DOKTOR AHMET

1K 88 11
                                    

SU

"banyodan sonunda çıkmışsın"

"neden işin mi vardı gelseydin"

"hahaha şakacı. nereye"

"benim biraz işim var sonra görüşürüz" deyip yanağımdan öperek kapıya yöneldi.  beraber aşağı indik. Tam gidecekken,

"akşama seni alıp yemeğe götüreceğim. 8 de hazır ol" 

"tamam" dememle gitti. Dün gece aklıma geliyor. yüzümde salakça bir tebessüm oluşuyor. Ta ki,

"neden gülüyorsun" diyen Hiraya kadar. Yüzüm hemen düşüyor.

"yok bir şey"

"hım öyle olsun"

"ne öyle olsun"

"boş ver"

"boş ver mi. Yok bir şey dediysem yoktur"

"neden kızıyorsun ki, kötü bir şey mi dedim"

"YA SABIR" deyip hemen oradan ayrılıp odama çekildim. oradan ayrılmamla yüzüme o salak gülümseme tekrar geldi.

MEHMET

"Ahmet, ne düşünüyorsun 10 dakikadır"

"yok bir şey"

"var var anlat hadi"

"düşün bir abi, sen birine aşık oluyorsun ve evli olduğunu biliyorsun. Ayrıca aşık olduğun senin hastan"

"oğlum ola ola evliye mi aşık oldun. Kimmiş bu"

"sonra kana ihtiyacı olan bu hastanın akrabalarını araştırıyorsun ve o kişi babanın en yakın arkadaşının kızı"

"yoksa"

"o kişi Su abi"

"oğlum sen nasıl"

"bilmiyorum abi"

"lan oğlum lan, şimdi senin yerinde başkası olsaydı öldürmüştüm ama sen farklısın ya"

"ne yapacağım abi"

"aşkını içine gömeceksin ve kimse bilmeyecek, sonra zaten unutursun"

"şimd....."

"Ayrıca, kızımı üzecek bir hareketini görürsem, seni de unuturum haberin olsun"

"tamam abi" demesiyle oradan ayrıldım.

Ne yapacağım ben, ya babasına söylerse babası kesin bir şey yapar kızıma. Aşık olacak başkası mı yoktu Ahmet. AH AHMET AH.  Çalan telefona baktım,

"ne oldu Ahmet"

"abi akşam seni alacağım yemeğe gidelim"

"off, tamam" deyip telefonu kapattım.

SU

"hadi gidelim denizim"

"hadi" arabaya bindik ve restorana gittik. Şık bir restoran. İçeri girdik ve masada yerimizi aldık. Siparişlerimizi verdik. Karşı masada oturan adam bana tanıdık geliyor ancak çıkaramadım.

"ateşim, sen şu masadaki adamı tanıyor musun çok tanıdık geldi.

"o mu, o baban seni vurduğunda senin ameliyatındaki doktor"

"hafızan iyiymiş, demek ki bir ara görmüşüm"

"olabilir"

"Aa, babam. Onun masasına oturdu"

"cidden mi"

"hı hı, şey ateş ben babamın yanına gitmek ve o adama teşekkür etmek istiyorum"

"ne gerek var teşekküre, o onun işi"

"ama başarıyla yaptı işini, lütfen. Hem babama o haber vermiş, sen dedin bunu"

"peki" kalkıp o masaya ilerledim. babamı öptükten sonra yüzü kireç gibi oldu, doktorda bir tuhaf oldu. doktora yönelip,

"teşekkür ederim, hayatımı kurtardığınız için"

"......" o cevap vermemiş sadece yüzüme bakıyordu.

"bey efendi"

"hı"

"tanışalım ben su"

"ben de Ahmet"

"memnun oldum"

"ben de" demesiyle "sonra görüşürüz baba" deyip masadan ayrıldım Ahmet ve babamın solmuş yüzü ve şaşkın bakışları arasında.........


DENİZİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin