UÇURUM

1.8K 151 2
                                    

ATEŞ

"Sevgili karıcım" ne de çok ona yakıştı. Benim eşim olma fikri hoşuma gitti. Benim eşim! Onu istiyorum. İstiyorum. Ona son kez soracağım. Kabul etmez ise gerçek ateşi görür. Saat 12. Şimdi gideyim de son kez sorayım. "Sevgili  karıma."

SU

Okulun yakınlarında otobüsten indim. Meryem ve Serenin dersi boş olduğu için gelmediler. Okula vardım. Sadece 1 derse girecektim. Sınıfa girdim. Kaderin yanında yerimi aldım.

"Merhaba Kader" dedim.

"Merhaba, nasılsın?"dedi ince sesiyle.

"iyiyim, sen?"

"İyiyim". Bu arada hoca geldi. Ders ve çıkış. Oh be dersten çok sıkıldım. Neden, bilmiyorum. Normalde dersleri çok severim. Ama bugün sıkıldım. Neyse yurda gideyim. Sınıftan çıktım. Koluma giren elle irkildim.

"Beraber gidelim" bu kaderdi.

"Tamam" deyince ilerledik. Çıkışa varınca yine aynı kalabalık. Ben bu kalabalığı biliyorum. Kafamı hafif uzatıp baktığımda o bana doğru geliyor. Of yine mi? Yanımıza gelince durdu. Kadere mimik hareketi yapmasıyla kader kolumdan çıkıp,

"Bir dakika canım," deyip koşar adım gitti.

"Ama..." duymadı bile. Karşımdakini görünce kafamı yere eğdim.

"Gidiyoruz" dedi.

"Nereye?"

"Hadi"

"Hayır, ben bir yere gelmiyorum"

"Yoksa herkes yanlış bir şey anlayacak" etrafa baktım. Herkes bize bakıyordu. Utandım. Evet manasında kafamı salladım. İlerledik. Arabanın ön koltuğunun kapısını açtı. Bende arkaya bindim. Sinirle kapıyı çarpıp, şoför koltuğuna geçti. 

Bir dakika ben neden arabaya bindim? Ne yaptım? ALLAHım yardım et. Arabayı gaza bastı. Çok hızlı sürüyor.

ATEŞ

Beni zorlamadan arabaya binmesi beni şaşırttı. Şu ünlü lafı 'hayır' demeden bindi. Ben şok! Ama ön tarafa binmedi. Niye ki? Of ateş binmiş sen ona dua et. Ön tarafa bindim. O an arabayı gazladım. Hız ve Su bir aradaydı. Of, ne güzel. Ne saçmalıyorum ben.

Boş bir araziye gelince ani frenle durdum. Sarsıldı biraz. Arabadan aşağı indik. Etrafına biraz bakındı. Etraf bomboş. Uçurum, uçurumun dibi deniz, ve toprak var sadece. Arabaya yaslanıp, sigara yaktım. O bakınırken ben sigaramı bitirdim. Bakınması bitince,

"Nereye getirdin beni sen?" dedi. sesi ince değildi, normaldi ama yumuşaktı.

"....." sessiz kaldım.

"Neredeyiz biz?"

"Uçurum" bu nasıl cevap ateş, kız kör mü.

"Görüyorum, peki neden geldik?"

"..... " Yine sessizdim.

"Ya susma söyle "  dedi.

"Niye gözlerime bakmıyorsun?"

"Sorumun cevabı bu değil"

"Bu, cevap bu! Neden bana hayır dedin? Neden? Ben senin siyah gözlerini isterken, seni isterken neden hayır dedin? Su cevap ver! Neden? Neden, aklımdan o gözlerin çıkmıyor? Söyle!"

"....."

"Neden sessizsin ha? Söyle! "

"Ben şey"

"Ben ne?"

"...."

"Sana son kez soruyorum "

" neyi?" biraz sakinleşip ona doğru ilerledim. O ise bana bakmıyordu bile. Onun önünde durdum.

"Karım olur musun?" Ah o siyah ışık bana doğruldu! Beni yakıp bitiren gözler! Of nasıl bir şey bu duygu! Beni içimi ısıtıyor, midemin içinde kelebekler uçuşuyor, kalbim ise görevini unutmuş gibi, çarpmıyordu sanki. Bu duygu beni terletiyordu ama seviyordum bu duyguyu.

SU

"Karım olur musun"

Ne? Bu yine o soruyu sordu. Hayır yetmiyor mu? Af Yarabbim! Bu nasıl bela biri? Ne demeliyim? Tabi ki hayır diyecektim. Ne cevap vereceğimi düşünmem saçma zaten.

"hayır, istemiyorum." evet yine hayır dedim.  Bana son kez baktı ve,

"Bunu sen istedin" Uçuruma ilerledi. O ne yapıyor? Uçurumun kıyısında durdu. 

"Bu uçurumdan düşerken ya elimi tutarsın, ya da bırakırsın düşerim" elini bana doğru uzattı.

Ne diyor bu? Ne yapıyor? Ne yapmalıyım ben şimdi? Ona doğru ilerledim tam önünde durdum. Uçuruma bakıyordum.

"Ne istiyorsun?"

"Elimi tut"

"Hayır" dedim ve arkamı dönüp gittim. Evet bunu ben yaptım. Yolda yürüyordum. Boş boş boş! Her şey boş! Kendimi yere attım. Dizlerimi karnıma çektim, ellerimi doladım ve başımı yasladım. Ağlıyordum. Evet, ağlıyordum. Ama neden bilmiyorum. Bilmiyorum!
Ağlıyordum. Etraf neden karanlık? Her yer simsiyah. Yere boylu boyuna uzandım. Sadece şunu hatırlıyorum;

"Suuu!"diye bağıran Ateşin sesini...


DENİZİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin