Başlık nasıl bir başlık oldu bende anlamadım ama içimden gelen oydu :)
Bildiğiniz gibi sosyal medya hayatımıza girdiğinden bu yana, yazmak, birilerine ulaşmak, yeteneklerimizi sunmak, yazıp çizmek bir hayli kolay oldu. Tabi ki yazacağız, insanlara ulaşmak, okunmak isteyeceğiz. Bunda (hakkı şiar edindiğimiz sürece) bir sıkıntı yok.
Ancak sürekli gözüme çarpan, hiç ama hiç hoşlanmadığım ve hiç bir Müslüman'a yakıştırmadığım bir durum var.
"BEN YAZARIM" "KİMSEYE CEVAP VEREMEM" egosunun karakter haline dönüşmesidir.... Bakıyorum wattpad'e kişiler kitabı az okuma aldığı dönemlerde herkesle güzel iletişim kuruyor, yorumlara cevap veriyor, önerileri dikkate alıyor.
Amaaa kitabı büyüdüğünde, daha fazla okundukça yorumlara cevap vermemeler, önerileri dikkate almamalar, mesajlara geri dönmemeler ortaya çıkıyor..
(İstisnalar kaideyi bozmaz. Böyle yapmayan iyi yazarlarda vardır mutlaka..)
Aynı şey instagram içinde geçerli. Takipçisi çoğalana kadar her şey mükemmel. Takipçisi çoğaldığında hooop egolu yazar kadrosuna hoşgeldiniz :)))Yahu mübarekler. Yeni başladığında ki halinle, ilerlediğin halinin arasında ne fark var? Tek fark "yazmak, tebliğ etmek, öğrenmek, aktarmak" alanlarında gelişmek olmalıdır. Yani eskiye baktığında "Cümlelerim ne kadar devrikmiş" diyebiliyorsan doğru yoldasın demektir.. Bu gelişiyorsun anlamına gelir..
Bir yazarın veya paylaşım yapanın tek amacı insanlara faydalı olmaksa eğer, ego onun düşmanı olmalıdır. Ama yok amacı takipçi çoğaltmak, dünyalık ünlü olmaksa zaten lafını bile etmeye gerek onu Allah kurtarsın :)
Şunu unutmayın. Birileri yazdıklarınıza cevap veriyorsa, size soru soruyorsa bundan daha güzel bir şey yoktur. O yorumlara egonuzdan cevap yazmadığınız kişiler var ya. İşte onlar yazılarınızı okumasa zaten hiç bir yerlere gelemeyecektiniz... Nasıl ki annelere doğurma özelliği vermiş Yaradan ve insan kendisini doğuran annesine nasıl ki asilik yapamaz... İşte okuyucularda böyledir... Onların vesilesiyle bir yerlere gelen yazar, onlara sırtını dönemez...
Ben kitabıma bölüm yaazaar yorumlara cevap yazmam.. Seviyelerimiz aynı değil.. Bana ulaşamazlar. Ulaşılamaz olmayı seviyorum... diye düşünenleredir bu sözlerim.. Yoksa gerçekten yoğun olup cevap yazamayan, ama müsait olduğunda geri dönüş yapan mülayim yazarlara lafım olamaz..
Zaten bu söylediklerime harfiyen uyan kitle kendisini bilir.. :)Şuan bu kitabım 800 okuma almış. Oh be artıyor. Gelin gelin çoğalsında bakın bakim cevap verecek miyim sizeeeee :P Hahaha şaka şaka..
İster bin olsun, ister 20 bin, ister milyon... Az kişiyle İslam'ı tebliğ edip, daha sonra Sahabeleri çoğaltan Allah Rasulü (s.a.v) ahlakından ödün vermemişte, bizler kim oluyoruzda iki üç yazımızla burnumuzu tavana kaldırıyoruz...
Kaldı ki kitapların en güzeli, en özeli, en güzel bir dil ve edebi kelamlar barındıran, her kesime hitap eden, hiç bir yanlışlık bulunmayan Kur'an-ı Kerimimiz varken, kimse kitabıyla dağları dahi aştığını düşünmesin..
Eh benden demesi :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gençliğe Hitaben
RandomAllah Rasulü s.a.v zamanında yaşamış olsaydık, gençliğin ne kadar değerli ve bir o kadar da mühim mesele olduğunu görürdük. Şu an da ki gençlik, ipleri sıkıca tutan DİN DÜŞMANLARININ elinde.. İşte bu ipleri koparmanın tek yolu KURAN, SÜNNET ve TEB...