Romeo.

6.Bölüm - Çaresizlik

Jung Min: Mi En?

Adam: Hoş geldin canım.

Mi En: Hoş bulduk abi.

Jung Min’in şaşkınlığı iki kat artmıştı. Kendisine hakaret eden bu aşağılık adam, Mi En’in ağabeyi miydi yani?

Jung Min: Abi mi? Neler oluyor burada? Mi En!

Adam: Sen bilmiyor musun koçum neler olduğunu? Dün gece fazla içtiysen hatırlamazsın, ben hatırlatayım istersen. Mi En, kendini kötü hissediyorsan git.

Mi En: Gitmeyeceğim. Bu pislik herifin yüzümü iyice görmesini istiyorum. Gördüğü son yüz benim acı çekişim olsun. Ben de onun acı çektiğini görmek istiyorum abi.

Mi En… Nasıl olabilir? Jung Min hala şoktaydı, neler olduğunu anlayamamıştı. Hye Mi sadece sessizce ağlayarak abisine bakıyordu.

Jung Min: Mi En? Sen… Sen neler diyorsun böyle? Neler oluyor!

Adam: Dün gece kız kardeşime zorla sahip olan sen değil misin lan? Yaşatmayacağım oğlum seni.

Jung Min: Ne! Senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu be! Öyle bir şey olmadı! Mi En kendisi geldi yanıma. Sahip çıksaydın kız kardeşine, gece yarısı barlarda-

O sırada adamlardan biri Jung Min’e çok kötü bir tekme attı. Hye Mi çaresizce abisini izliyordu. Jung Min öfkeli ve şaşkındı. Yapmadığı bir şey yüzünden suçlanıyordu. Mi En’in saf güzelliğine kanmıştı… Kendisine de kızıyordu.

Adam: Kapa çeneni! Sana inanmamı mı bekliyorsun birde? Adi herif…

Jung Min: Mi En! Doğruyu söyle çabuk! Anlat her şeyi, sen gelmedin mi yanıma! Hero’yu ne çabuk unuttun! Öyle bir şey olmadığını anlat, söyle doğruları!

Mi En: Kendini savunmak için böylesine pis bir yöntemi nasıl seçersin? Ben… Ben sana aşık olmuştum. Eğer gerçekten iyi biri olsaydın seni abimle tanıştıracaktım. Ama sen bana zorla sahip oldun. Bütün güvenimi yitirdim sana karşı. Allah belanı versin…

Jung Min: Gebertirim kızım seni! Utanmıyor musun iftira atmaya! Seni ellerimle geberteceğim, anlıyor musun? Hepinizi mahvedeceğim!

O sırada adamlar tekme tokat Jung Min’e girişmişlerdi. Hye Mi çığlık atıyordu. O sırada 2 tane adam Hye Mi’nin yanına geldi. Onu zorla yere yatırdılar. Diğer adamlar çoktan Jung Min’i ellerinden bağlamışlardı.

Jung Min: Bırakın! Bırakın onu! Ne yapıyorsunuz! Hepiniz bittiniz anladınız mı? Bunun gerçek olmadığını biliyorsunuz! İnanmayın bu o***uya! Yalan söylüyor!

Adam: Kardeşim hakkında doğru konuş!

Mi En’in abisi Jung Min’e çok hızlı tekmeler atıyordu. Jung Min elleri bağlı olduğu için kendisini savunamıyordu. Az sonra Hye Mi’nin başındaki iki adam zorla Hye Mi’nin pantolonunu çıkarmaya çalıştı. Jung Min var gücüyle bağırıyordu.

Jung Min: Ne yapıyorsunuz ona! Pislik herifler bırakın onu! Ondan ne istiyorsunuz! Eğer ona dokunacak olursanız alayınızı yakarım anladınız mı? Bırakın! Kılına dokunamazsınız onun!

Adam: Şşş kapa çeneni. Kardeşime sen de mi aynısını yaptın? Nasıl bir hismiş? Kız kardeşini izle! İzle dedim sana! Sen de ona böyle yaptın! Beni anlıyor musun şimdi ha? İzle dedim, kafanı çevirdiğin an beynini dağıtırım!

Jung Min zorla Hye Mi’yi izliyordu. Hayatının en korkunç ve en çaresiz anlarıydı… Kız kardeşini öyle bir vaziyette izlemek… İlk defa ağlıyordu. İçindeki acının tarifi yoktu. Elinden bir şey gelmiyordu. Sadece kafasını çevirip ölmek istedi.

Jung Min: Dokunmayın ona! Allah belanızı versin! Adi herifler! Gelin benimle yüzleşin! Yapmadığım bir şey için neden onu seçtiniz? Bırakın onu! Bırakın…

Az sonra Mi En’in abisi elinde 3 şişe şarapla geldi. Gümüş rengi çakısıyla oynuyordu sürekli.

Jung Min: Seni yaşatmayacağım anladın mı? Seni kendi ellerimle parçalayacağım! Bittin sen. Yemin ederim ki seni geberteceğim!

Adam: Sakin ol Romeo. Duyduğum kadarıyla sen uçmayı çok seviyormuşsun. O yüzden sana bir iyilik yaptım, uçarak ölüme gitmeni istedim. Acını en aza indirmek istedim. Sandığın kadar kötü biri değilim yani. Gerçi bu yakıtlar senin içtiklerin kadar kaliteli değil ama güzel uçurur.

Jung Min, bağlı olan ellerini kurtarmaya çalışıyordu. Hye Mi'nin çaresiz ve acı çığlıkları ortalığı inletiyordu. Jung Min belki de hayatının en büyük acısını yaşamıştı. Çaresizlik... Elinden hiçbir şey gelmiyordu. İnanılmaz derecede öfkeliydi ve hüzünlüydü... Tek isteği kardeşi Hye Mi'yi kurtarmaktı. Kendisini geçmişti o an.