Jae: Hayat bize güzel be.
Jung Min: Herhalde oğlum. Eee bahsettiğin fıstık nerede? Kuruyemiş olmadan tadı çıkmaz buraların biliyorsun.
Jae: Ooo dur bakalım Romeo, daha erken. Yeni geldik.
Jung Min: Erken diyeni gördük Hero, deminden beri kestiklerini saymıyorum zannetme.
O sırada içeri süper mini elbisesi ve elbisesini tamamlayan makyajı ile alımlı bir kız, Zheng Mi En girdi. Bir anda herkesin gözü ona çevrilmişti. Ama o kimseye bakmadan direk Hero’nun yanına geldi. Jung Min, bu kızı beğenmişti doğrusu. Gözlerini ondan alamamıştı.
Hero: Mi En! Hoş geldin.
Mi En: Hoş bulduk. Sana da merhaba, Romeo.
Jung Min, ilk defa gördüğü bu kızın takma adını nereden bildiğini merak etmişti. Acaba Jae Joong’un ayarladığı kız bu muydu? Birden o havalı gülümsemesini yine sergiledi. Mi En’de Jung Min’i yani Romeo’yu çok beğenmişti. Yüz hatları, giyimi ve gülüşüyle dış görünüşü kusursuz derecede mükemmeldi. Az sonra Jung Min’in yanına oturdu.
Jung Min: Adımı nereden-
Mi En: Dur bakalım, orası bana kalsın. Anlat hadi bana her şeyi.
Jung Min: Ne?
Mi En: Neden Romeo’sun sen? Ünlü replikten başlayalım.
Jung Min kendisinden bu kadar emin olan bu kıza hayran kalmıştı doğrusu. Şaşkın ve havalı bakışlarla gözlerinin içine bakıyordu onun. Mi En’in yüzünde havalı ve çekici bir gülümseme hâkimdi.
Jung Min: Garip bir soru. Yakışıklı bir adamım, ondan olabilir mi?
Mi En: Kendinizi pek bir yücelttiniz beyefendi. Ama sizin bedeniniz gibi bir bedene sahip olsaydım ben de kendimi erkek olarak beğenirdim. Bu arada adım Mi En. Zheng Mi En.
Jung Min şaşırmıştı. Kız Koreli değildi.
Jung Min: Mi En? Koreli değilsin.
Mi En: Çinliyim. Ama burada doğup büyüdüm. Ne o? Irkçı mısın sen yoksa?
Jung Min bu kızda garip bir şeyler görüyordu. Fazla açık sözlü biriydi. Ama bu özelliği onu çekici kılıyordu ve Jung Min ona karşı nasıl davranması gerektiğini anlamıştı. Üzerindeki şaşkınlığı atmıştı. Gözlerini bir an için ondan çevirdiğinde Jae Joong çoktan yanlarından ayrılmıştı. Onu aramıştı ama bulamadı.
Mi En: Ne o? Dostunu mu aradın?
Jung Min: Demin buradaydı.
Mi En: Bizi yalnız bırakmak için gitmiştir. Ya da benden daha güzel bir kız görmüştür. Yalnız bir şey fark ettim de içmiyorsun. Saat 12’ye kadar iznin mi var yoksa?
Jung Min: Daha erken, onun için olabilir mi?
Mi En’in havalı ve sinir bozucu halleri onu gizemli ve çekici biri haline getiriyordu. Jung Min, kişiliğini pat diye dökmezdi ortaya, gizemli bir adamdı. Ama Mi En farklıydı.
Mi En: Pekâlâ, seni zorlamayacağım. Sen tanınan biriymişsin. Ben neden seni tanımıyorum? Hero olmasa hiç bilemeyecektim seni. Hâlbuki ben de herkesi tanırım.
Jung Min: Romeo gizemli bir adamdır. Herkes sadece onun dış görünüşünü bilir, ama gerçek kişiliğini asla.
Mi En: Kendini bu kadar gizlemene gerek yok. Juliet böyle birine âşık olmazdı.
Jung Min bir süre Mi En’in gözlerinin içine baktı. Bu kız… Değişik biriydi. Daha önce hiç karşılaşmadığı türden… 1 saat sonra içkilerini yudumlarken sohbet iyice koyulaşmıştı. Alkol… Jung Min normalde alkole dayanıklı biriydi ama Mi En’in de etkisiyle nedenini bilmeksizin mayışmaya başlamıştı. Yine de keyfi yerindeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Romeo.
FanfictionBir tarafta alabildiğine zengin, yakışıklı, oldukça zeki ve her istediğini elde edebilen Romeo... Bir tarafta gizemli, güzel, çekici bir kız Zheng Mi En... Romeo ilk defa o gece kandı. Romeo ilk defa pişman oldu. Kız kardeşi Hye Mi'nin kendisi yüzün...