıyor, donup kalmış, onun söylediklerinin beynimde dönüp durmasını dinliyordum.
"a...ateş noldu, neden bir şey demiyorsun"
".........."
"ateş sana söylüyorum, cevap ver"
"..........." cevap vermememle iki omzumdan tutup, sarsmaya başladı. bense donmuştum.
"ateş"
"hı"
"neden cevap vermiyorsun sana söylüyorum"
"ne cevabı"
"ciddi misin" demesiyle onu iki kolumun arasına alıp, iyice sardım. Zaman burada dursa ne olur ki. Dememle zilin çalması bir oldu. Ne kadar da şanslı bir insanım ben.
"ateş zil çaldı"
"boş versene böyle kalalım"
"ama"
"ben senden o iki kelimeyi duymayı ve senle böyle karşılıklı sarılmayı ne zamandır hayal ediyordum haberin var mı"
"affet beni"
"neden"
"sana açılamadığım ve beklettiğim için"
"takma bunları artık"
"tamam ama zaten bundan sonra hep seninleyim"
"biliyorum ama..."
"ateş, lütfen"
"offf, tamam" hiç geçmesin diye istediğim an zaman çabuk geçiyor, geçsin dediğimde hiç geçmiyor.
SU
Beni kollarının arasına almasıyla, vücudumdan kalbime geçen sıcaklıkla terlemeye başladım. Bedenini saran kollarım, ayrılmak istemezcesine yapışmıştı. Aslında ben bırakmak istemiyordum. Tabi zil çalmasaydı..
"ateş zil çaldı"
"boş versene böyle kalalım" delirmiş her halde.
"ama"
"ben senden o iki kelimeyi duymayı ve senle böyle karşılıklı sarılmayı ne zamandır hayal ediyordum haberin var mı" tahmin edebiliyorum sevdiğim. Benim yaşadığım duygu karşılıklı iken, sen haftalarca bekledin.
"affet beni"
"neden"
"sana açılamadığım ve beklettiğim için"
"takma bunları artık"
"tamam ama zaten bundan sonra hep seninleyim"
"biliyorum ama...."
"ateş, lütfen"
"offf, tamam" demesiyle isteksizce kollarından ayrıldım ve koşarak çıktım odadan, yüzümde kocaman gülümsemeyle. Kapıya koştum ve açtığımla, bu da kim dedim içimden, yüzümdeki gülümseme solarken. Uzun boylu, kır saçlı ve yüzündeki ciddi ifadeyle içimi ürpertti. Özellikle giydiği siyah takım...
"buyurun"
"ooo sen şey değil misin, Yamanoğluların yeni gelini değil misin"
"evet de siz kimsiniz" dememle arkadan ateşin,
"mehmet" demesini duydum. yüzünde sinirli bir hal vardı.
"nasılsın ateş"
"kes sesini, niye geldin" ne oluyor burada kim bu.
"su sen odaya çık" demesiyle Mehmet denen adam,
"neden ama ateş, o da burada kalsın, ne olur ki"
"sen sus, su hemen yukarı çık"
"ateş"
"sana bağırmak istemiyorum, lütfen "
"tamam" yavaş adımlarla merdivenlere yöneldim. 2, 3 basamak çıkmamla duyduğum, "sende fazladan duran o ruhunu almaya geldim" denmesiyle arkamı döndüm. Ve silahtan çıkan 2 el ateş sesiyle donup kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZİM
ChickLit"Hastanenin morgu çok soğuk.. Burada üşümüyor musun Ateşim? Ellerin neden bu kadar soğuk ki. Hadi kalksana, hadisene inat vakti değil şu an. Üşürsün sen burada. Hadi sevdiğim adam, ben geldim, denizin geldi, kalk.." .......................... "Ateş...