ATEŞ
O, o yalan söylüyor olmalı. Benim denizimin babası o küçükken ölmüştü. Hem bu pislik nasıl onun gibi bir kızın babası oluyor. Offff. Ameliyathanenin kapısı açıldı. Çıkan doktorun yanına koştum,
"o nasıl"
"hastanın neyisiniz"
"eşiyim"
"hastanız iyi bey efendi, ancak yediği kurşun sağ kolunda tutulmuş. yani bir 10- 15 dakika sonra işlevini yerine getirir"
"ne, peki onu görebilir miyim"
"tabi" hemen odaya girdim. Odaya girmemle göz göze geldik. Ah benim hayatıma renk veren siyah ışıklar. tam sağ kolunu kaldırmaya çalışıyordu ki yapamadı. hemen yanına gittim. elini tuttum.
"a..ate...ateş ben sağ, sağ kolumu hissetmiyorum"
"kolunun tutulmuş denizim, kurşundan dolayı, affet beni"
"sen neden af diliyorsun"
"benim yüzümden oldu"
"hayır, hayır" o esnada açılan kapıya çevirdik yüzümüzü. Mehmet.
SU
"NE OLDU, yarım kalan işini tamamlamaya mı geldin" dedim.
"hayır kızım"
"kızım mı, ben senin bırak kızın, arkadaşının çocuğu bile olmam, kızımmış"
"beni dinle sana bir şey anlatacağım"
"ateş şunu gönder" tam ateş gönderirken bana döndü ve, "ben senin babanım" demesiyle ateşe "dur" dedim. beynim durmuştu yanlış duymuş olamam. Ağlıyordum. Ateş hemen yanıma gelip elimi tuttu.
"ne, ne, ne saçmalıyorsun"
"saçmalamıyorum. annenle evliydik, nergisle"
"saçmalama" bağırıyordum "annemin adını da ağzına alma"
"sen benim kızımsın"
"mehmet, yeter " diyen ateşe döndüm. "saçmalıyor demi" dedim.
"denizim"
"ateş" hayır manasında kafasını sallayınca o adama döndüm,
"defol buradan, defol"
"su"
"sus, defol"
"bak olanları dinle"
"hayır, duymak istemiyorum, git buradan"
"dinle kızım"
"ya git" derken biraz sakinleşmiştim , bağırmıyor ağlıyordum" git lütfen, lütfen"
"tamam, gidiyorum"bana sarılan ateşe sarıldım, kafamı kaldırdım ve "annemi ara"
"su iyi değilsin, sonra"
"hayır, iyiyim, ara"
"emin misin"
"eminim" uzun bir çalıştan sonra telefon açıldı. karşıdan,
"alo, ateş"
"Ateş değil, su"
"kızım, nasılsın yavrum"
"babam nerede"
"ne"
"sana soru sordum, babam nerede"
"niye soruyorsun babanı"
"peki bu soruyu geçtim, babam yaşıyor mu"
"suyum ne oldu sana"
"cevap ver, evet ya da hayır"
"kızım"
"evet ya da hayır"
"su"
"o yaşıyor demi"
"suyum"
"bana suyum deme, bugün beni bir mafya adamı vuruyor ve sonra gelip, babanım diyor"
"ne"
"neden ayrıldın, ne oldu hepsini anlat" anlatmaya başladı, o anlatırken ağlıyordu. Meğer babam annemi değil annem babamı terk etmiş. ama yine de ona kızgınım. neden bilmiyorum.
"kızım affet beni" demesiyle yüzüne kapattım.
"denizim"
"benim babammış" deyince yeniden ağlamaya başladım. ateş bana sarıldı.
"sakin ol" o sırada ateşin telefonu çaldı.
"alo"
"...."
"tamam, kapatıyorum"
"ne oldu ateş"
"yarın annemler geliyormuş"
"hı"
"mehmet ne olacak"
"hiç bir şey. eşimin düşmanı, mafya babasının kızıyım"
"deme öyle"
"neden"
"her şeyden öte sen benim denizimsin" gülümsedim o haldeyken bile ancak aklımda sadece şu dolaşıyordu,"mafya babasının kızıyım"....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZİM
ChickLit"Hastanenin morgu çok soğuk.. Burada üşümüyor musun Ateşim? Ellerin neden bu kadar soğuk ki. Hadi kalksana, hadisene inat vakti değil şu an. Üşürsün sen burada. Hadi sevdiğim adam, ben geldim, denizin geldi, kalk.." .......................... "Ateş...
