>>>Daha fazlası için: www.kadinvari.com
Esselamu aleykum kardeşlerim.
Allah kullarına öyle büyük değer verir ki, bunu hissetmemek imkansız. Özellikle de bayanlara verdiği değeri binlerce rekat namaz da kılsak ödeyemeyiz.
Siz hiç en değerliniz olan bir şeyi herkesin görmesini ister misiniz? Mesela bir dostunuzla dertleştiğinizi düşünün. Dostunuza attığınız her mesajı bir başkasının okumasından hoşlanır mısınız? Bu bizim özelimiz, bakamazsın demez miydiniz? Derdik dediğinizi duyar gibiyim..
İşte tesettürde böyledir. Allah’ın bizlere lütuf olarak verdiği güzelliği yalnızca eşimiz ve helal dairesine giren kişiler görebilir. Amca gibi, dayı gibi, yeğen gibi, abi kardeş gibi, baba gibi, dede, kayınbaba gibi... Bunlarla evlenemediğiniz için sizlere helaldirler. Yanlarında edeb çerçevesi şartıyla, dışarı kıyafeti olmadan durulabilir. Yani kısaca evlenmeniz yasak olan kişiler sizi ev halinizle görebilir.
Ancak! Amca, dayı, hala ve teyze çocukları, kayın, enişte vs. bizlere nikah olmadığı sürece helal değildir. Yanlarında dışarı kıyafeti veya ona benzer bir giyim olmadan durulmaz. Muhabbetler içerisine girilmez, kol boyun açılamaz... Çünkü onlarla aranızda nikah gerçekleşebilir. Nikahlanabilmeniz mümkün olan herkes için TESETTÜRÜNÜZ tam olmalı... Haremlik konularına dikkat edilmelidir...
Tesettür ; görüneni örtmek demektir. Aksine güzelliğimizi gözler önüne sermek değildir. Eğer ki Allah için kapanmak istiyorsanız, Allah’ın emrettiği gibi giyinmeniz gerekmiyor mu?
Düşünün ki, anneniz size görev verdi. Akşama karnı yarık yemeğini yapmanızı istedi. Şimdi siz karnı yarık yemeğini sizden yapmanızı isteyen annenizin istediği gibi mi yapardınız, yoksa herhangi bir insanın istediği gibi mi yapardınız?
Tabi ki sizden yapmanızı isteyen kişinin istediği gibi yapardınız değil mi.. Öyleyse tesettüre girmemizi emreden, bakın isteyen demiyorum, EMREDEN… Yani bu bir emirdir. Tüm Müslüman bayanlar için geçerli bir emir.. Devam edelim.
Tesettüre girmemizi emreden Allah’ın buyurduğu gibi mi giyinmemiz gerekir, yoksa şeytanın bir oyunu olan modanın istediği gibi mi? Tesettürü moda mı emretti ki modanın istediği gibi giyinelim?
Şeytan bir şeyi yapmak istediği zaman anında yapmaz. Yavaş yavaş kanımıza gire gire başarır. Nasıl mı? Şöyle ki.. Şalın rahatlığını kanımıza sundu.. (Şalı gerçekten hakkıyla kullananlara değil sözüm. Uzun şallar, kısa başörtüsünden daha iyidir)
Ancak tesettür konusunda zaafı olan kardeşlerimize, şalı iğne takmadan da kullanmayı önerdi. Şalın uzunluğundan rahatsız olma hissi verdi ve şallar boyna sıkı sıkı dolandırıldı.
Eşarp takarken iğneyi açmak demek, görüntünün bozulması demekti. Yani eşarp takarken iğneyi kimse mecburen çıkaramadı. Ancak şallarda bunun tam tersi olmaktadır. Bu defa iğne taktığında görüntü bozuluyor düşüncesini verdi ve iğneler atılıp kenarlardan bollaşmış şal modellerini sundu tesettür dünyamıza..
Topuzları gün geçtikçe büyüttü.. Topuz yapmak için bardak dahi koyanlar oldu.. (Çok acı) Bileklerin görünmesinde sıkıntı yokmuş gibi, kolları sıvamayı normal gösterdi.
Bir çok topuz nasıl yapılır, makyaj nasıl yapılır, şal nasıl bağlanır gibi videoların artmasıyla da yanlış örnekler yeni kapanacak olan gençlerimizin rehberi oldu.
Sıcağın en keskin olduğu anlarda başımızı örtüyoruz ya.. Tam mükafatını alacakken, kollarımızı sıvıyor, boynumuzda ki iğneyi çıkarıyoruz ve mükafatımızı almadan kaybediyoruz. Üstüne bir de günahı yükleniyoruz.
Yapmayalım kardeşlerim. Birileri bizi beğensin diye değil, Yüce Yaradan beğensin diye ter dökelim.. Sosyal medya fenomeni olmak için değil, Allah katında fenomen olmak için çalışalım.. Sosyal medyada fenomen olacaksanız bile ki kötü olan bu değil.. Doğruyu ve hakikati anlatarak, kendimizi göstermeden fenomen olalım.. İşte o zaman her yazınız okunduğunda hanenize sevap yazılacaktır…
Değerli yorumlarınızı eksik etmeyin..
Selam ve dua ile..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gençliğe Hitaben
De TodoAllah Rasulü s.a.v zamanında yaşamış olsaydık, gençliğin ne kadar değerli ve bir o kadar da mühim mesele olduğunu görürdük. Şu an da ki gençlik, ipleri sıkıca tutan DİN DÜŞMANLARININ elinde.. İşte bu ipleri koparmanın tek yolu KURAN, SÜNNET ve TEB...