Ne acıdır ki Kuran yalnızca ölüye okunur oldu. Diriye inmişken üstelik... Ne acıdır ki üzerinde ACABA OKUYUŞUMDA HATA VAR MI diye düşünülmeyen tek kitap oldu... Diksiyona, kılık kıyafete önem veren insan, Kuranı hakkıyla okumaya gelince video izleyip yanlışlarını düzeltmekten bile aciz oldu... Oysa herkesin elinden telefonlar düşmezken...
Türlü türlü videolar izlendi. Boş boş. İçi bomboş. Tiktok gibi saçmalıklar çıkarıp insanları oylamaya çalışan zihniyete boyun eğildi. İnsanlar abuk subuk videolar çekti, bir diğer insanlar da izledi. Üstelik eleştire eleştire... Kınaya kınaya... Ama izlemekten kendini alamadı... Şeytan bir güzel gençliğimizle oynadı.
Ama kimse eline telefonu alıp, Kuran veya tecvit eğitimlerine bakayım demedi. Neden desin ki? Ahireti kurtaracak olan ameller için emek verilir mi hiç! Sen dünyaya meylet ki ahirete boş valizle git....
Çok acınası haldeyiz. İnternetten bir iki ayet mealine bakıp sosyal medyada paylaşmayı İLİM ÖĞRENİP YAYDIK sandık... Ne tefsir var ne de yaşantıya dökmek...
Sonra da diyoruzki bunalımdayım. Depresyondayım. Hayat boş, niye yaşıyorum ki. Ölsem daha iyi gibi cümleler sarf edebiliyoruz. Çünkü hayatı hayat yapan HAYAT KİTABI KURAN I KERİME gereken önemi göstermiyor, Rabbimizle konuşmayı beceremiyoruz...
Ne güzel demiş Abdullah b. Mesud... Kuran-ı büyükler okuyup ders alsın, küçükler de öğrensin... Biz ne yapıyoruz peki.. Büyük olalım küçük olalım ne farkeder. Öğrendik mi öğrendik. Tamam bitti. Gerisi yok. İlerisi yok. En güzeline ulaşma gayesi yok. Mertebe atlama yok. Ezber çabası yok. Anlamını düşünme yok. Hayata geçirme yok. Demek ki küçükler öğrensin derken Abdullah b. Mesud bizim halimizi küçükler olarak tabir etmiş...
Zira henüz büyükler kısmına geçemedik... Geçseydik hayatımız değişirdi. Geçseydik secdelerimiz düzelirdi. Geçseydik en basiti ENİŞTEYİ, KAYNI helal gibi görüp tesettürler azalmazdı... Geçseydik az yer çok düşünürdük, az güler çok ağlardık halimize... Geçseydik neyse... Geçemedik işte...
........
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gençliğe Hitaben
RandomAllah Rasulü s.a.v zamanında yaşamış olsaydık, gençliğin ne kadar değerli ve bir o kadar da mühim mesele olduğunu görürdük. Şu an da ki gençlik, ipleri sıkıca tutan DİN DÜŞMANLARININ elinde.. İşte bu ipleri koparmanın tek yolu KURAN, SÜNNET ve TEB...